Ercan Çankaya 

22 Kasım’da Türk kargo gemisi Roseline A’nın Libya’daki cihatçılara silah taşıdığı gerekçesiyle Alman donanmasınca durdurulmasının ardından, AB Türkiye ilişkileri yeniden gerilimli bir sürece girdi. Avrupa parlamentosu 631 lehte, 3 aleyhte, 59 çekimser oyla Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki ‘yasadışı’ olarak ilan ettikleri girişimleri karşısında tavsiye niteliğinde bir yaptırım kararı aldı.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Kasım’da Kuzey Kıbrıs’taki yerleşime kapalı Maraş bölgesini ziyaret etmesi Avrupa Birliği üyesi pek çok devletin tepkisini çekmişti. Dün toplanan AB parlamentosu, AB üyesi ülkeleri Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yaptığı ziyaretinde yerleşime kapalı olan Maraş’ın bir kısmını ziyarete açması nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulamaya çağırdı. Parlamento, ayrıca Türkiye’nin Avrupa’da yürüttüğü doğalgaz arama faaliyetlerini de yasadışı ilan etti.

‘YUNANİSTAN VE KIBRIS İÇİN TEHDİT’ VURGUSU
Parlamento, Türkiye’nin tek taraflı askeri faaliyetleriyle AB üyeleri Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın güvenliğini tehdit ettiğini savundu. Türkiye’nin Dağlık Karabağ Savaşı’nda ‘tarihsel düşmanı’ Ermenistan’a karşı Azerbaycan’a, Suriye ve Libya’da cihatçılara verdiği desteğin altını çizen parlamento üyeleri; Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin komşularına karşı saldırgan bir tutum içine girdiğini iddia etti.

KARAR, FRANSA’NIN ELİNİ GÜÇLENDİRECEK
AB Parlamentosu’nun bu son kararının, Ekim ayında Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki doğalgaz arama faaliyetleri için yaptırım talep etmiş olan Fransa’nın elini güçlendireceği tahmin ediliyor.

‘ERDOĞAN TÜRKİYESİ İSLAMCI, NEO-OSMANLICI VE YAYILMACI’
NATO üyesi olan Türkiye’nin Erdoğan yönetimi altında İslamcı ve Neo-Osmanlıcı ideolojinin şekillendirdiği yayılmacı bir yaklaşımı benimsediği, Türkiye’nin ABD, AB ve İsrail ile ilişkilerinde bu yaklaşımın etkisi altında hareket ettiği görüşü hakim.