Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, Sağlık Bakanlığı'nın iki doz aşılama oranını yüzde 80 dolaylarında gösterdiğini, ancak bağışıklamanın bu oranda olmadığını belirtti. 

Toplum bağışıklığı düzeyinin yüzde 52'den daha aşağılarda olduğunu belirten Saltık "Havuzun yeni aşılananlarla yukarıdan dolduğunu, geçen zamanlar nedeniyle bağışıklığı sönümlenenlerin de aşağıdan kaçaklar verdiğini düşünürsek Türkiye’de toplum bağışıklığı artmıyor, azalıyor. İşte bu dinamik nedenlerle de salgınla baş etmekte zorlanıyoruz" dedi.

ANKA'nın sorularını yanıtlayan Saltık "Değerli halkımız aşılardan güvenini eksiltmesin çünkü bu yüzde 80 gerçek bir toplum bağışıklığı değil. Birincisi, 90 milyon hedef nüfusun üçte biri dışarıda tutulup 61 milyon hedef nüfus alındığı için o yüzde 79’un üçte birini bir çırpıda indirmemiz gerekiyor. Onun üçte biri 27 yapar ve 52’ye iner. Türkiye toplumu içerisinde iki doz aşı olmuş insanların oranı yüzde 52’ye geliyor" açıklamasında bulundu.

Saltık şu ifadeleri kullandı:

İkincisi, ikinci dozdan sonra ne ölçüde insanın bağışıklığı zayıfladı bunu bilmiyoruz. Üçüncüsü, iki doz aşılı olan insanların ne oranda bağışıklık yanıtı verdiğini de bilmiyoruz. Yani kağıt üstünde aşılama oranı aynı zamanda hastalığa karşı bağışık olmak anlamına gelmiyor. Bağışıklama ve aşılama farklı şeyler, halkımızın bunu anlaması gerekiyor.

Bağışıklama, ancak aşılamayla ve hastalığı geçirerek sağlanabilir. Aşılama, bağışıklamanın bir aracıdır. Aşılama her zaman birebir bağışıklama demek değildir. Bütün bu nedenlerle; aradan geçen zaman, ne ölçüde insanların bağışık yanıt verdiği, araya giren yeni varyant tipler nedeniyle gerçekten o toplum bağışıklığı düzeyi 52 de değil. Daha aşağılarda ama kaç olduğunu hesaplayabilmek için elimizde Bakanlığın veri tabanının bulunması gerek. Günlük aşı sayıları çok azaldığı için, geçen zamanla birlikte bağışıklığı zayıflanan ve sönümlenenler duyarlı hale geliyor. O toplum bağışıklığı havuzundan ayrılıyor. Havuzun yeni aşılananlarla yukarıdan dolduğunu, geçen zamanlar nedeniyle bağışıklığı sönümlenenlerin de aşağıdan kaçaklar verdiğini düşünürsek Türkiye’de toplum bağışıklığı artmıyor, azalıyor. İşte bu dinamik nedenlerle de salgınla baş etmekte zorlanıyoruz.