MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Fiile odaklanıp faile sırt çeviremeyiz. Her zaman büyük resme odaklanmalıyız. Maşayı değil, tutan ve tutturan elleri görebilmeliyiz. Bugüne kadar akıntıya kapılıp, onun bunun dolduruşuna gelerek siyaset yapmadık. Bundan sonra da yapmamızı kimse beklememelidir. Dibi görünmeyeden sudan su içmedik, hele hele korkuya hiç rehin düşmedik. Samanlıkta olmayan iğneyi arayanlarla, lafla peynir gemisi yürütme gayretindeki şaşkınları ciddiye almadan onları ipin üzerinde yürüyen cambazlarla baş başa bıraktık. Karanlık operasyonların hedefi haline getirmek için uğraşanlara, zemin yoklayanlara taviz veremeyiz. Göz yumamayız.

Açık seçik görüyoruz ki Türkiye'nin çevresindeki sisli ve sinsi kuşatma sertleşmektedir. Emel sahipleri kartlarını açık oynamaktadır.

Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiyemizdir. Hedef milli birlik ve huzur ortamımızdır. Kale duvarlarımızı yıkmak maksadıysa sinerjisini ve sistemsel enerjisini Türkiye düşmanlarından alan bir tezgah kurulmuştur.

CHP bunun üstlenicisi olmuştur. Asıl bizi düşündüren de İP Başkanının tavrıdır.

AKŞENER'İN RİZE ZİYARETİ
Geçen haftaki konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı'nı katil Netanyahu'ya benzetilen bu şahsın, birkaç gün sonra Rize'yi ve ilçeleri ziyaret ederek müessif olaylara sebep vermesi mercek altına alınmalıdır. Söz konusu ilçe belediyelerinin MHP yönetiminde bulunduğu göz önüne alındığında nasıl bir oyunun sahnelenmeye çalışıldığı da fark edilecektir. İP Başkanı'nın inadına yapar gibi Rize'ye gitmesi yalnızca düşüncesizlikle, sorumsuzlukla, öngörüsüzlükle izah edilemez. Siyasi hayatı kumpaslarla, yalanlarla, çıkar hesaplarıyla heba olmuş bu şahsın Netanyahu benzetmesinden sonra Rize'yi ziyareti olay çıkarmak üzere planlanmıştır. Arkasından haklı tepkilere küstahça tepki göstermesi, etrafındaki çapulcuların vatandaşlarımıza vandalca saldırması ağır provokasyon halidir. Esnaf geziyorum diyenler esnafa tekme tokat musallat olmuştur. İP'in Başkanı Rizeli vatandaşlarımızın hassasiyetlerini kaşımanın yanı sıra ateşle oynamış, siyasi öfkeyi körükleyerek şiddet zincirinin ilk halkası olmak için podyuma çıkarılmıştır. 

AA'nın kuşkulu bir muhabir tarafından İçişleri Bakanıyla ilgili yöneltilen ısmarlama soru gündeme oturmuştur. Koronavirüs genelgelerini haksız tenkit ederek açıklama yapan, görev sınırlarını aşan Viranşehir Savcısı'nın durumu da üzerinde durulması gereken muammalı konular arasında. Şaibeli ve şüphe uyandıran olayla üst üste gelmiştir. 

Bunlardan biri de PKK'nın Pençe harekatlarının komuta merkezlerine maket uçaklarla suikast girişimidir. 

FETÖ'ye, PKK'ya ve milli bekamızı tehdit eden ülkelere yönelik sağlam duruşumuz kim varsa rahatsız etmektedir. 

Son zamanlarda ortaya çıkan mesnetsiz iddiaların, gündeme taşınan melun iftiraların, Türkiye aleyhine icra edilen bölgesel ve küresel operasyonlardan bağımsız ele alınması bize göre mümkün değildir. 

Terörle mücadele kahramanca devam ederken, vatan savunması tehditlerin doğduğu alanlarda yapılırken, bu mücadelenin içinde yer alan asker ve sivil devlet adamlarını itibarsızlaştırma çabaları hain bir amaca matuftur. Kimse aklımızla alay etmesin, sabrımızı yanlışa yormasın. Biz her şeyin farkındayız.

Milletin kutulu varlığını uçuruma çekmek üzere ifa edilen şirret kampanyayı takip ediyoruz. Türkiye'nin önünü kesmek için yarış haline olanlarla, karar ve irade organlarına ambargo koymak maksadıyla algı düzenekleri kuranlar el ele vermişler, yıkım ittifakı kotasında birleşmiştir. Oyun büyüktür, kirlidir, karanlıktır. Çok boyutlu ve çok aktörlüdür. 

Libya'daki varlığımızın rövanşını almaya çalışıyorlar. Kıbrıs'taki eşit ve iki devlet kararlığımızın hesabını sormaya çalışıyorlar. Suriye'de Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü PKK; PYD, YPG'ye dünyayı zindan etmemizden dolayı üstümüze geliyorlar. 

Boyun eğmediğimiz için, alttan almadığımız için deliye dönüyorlar, açığımızı ve zaaf anımızı kolluyorlar. 

Kandil'e Türk bayrağını dikeceğiz ya, çıldırıyorlar. Siyasi taşeronlarına 128 milyar dolar nerede sorusunu sorun dediler tutmadı. Emekli amirallere bildiri yayınlattılar, kimse yemedi. Cumhur İttifakı'nı karalayın, ekonomiyi kötümserliğin tüneline sokun diye iş birlikçilerine tembihte bulundular, küçük azınlık harici inanan çıkmadı. Şahsım hükümeti, tek adam rejimi, yönetilemeyen ülke propagandalarında başarılı olamadılar.