Irak Başbakanı Mustafa Kazımi başkanlığında Ankara'yı ziyaret eden heyette yer alan Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne bağlı Duhok kenti Valisi Ali Teter, Rudaw TV'ye konuştu.

Türkiye'nin Irak'taki varlığına ve PKK mücadelesine yönelik dikkat çeken açıklamalarda bulunan Teter “Türkiye'nin bombardımanlarından şu ana kadar kaç kişinin yaşamını yitirdiği" yönündeki soruyu "Maddi zararın boyutlarını kesin bir şekilde belirlememiz mümkün görünmüyor. Fakat çok sayıda köy boşaltılmak zorunda kaldı. Geçtiğimiz yaz halka ait çok sayıda arazi, bağ ve ekim alanı zarar gördü, kurudu" ifadelerini kullandı.

"Türk ordusunun sınırdan ne kadar içeriye doğru girdiği" sorusuna ise Teter, "Bildiğiniz gibi bu yıl da Türkiye hükümeti kara operasyonları ile sınırdan içeri doğru biraz daha ilerledi. Birçok mıntıka da onlar tarafından işgal edilmiş durumda. Maalesef işgal ettikleri yerlerde de iyi muamelede bulunmuyorlar. Ağaçları kesiyorlar, halkın bağ ve bahçesine zarar veriyorlar. Bu konuda geçmişte birçok defa Türkiye hükumetini bilgilendirdik, itirazlarımızı ilettik, bunu yapmaya da devam edeceğiz. Ormanlarımıza, doğamıza, bağ ve bahçelerimize karşı yaklaşımlarını dile getireceğiz" yanıtını verdi.

Duhok Valisi Ali Teter, ifadelerine şu şekilde devam etti:

Görüşmelerde birçok başlık gündeme geldi. Başlıklardan biri de su meselesiydi ki Irak hükümeti Dicle ve Fırat nehirlerinde Irak’ın payına düşen suyun korunmasını talep etti. Mustafa Kazımi, Türk yetkililere, ‘topraklarımızın Türkiye’nin güvenliğine tehdit oluşturan silahlı grupların konumlandığı bir saha olmasına izin vermeyeceğiz’ dedi. Bu çok doğal bir durum.

Kazımi aynı zamanda her iki ülkenin de birbirlerinin iç meselelerine müdahalede bulunmamasını istedi. Bildiğimiz gibi Irak’ın böyle bir durumu da yok, burada Kazımi’nin Türkiye hükümetine mesajı Türkiye’nin Irak’ın içişlerine müdahale etmemesi yönündeydi. Yine Irak hava sahasının ihlalinin sona erdirilmesini kastetti. Çünkü son dönemde de şahit olduk; her gün Türk savaş uçaklarının bombardımanları nedeniyle Duhok’ta kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımız zarar görüyor. Bu nedenle heyet Türk yetkililerden Irak’ın egemenliğine saygı duyulmasını istedi. Buna karşılık Türkiye’de silahlı grupların Irak topraklarını kendilerine yönelik saldırılar için kullanılmasına müsaade edilmemesini istedi. Türkiye bu talebinde daha çok PKK’yi kastetti. Yine PYD ve Demokratik Suriye Güçleri’ni kastettiler. Ayrıca Şengal Anlaşması’nı gündeme getirdiler ve aynı anlaşmanın bir benzerinin Mahmur ve diğer yerler için de sağlanmasını istediler.