Siyaset devlet mafya ilişkilerine ilişkin çarpıcı itiraflarda bulunan organize suç örgütü lideri Sedat Peker, bugün için tarih verdiği 8. videosunu sosyal medya hesabından yayınladı.

Yeni iddialarda bulunan Peker’in açıklamaları şöyle:

Yine yoklama yapacağım, Süslü Süleyman’a tek ayak cezası vereceğim, çünkü çok ayıp şeyler söylemeye başladı. Bilinç altındaki yaşadığı olayları dışa vurmaya başladı. Tek ayak üzerinde durma cezasını hak ettiğine inanıyorum. Yoklamamızı alalım;

Düşkün Abdülkadir orada mısın? Tamam… Seni bugün kısa olarak aldık içeriye.

Sülüman, sen zaten buradasın. Operasyon hazırlattırıyorsun ya senin elemana. Dev bir organizasyon, THKP, FETÖ bağladın ya. Tamam. Geleceğiz sana ama sen cezalı olacaksın bugün.

Bizim Süslü Süleyman, aslan Süleyman, biliyorsunuz bir kadın iç çamaşırları olayı, ahlaksız, makamı hariç, makam kutsal, o hariç, ondan sonra da çocuk pornosu olayını çıkardı. Ben 100 bin sene düşünsem bir örnek verirken aklıma çocuk pornosu gelmez. Freud psikanaliz temel ilkelerinde bilinçaltının dışa vurumu diye bunu inceliyor. Süleyman bir an önce müdahale edilmesi lazım ve sorunun üstüne gidip bir an önce o sorunla yüzleştirmemiz lazım. Bundan sonra sen bana doktorum diyeceksin. Biz senle artık bundan sonra ahretlik oldular. Beni cennete koysunlar, seni cehenneme koysunlar ben diyeceğim ki olmaz ben Süleyman’ın yanına gitmek istiyorum.

En son ki programda söylediklerinden sonra bizim seninle ayrılmamız mümkün değil süslü Süleyman.

40 yaş altındakilere kendi anlattıkları dahil inanmamalarını, olaylara şüpheyle yaklaşmaları ‘tavsiyesinde’ bulunan Peker, “Benim söylediklerime lütfen inanmayın. Çakma gazetecilere inanmayın. Mesela çakma gazetecilerle çakma solcular siz bana küfür yazdınız geçmiş tarihlerde, tahmin edebiliyorum” dedi.

Muhaliflere yönelik tehditlerini inkar eden Peker, “Size dediler ki “Muhalifleri öldüreceğim dedi, muhalifleri bayrak direklerine asacağım dedi, muhaliflerin oluk oluk kanlarını akıtacağım. İnanın getiremeyecekler çünkü öyle bir şey söylemedim. Ama o kadar sık tekrar ettiler ki herkes öyle biliyor” dedi. Böyle bir şey demedim” ifadesini kullandı.

Peker videonun devamında şunları söyledi:

Ben 15 Temmuz’ı anma etkinliği yapılırken, bir tane asker ‘Hero’ tişörtü giyip psikolojik algı yapıp, o zamanlar insanlarda korku vardı, tekrardan o korkuyu, bunlar yeniden gelirler diye, üst perdeden bir giriş yapayım dedi. Siz de cezaevlerini basıp arkadaşlarınızı çıkaracakmışsınız dedim, vatan evlatları da orada olacak FETÖ’cüler dedim. Sizin boyunlarınızdan bayrak direklerine asacağız, ben muhalif demedim. Rize’de yaptığım konuşmada da şöyle söyledim: Hamile karılarının yanında şehit edilen kocalarının çocuklarının yanında şehit edilen babalarının intikamını sizden alacağız, size merhamet etmeyeceğiz, oluk oluk gerekirse kanlarını akıtacağız.

Bunu şundan dolayı söyledim; bu da Goebbels taktiğidir. Aynı taktiği birden kez tekrarlarsanız, toplumun buna inanmasını sağlarsınız. Televizyonlarda yaşananlara inanmamanız için size geçmişte yaşanan Başbakanlık dönemi, mevcut olan değil, iki tane skandal anlatacağım. Kamuoyunda bilinmeyen. İçinde bütün herkes var.

Slogan o dönemdeki başbakanda ‘Temiz toplum’du. Onun içinde olduğu, gazete patronlarının içinde olduğu, benim içinde olduğum. Ve o zamanki gazeteler de ‘temiz toplum’ diye bağırıyordu biz bunları yaparken. Amacım birilerine sizi düşman etmek değil.

Bizim düşkün Abdülkadir bir yazı yazmış. Sana 50 kere anlatmadık mı düşkün Abdülkadir, kameraya, tripota, zekaya yenileceksiniz.  

FETÖ'cülere ben demiştim. Mevcut olanlara da söyledim, Sülü'ye söyledim, Pelikancılara söyledim, 'derin Mehmet'e söyledim. Hepsine söyledim. Keşke Tayyip abi olaylara müdahale edip çözseydi, bu kadar veri, belge, anlatım varken, ancak nedense bize değil, onlara inanmayı tercih etti.

Düşkün Abdülkadir, bu CIA filan bu hikayeleri geç, vakit olursa size onları da anlatırım da. Bunları geç, geçeceksin. Onlar da ne olduğunu anlamaya çalışıyor. 

‘KATAR’DA BANKALARDA PARALAR VAR’
Peker, AKP hükümetinin yakın ilişkiler içerisinde olduğu Azerbaycan ve Katar’a ilişkin de açıklama yaparken, “Azerbaycan’da olay oldu, Azerbaycan’a SİHA’ları yolladık. Yollamadık mı? İyi de yaptık. Katar’da sorun oldu, askeri birlik kurduk mu, kurduk. Azerbaycan’da SOGAR var, SOGAR’ın alt şirketleri, ortaklıklar var. Katar’da zaten bankalarda paralar var” dedi.

‘İSRAİL’E MAL TAŞIYAN GEMİLERİN KİMİN OLDUĞU BELLİ’

Peker Filistin’e saldıran İsrail ile ilgili ise ‘hamaset’ yapıldığını belirterek İsrail’e mal taşıyan gemilere ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı. “E Filistin’de ne var? Filistin’de hamaset, kardeşlerimizle beraber, kardeşlerimiz… E kardeşlerimizle beraberse 10 tane SİHA da oraya yollayın. Öyle cami çıkışında bağırmayla olmaz bu işler” diyen Peker, şunları söyledi:

Devletin mali sıkıntısı var, parayı biz toplayalım. İsrail’e giden malları taşıyan gemilerin kimin olduğu belli, İsrail’de kimin, o gemilerin yazıhanesi olduğu da belli, boykot edelimi şey edelim bırak. Ya onlara mal taşımayı bırakın o zaman. Ya bu Filistin konusu apayrı bir konu. Buraya çok değinmek lazım. Ama milleti kasmak için ‘Din elden gidiyor, devlet elden gidiyor, aman beka sorunu. Doğdum ‘Din elden gidiyor, devlet elden gidiyor, temiz toplum’. Hep bu konular olunca bir yerde bir film.

ERDOĞAN AÇIKLAMASI: SENİNLE HELALLEŞECEĞİZ, DELİLLERLE ANLATACAĞIM
Peker, bir sonraki videosunun kendisiyle ilgili sözleri nedeniyle Erdoğan ile ilgili olacağını belirterek delillerle anlatım yapacağını söyledi. Peker Erdoğan’a ilişkin şu ifadeleri kullandı:

Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip abi bir uluslar arası komplo olduğunu, bu komplonun merkezinde de benim olduğumu, ismimi geçirmeden anlattı. Bulup getireceğiz dedi, devlet bulup getirir. Beni bulup getirmek gerçekleştirecek mi Tayyip abi. Madem ben uluslar arası komplonun parçası ajansam, bundan sonraki videoyu da Tayyip abi kardeş olarak, oturup ben sizin karşınızda anlatacağım; ne zaman tanıştık, ne zaman görüştük. Ne bir eksik ne bir fazla. Sen büyüğümüzün, abimizsin.

Anlatacağım, madem ki ben ajanım abi, ajan olduk. Ya bir özür bekledim. Bütün olanları anlattım, bütün olanları halk biliyor. Asla saygısız içerisinde olmayacağım yaşadığım sürece sana karşı.

Ancak sen görmek istemiyorsan, ben vatan haini olarak anılmak, ben vatan haini değilim, bunu en iyi sen biliyorsun. Senin hiçbir gücün yokken ben vardım. Onların hiçbiri yoktu. Alkış beklemedim, elimden ne geliyorsa onu yaptım. Bir dahaki videoda beraber baş başa konuşacağız Tayyip abi. Abi kardeş. İnsanlar dinleyecek, açık delillerle ve normal bilinmeyen delillerle anlatımlarımı doğrulayacağım. Helalleşeceğiz abi. Ben ajan değilim, bunu bütün dünyaya göstereceğim.

Bir de işte şey diyorlar, ‘Devleti yıpratmak için uluslarası bağlantılarla anlaşma yaptı’ filan. Ya cahilsiniz cahil.

BİNALİ YILDIRIM AÇIKLAMASI
Peker sözlerinin devamında uluslar arası uyuşturucu dikkatine dikkat çekerek, Binali Yıldırım’ın oğluna ilişkin açıklamalarda bulundu. Peker şunları söyledi:

Bir de uluslararası uyuşturucu trafiği. Ben deseydim ki Binali Yıldırım Başbakanlığı döneminde, ülkeye sıcak para girsin diye özel gizli bir anlaşma yapıldı. Bu şekilde bu koordinasyon kuruldu, devleti yargılatmak için, bu kriminal bir olay. 

Eski Başbakanın oğlu, Venezuela ayağı. Kıbrıs’taki o para sistemi, Ortadoğu’ya gidiş. E diyorsunuz ya bir herkesi gider alırız. E Halil Falyalı’yı niye almıyorsun? Amerika yayınladı Ortadoğu’nun uyuşturucu patronu diye, e Türkiye’de de aranıyor. Herkesi gidip alıyorsunuz, e gidip onu da alın. Ama onda kasetler var. Herkesi çekmiş o da.

‘KORKUT EKEN, MEHMET AĞAR VE DİĞERLERİ İÇİN ZAMAN AŞIMI OLMAZ’
Kutlu Adalı cinayetindeki zaman aşımına ilişkin de konuşan Peker, “Korkut Eken, Mehmet Ağar için zaman aşımı olmaz, kardeşim Atilla Peker için zaman aşımı var. Bu zorlama bir içtihat diyebilir hukukçular. Biraz bakıldığında, üzerine infaz savcılığı çalışırsa, zaman aşımından çıkarılır. Bu içtihat da Türk yargı tarihine benim yazmış olduğum içtihat olarak girer” dedi.

‘SÜSLÜ SÜLÜ, SENİ TEDAVİ EDECEĞİM’
“Evet, şimdi bizim süslü Süleyman’a geldik” diyen Peker, ‘mahalle delikanlısı’ havaları takınan tiplere dair bir örnek anlatarak “Bunlara kaşar denir, mahallenin kaşarı” dedi.

Peker, şöyle devam etti:

Mahallenin kaşarı. Makamı hariç…O televizyon programında görmediniz mi ya, gazeteciler 2’şer dakika konuşmuş. Öyle dedi, böyle dedi, tecavüzcü filan aradan yürüdü gitti. Sülü, cezalısın. Senin doktorunum, seni tedavi de edeceğim. Saydı saydı kaçtı gitti. Erhan Tuncel’in ortağı diyor.  Namus sahibiysen açıkla. O kadar emin söyledi ki ben bile şüpheye düştüm. Erhan Tuncel laik kesimin çok hassas olduğu konu. Hani anlattım ya mahallenin kaşarı diye anlattım ya, aradan yürüyecek ya kafalar karışsın diye…

‘İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NDA BİR DELİ OTURUYOR’
Peker Soylu’ya ilişkin “Benim koruma kararım. Vallahi İçişleri Bakanlığı makamında bir deli oturuyor. Ben size söylüyorum inanmıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Peker devamında şunları söyledi:

Ya harbi mahallenin kaşarısın sen. Sen nasıl bir adamsın ya? Bir de diyor ‘yurt dışına gitmedi diyor polis’. Ya yurt dışına gitmeyi bırak, 7-8 ay yanımda kaldı. Özelim ben, normal değilim. 7-8 ay benimle birlikte kaldı koruma polisi. Evrakları orada. Bir tecavüz olayında, tecavüzcü diyor.

Soylu’ya ilişkin sözlerinde ağır ithamlarda bulunan Peker, ‘şanlı gazeteciler’ dediği isim vermediği kişilere ilişkin ise ‘Onlar ayrı soyguncu’ dedi.

‘FINDIK KADAR BEYNİN VAR, CUMHURBAŞKANI OLMAYA KALKIYORSUN’

Peker, şöyle devam etti:

Fındık kadar beynin var Cumhurbaşkanı olmaya kalkıyorsun. Bu ülkede devlet aklı olan bürokrat kalmadı mı? Buna niye anlatmıyorsunuz? Bu adamları Z kuşağı denen kuşak kimse inanmayacak.

İNTİHAR EDEN SİLİVRİ EMNİYET MÜDÜRÜ
Habertürk’teki programda Soylu’ya soru soran gazetecileri hedef alan Peker, gördüğü baskı nedeniyle intihar eden Silivri Emniyet Müdürüne ilişkin konuşarak “Yüz bin tane delil var, adam diyor ki ben arattırdım Silivri Emniyet Müdürünü. Desenize kardeşim bu adam sen arattıktan 3 saat sonra niye intihar etti? Nasıl gazetecisiniz siz. Ama siz namuslu gazetecisiniz” şeklinde konuştu.

KÜRT VE ALEVİ MESELESİ

Peker sözlerinin devamında Kürt ve Alevi meselesine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

Kürt sorunu, Alevi sorunu bu ülkede liderlerin kullanmak için ellerindeki en iyi argüman. Din konusu kez yine aynı. En önemlisi Hanefi Alevi, mezhepsel şeyler.

Varlıktan bolluktan kim ayaklanmış. Tüm isyanlar fakirlikten, açlıktan, sefaletten çıkar. Bireysel isyanlar olmuş mudur olmuştu. Bugünkü PKK da bireysel isyandır. Kürt halkı asla yapmamıştır...

...Çocukken Karadeniz’de bizi büyütürlerken Kürt düşmanı olarak büyütülürdük. Benim şansın annem bilge kadındı.

Peker Alevilere ilişkin de "Çocukluğundan beri haklarında duymadığımız bir şey kalmadı, 'ellerinden ekmek yenmez, 'evlenilmez'... 8 yaşında apartmanımızın kapıcısı vardı, görevli, Bayram abi. Apartmandaki tüm herkesten daha şerefliydi, benim babamdan daha iyi. Ben ondan öğrendim Aleviliği" ifadelerini kullandı.  

ÖCALAN AÇIKLAMASI
Öcalan’ı çok okuduğunu ve incelediğini belirten ve “En kötüsü neydi biliyor musunuz?” diyen Peker, PKK liderinin yakalanmasından bahsederek “Aklım çıktı ya. Dünyanın her yerinden insanlar üzerlerine benzin döküp yakıyorlar ya. Ben kendimi yakamam. Bak silahla vururum öldürürüm ama ben kendimi yakamam. İnsanın seyrederken içi ürperiyor. Adamlar onun için yanıyor. Bu adamlar bizi bırakmamıştı. Biz bu adamlarla niye biz hep düşman düşman gibi…” şeklinde ifadeler kullandı.

‘TÜRKİYE’YE BELA YAKLAŞIYOR’
 “İki tane büyük sorun var Türkiye’de. Bela yaklaşıyor” diyen Peker, devamında şunları söyledi:

Gelecekte çok daha büyük yaklaşacak. Terörün olduğu yerde, mücadele eden aslanlara söylemiyorum ama hep o coğrafyada uyuşturucu olur, hep yasa dışı para, silah kaçakçılığı…

Derinciler, Mehmet Ağar… Bir de PKK’nın da derincileri var. Mehmet Ağar’ın onlarla da arası iyi biliyor musunuz? Ama Süleyman hepsinden asil. Türkiye’nin çekeceği var bu adamdan…

’HERKESE ZULÜM, ONU KORKUT ONU KORKUT…’
Korku politikasına ilişkin de konuşan Peker “Bu kadar zulüm olmaz, herkese zulüm. Onu korkut onu korkut. Lan bir dur arkadaş, bir rahat yaşayalım. Bir tane kral yok ki, 20 tane padişah geziyor ülkenin içerisinde…. Bütün herkes şokta. Olay dünya basına da düştü ya…” şeklinde konuştu.

SURİYE AÇIKLAMASI: BENİM ÜZERİMDEN EL NUSRA'YA SİLAH YOLLADILAR
Sedat Peker, Suriye’ye ilişkin şu açıklamaları yaptı:

Evet, şimdi geldik konumuza. Suriye’de sorun var. Şimdi bu konuyu konuşacağız.

MİT TIR’ları yakalandıktan sonra, benim kendi kafamda şöyle bir şey oluşmuştu; biz oraya hem toplumun duygularını yükseltmek hem de oradaki kardeşlerimize yardımcı olmak için, Bayır Bucak Türkmenlerine, diğerlerine… Nedir insansız hava aracı, işte kıyafetler… Ama çok fazla, sayıca oradaki tüm savaşçılara yetecek kadar. Telsizlerden tutun, çelik yeleklerden, onlar bunlar, tırlarca…

Bu projeyi düşündük. O milletvekili arkadaşımızla konuştuk. O milletvekili arkadaşımız da düşünceyi aldı, iletmesi gereken yerlere iletti.

Tamam. Sonra dediler, sizin tırlarla beraber biz ek tırlar verelim. Bizim tırlar Sedat Peker yardım konvoyu diye gidiyor. İşte basına da resimler veriyoruz. Bütün hepsini, tüm ekipmanları yolluyoruz.

Ama benim adıma giden diğer araçlar var. Onlar da başka yerdeki Türkmenlere gidiyor diye biliyoruz ama biz o araçların içerisinde ne olduğunu bilmiyoruz. Ya bilmiyoruz dediğim biliyoruz da silah var, çocuk değiliz. Bu da normal, olması lazım gereken şey. Ama bu MİT tarafından organize edilmiyor, askeriye tarafından da organize edilmiyor. Bu SADAT tarafından organize ediliyor. O SADAT’ın içerisinde bir ekip tarafından. Bunların hepsini ben kendi paramla alıyorum. Onlar hariç. Onların benimle hiçbir ilgisi yok ama benim adımla gidiyor. İşlem yapılmıyor, kayıt yapılmıyor, direk geçiş yapılıyor.

Sonra bakıyorum Türkmenler her yerden videolarla teşekkür ediyor, ‘aracı aldık’. Bir iki tanesi böyle Arapça konuşuyorlar. Arapça konuşmalarında sorun yok. Sonra bizim Türkmen arkadaşlardan biri dedi ya bunlar El Nusracı dedi. Bizim diğer arkadaşlar da bana diyor ki. Bu gidenler El Nusra’ya gidiyor. Evet, benim üzerimden gidiyor ama ben yollamadım. SADAT’çılar yolladı.

Beni küçültmek istediniz değil mi? Göreceksiniz, kibrit kutusuna sokacağım hepinizi tüm dünyada göreceksiniz. Hem de devleti de yargılatmayacağım, göreceksiniz. Belki devlete engel olmadığı için, gerekli tedbirleri almadığı için para cezası, o da birkaç bin yüz euro. Ondan bir şey olmaz ama.

SURİYE'DEKİ TİCARETİ ANLATIP CUMHURBAŞKANLIĞI’NDAN İSİM VERDİ
“Pandoranın ilk kutusunu açalım bakalım” diyen Peker, Suriye konusunda devletin kaynak ayırdığını iddia ederek Saray’dan bir isim vererek şunları söyledi:

Suriye’de ticaret yapmanız için ne yapmanız lazım biliyor musunuz? Metin Kıratlı bey var. Tam makamıyla söyleyeyim; Cumhurbaşkanlığı İdare İşler Başkanı. Külliyede. Ona gideceksiniz. Ama öyle bir iki kamyonluk alışverişleri söylemiyorum, büyük. Kaçak ham petrol, çay, şeker, alüminyum, bakır, ikinci el araba. Bunlar milyarlarca dolarlık para. Büyük para. E Suriye mücadelesi için parayı kim verdi, biz, devlet. Devlet vermedi mi, devlet. Kim şehit oldu orada? Millet.

Şimdi orada yapılan ticareti anlatacağım. Siz oradan onayı aldıktan sonra sizi şeye yolluyorlar. Metin Grup, Murat Sancak, Ramazan Öztürk. Tüm hiyerarşi orada. Onların da onayı geçtikten sonra kime gidiyorsunuz. El Nusra’nın iktisat sorumlusu var. Ebu Abdurrahman. Ebu Şeyman ismini kullanıyor. Şu anda ticaret böyle yapılıyor. Ben o zaman demiştim ki siz bunlara bu silahları veriyorsunuz, bunlar bizim Türkmenlerle savaşıyor. Bizim insanımızla. Bir anlat da bilelim. Bizim üstümüzden gidiyor.... Ya işte yeni bir dengeler kuruluyor; şöyle böyle. Ya dedim bana anlatacaksınız.

ALBAYRAK’IN NEREDE KALDIĞINI AÇIKLADI
Peker, istifa eden Hazine Bakanı Berat Albayrak'ın kaldığı yere ilişkin iddialarda bulunarak şunları söyledi: 

Berat Albayrak nerede biliyor musunuz? Hep arıyorsunuz ya Murat Sancak’ın evi var. Beylükdüzü taraflarında. Orada kalıyor. Beraberler. Bu vatanın çocuğu şehit olacak. Suriye’ye gidilmeli mi gidilmeli, kalınmalı mı, doğru politika. Ama oradaki para neden hiç bizim devlete gelmiyor. Hala da bizim devletten oraya para gidiyor. Hala daha gidiyor. Ama orada bir ticaret var, büyük para kazanılıyor. Benim bu anlattığımın haricinde orada büyük iş yapamazsın. Mahsuni’nin dediği gibi yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, herkes kendini öldürüyor ama anlatan yok, gören yok. Millet inliyor duyan yok. Bir hayal dünyasına dalmışlar, milleti korkuturuz, eee… Götürürüz, eee..

SÜLEYMAN SOYLU AÇIKLAMASI
"Bir de Sülü KİA var demişti ya. Sülü’ye bir sorar mısınız? Son 4 senede, İçişleri Bakanlığı döneminde, bu ülkedeki ne kadar büyük holding, kurum, kuruluş var hepsi bunun şirketine geçti.”