CHP PM üyesi, enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Gaye Usluer, Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyada giderek yayılan Coronavirüs salgınına karşı alınacak önlemler konusunda açıklamalardabulundu.

Günboyu gazestesinden Erman Çimen'in haberine göre,  Prof. Dr. Gaye Usluer,  havaalanlarındaki termal kamera kullanımının önemli ama yetersiz olduğunu söyledi.

'RİSK TAŞIYAN ÜLKELERDEN GİRİŞ ÇIKIŞLARIN ÖNLEMESİ GEREKEBİLİR'
Dünyada çeşitli ülkelerin Çin’e uçuşlarını yasakladığına dikkat çeken Prof. Usluer;  ‘Risk taşıyan ülkelerden giriş çıkışların önlenmesi gerekebilir.  Virüsün yayıldığı Çin’de de hastalığın görüldüğü şehirlerarası  giriş-çıkışlar da yasaklanmış.  Yani onlar da bir anlam da izolasyon önlemlerini oluşturmuşlar. Risk taşıyan her ülke de kendi önlemlerini almak ve genişletmek durumunda.  Bu bir devlet politikasıdır. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, sağlık otoritelerinin son durumu analiz etmesi ve ona göre bir yol izlemesi gerekiyor.’  İfadelerini kullandı.

Prof. Dr. Gaye Usluer’in açıklamaları şu şekilde:

‘VİRÜS MUTASYONA UĞRADI’
“Coronavirus solunum yoluyla bulaşan bir virüs. Çin’deki başlangıç vakalar, canlı hayvan satan bir markette çalışan dört kişide ortaya çıkıyor. İlk önce hayvanlardan insanlara geçen bir vaka olarak düşünülüyor. Ancak daha sonraki vakalara bakılınca insana adapte olmuş, insandan insana geçen bir virüsle karşı karşıyayız. Bu yeni bir virüs değil bilinen bir virüs ama şu anda enfeksiyon oluşturan ve ölümlere neden olan virüs mutasyonel bir virüs, yani yapısını değiştirmiş bir virüstür.

Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre Çin’deki vaka sayısı 6 bini geçmiş durumda. Bunun dışında uzak doğu ülkeleri başta olmak üzere, Sudi Arabistan, Avrupa’da Fransa ve Almanya’da var. Dolayısıyla ülkeler arası seyahatleri düşünecek olursak yaygınlaşması kaçınılmaz olarak görülüyor.

Aşı çalışmaları, etkin ilaç araştırmaları devam ediyor. Ancak ikisi de olmadığı için bu tür vakalarla karşılaşınca aksi ispatlanana kadar,  ateşli vakalar ile solunum yolu enfeksiyonu olan  ya da zatürre bulguları olan, son 14 gün içerinde özellikle Çin seyahati söz konusu olan kişiler varsa ise bu vakalara coronavirüs şüphesiyle potansiyel yayılma riski düşünülerek yaklaşılması lazım.

‘MUTLAKA MASKE TAKILMALI, GÖZLÜK KULLANILMALI’
Şu anda Türkiye’de bildirilmiş, doğrulanmış bir vaka yok.  Ama olursa ne yapacağız, birincisi kişiyi hastaneye yatıracağız, hastanede tek kişilik odaya alacağız, solunum izolasyon tedbirlerini ve temas izolasyon tedbirlerini uygulayacağız. Çünkü şu anda bu vakalara baktığımızda bu virüsün sağlık personellerinde de görüldüğünü anlıyoruz. Bu yüzden hastalarla veya şüpheli vakalarla temasta mutlaka solunum maskesi takılmalı. Hatta gerekirse gözlükte kullanılmalı.

‘EL TEMİZLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ’
Bunun dışında el yıkama çok önemli… Aynı domuz gribi salgınında olduğu gibi her türlü temastan önce ve sonra mutlaka ellerimizi yıkayacağız. Bunun için alkollü dezenfektanları  kullanmanın çok önemli olduğunu söylemek istiyorum.  

‘TERMAL KAMERA ÖNEMLİ AMA YETERLİ DEĞİL’
Havaalanlarında kullanılan termal kameralar önemli.  Termal kemaranın özelliği zaten ateşli hastaları tanımlamak. Ama tabiki yeterli değil. Özellikle ülkelerarası seyahat yoluyla gelen hastaların o ülkeler için tehlike potansiyelini önlemek için ateşli hastaların mutlaka karantinaya alınması, virüs konusunda aksi ispatlanana kadar gözlem altında tutulması lazım.

Bunun yanında kamuoyunu doğru bildirmek çok önemli. Gereksiz panik hali oluşturmak değil, doğru bilgi ile toplumu insanları donatmak lazım. Bu noktada Sağlık Bakanlığı’na çok önemli bir görev düşüyor.  Düzenli şekilde açıklama yapılması, kamu spotlarının hazırlanması, kamuoyu güveninin sağlaması gerekiyor.

‘UÇUŞLARIN DURDURULMASI DÜŞÜNÜLEBİLİR’
Dünyada örneğin Lufthansa Havayolları Çin’e uçuşlarını durdurmuş. Tabiki bu da bir yöntemdir. Risk taşıyan ülkelerden giriş çıkışların önlenmesi gerekebilir.  Virüsün yayıldığı Çin’de de hastalığın görüldüğü şehirlerarası  giriş çıkışlar yasaklanmış.  Yani onlar da bir anlam da izolasyon önlemlerini oluşturmuşlar. Vakaların olduğu her ülke kendi önlemlerini almak ve genişletmek durumunda.  Biz de, bize gelebilecek vakalar karşı özellikle risk taşıyan yerlerden gelebilecek hastalara karşı tedbirli olmak durumundayız.  

Tabi uçuşların engellenmesi veya sınırlandırılması gibi önlemler bir devlet politikası olur. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, sağlık otoritelerinin son durumu analiz etmesi ve ona göre bir yol izlemesi gerekiyor.

‘GRİP AŞISI YOK, SAĞLIK BAKANLIĞI SESSİZ’
Şu anda Türkiye’de coronavirüs yok ama solunum yolları enfeksiyonunda ciddi bir artış var.  Özellikle domuz gribi virüsü yaygın görülüyor. Tabiki bu eskisi gibi endişe yaratacak bir virüs değil. Yıllar geçtikçe bağışıklık sistemimizin tanıdığı bir virüs haline geldi. Ancak eczanelerde grip aşısı kalmadı. Almak isteyenler eczanelerde sıraya giriyorlar. Özellikle risk grupları için önemli bir aşı ama Sağlık Bakanlığı bu konuda sessizliğini korumaya devam ediyor. Aşılama olmadığı için salgınlar artması önemli bir handikap olarak görülüyor…