Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın Urfa Adliyesi önünde 9 Mart’ta başlattığı Adalet Nöbeti 317’inci gününde devam ediyor.

Anne Emine Şenyaşar sağlık sorunları nedeniyle bugün adliye binası önüne gelmeyerek, Suruç ilçesinde bulunan evlerinde nöbeti sürdürürdü. Ferit Şenyaşar, Elazığ Cezaevi’nde 3 yıldır tek kişilik hücrede tutulan Fadıl Şenyaşar ile haftalık telefon görüşmesi nedeniyle diğer günlerden daha geç bir saatte yola çıktı. Kentte dün gece saatlerinde yağan kar nedeniyle yolların güvenli olmamasına rağmen 42 kilometre yol alarak Urfa Adliyesi önüne gelen Ferit Şenyaşar, adliyeye yolu düşen yurttaşlar tarafından “Şenyaşar ailesi adalet köşesi” olarak adlandırılan alana, katliamda yaşamını yitiren yakınlarının fotoğraflarının olduğu pankartı asarak nöbeti başlattı. Şenyaşar, kar altında kalan, alanın yanı başında bulunan beton bloklara ise '317’inci gün' yazdı.

‘ÖLÜMÜ GÖZE ALARAK NÖBET YERİNE GELDİM’
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; Adalet Nöbeti’nin “Zulüm” altında devam ettiğini belirten Şenyaşar, “317’inci gününde kutsal nöbetimiz devam ediyor. Kar yağış nedeniyle yollar güvenli değildi, annem sağlık sorunları nedeniyle evde kaldı. Ben ölümü göze alarak nöbet yerine geldim. Daha öncede koşullar ne olursa olsun adalet yerini bulana kadar bu saray önünden ayrılmayacağız demiştik. Hak yerini bulacak biz o zaman evimize gideceğiz” diye konuştu.

Ardından nöbet alanına gelen polisler, Şenyaşar’ın karla kaplı duvara yazdığı “317’nci gün” yazısını silmesini istedi. Polisler gerekçe olarak “Kamu duvarına” yazı yazmanın yasak olduğunu ileri sürdü. Şenyaşar, polislerin uygulamasının “keyfi olduğunu” belirterek karara tepki gösterdi. Polisler ardından duvarda yer alan “317’nci gün” yazısını sildi.

Şenyaşar ailesi sosyal medya hesabından bugün (19 Ocak) yapılan paylaşımda “Hakikatler kar altında. Yarın karlar eridiğinde hak yerini bulacaktır” ifadeleri kullanıldı.