Takvim, Aydınlık, Yeni Şafak gibi yayın organlarında “görümcesi kırmızı listede” şeklinde hedef gösterilen İBB çalışanı Sevtap Ayman, kendisinin ve ailesinin daha fazla zarar görmemesi için görevinden istifa ettiğini belirtti. Ayman, “Bir vatandaş olarak, bir Kürt, bir kadın, bir anne olarak bu ülkede huzur ve güven içinde yaşama ve çalışma hakkım elimden alındı” dedi.

Yandaş medya tarafından ‘PKK üyeliğinden gözaltına alınmış’ başlığıyla hedef gösterilen İBB çalışanı “Basın yayın ilkeleri hiçe sayılarak aleyhimde bir mahkeme kararı olmadan hedef gösterildim. Hakkımda yazılan asılsız bir ihbar mektubu ve bana ait olmayan bir ‘Twitter’ hesabı referans alınarak suçlandım” dedi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından İBB’de çok sayıda terör örgütüyle ‘iltisaklı’ kişinin işe alındığına yönelik açıklamanın ardından belediyeye yönelik soruşturma başlamıştı. Bunu takiben de yandaş basında ‘PKK üyeliğinden gözaltına alındı’ ve ‘Sevtap Ayman’ın eşinin kız kardeşi PKK üyesi çıktı’ başlıklı çıkan haberlerle İBB çalışanı Sevtap Ayman hedef gösterilmişti.

Can güvenliğinden endişe ettiğini belirten Ayman’ın istifasını da içeren metinde şu ifadeler yer aldı:

Son dönemlerde basın yayın organlarında ve sosyal medya da şahsımı açıkça hedef alan yayınlar yapıldı. Basın yayın ilkeleri hiçe sayılarak aleyhimde bir mahkeme kararı olmadan hedef gösterildim. Hakkımda yazılan asılsız bir ihbar mektubu ve bana ait olmayan bir ‘Twitter’ hesabı referans alınarak suçlandım. Nitekim yapılan tahkikat neticesinde Cumhuriyet Savcısı tarafından serbest bırakıldım. Ben üniversite mezunuyum. Özel bir okulda öğretmenlik yaptım. Yüzlerce öğrencim ve velileri nasıl bir öğretmen olduğuma dair şahidimdir.

Öğretmenlik sonrası hakkım ve liyakatimle Büyükşehir Belediyesinde işe girdim. Bir kızım var ve onun geleceği adına çalışmak zorundaydım. Şayet beni hedef gösterenler için bir anlamı varsa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve bundan kaynaklı haklarımı kullandım. Çalışma, güven içinde çocuğuma bakıp onu büyütme gibi temel ‘yurttaşlık’ haklarım hiçe sayıldığı gibi can güvenliğim de tehikeye atıldı. Bir vatandaş olarak, bir Kürt, bir kadın, bir anne olarak bu ülkede huzur ve güven içinde yaşama ve çalışma hakkım elimden alındı. Şahsımın, kızımın ve ailemin daha fazla hedef gösterilmemesi ve guvenlikleri açısından İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki görevimden istifa ediyorum.

Bana yapılan haksızlığı ise, ruhunda ve yüreğinde bir parça da olsa güzellik ve adalet kalmış insanların ve kamuoyunun maşeri vicdanına havale ediyorum.