Umut Taştan

‘Ağır hasta tutuklular’ listesinde yer alan Denizli T Tipi Hapishanesi’nde bulunan Ekim Polat işkencelerin son bulması, hak ihlallerinden vazgeçilmesi ve tedavisinin gerçekleştirilmesi için başlattığı açlık grevinin 15. gününde.

İstanbul’da 2016 yılında tutuklanan Ekim Polat, yargılandığı davada “Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) yöneticiliği” gerekçesiyle 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tutukluluğunun ilk 1 buçuk yılını Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Hapiashanesi’nde geçiren Polat, ilk olarak Bandırma’ya, sonrasında Manisa Akhisar T Tipi Kapalı Hapishanesi’ne ve ardından Denizli T Tipi Kapalı Hapishanesi’ne sürgün edilmişti.

Cezaevine girmeden önce sağlık problemleri bulunmayan 24 yaşındaki tutuklu Ekim Polat, ciddi boyutlara varan kalp ritim bozukluğu, ilerlemiş KOAH, kemik erimesi, hipertansiyon, görme bozukluğu, kanser ve yüksek felç riski olması nedeniyle yapılan tüm girişimlere rağmen tahliye edilmedi.

Hasta tutsak Polat’ın annesi Solgül İlker, oğlunun kendisine dayatılmak istenenleri kabul etmediğini bu nedenle hapishanede işkenceye maruz kaldığını, adli tutuklulara hedef gösterildiğini belirtti.

“Ekim, Akhisar Hapishanesinden sürgün edildi Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Özel isteğiyle. İşkenceler ve baskılar burada da devam etti“ diyen anne Songül İlker, şu ifadelere yer verdi:

‘ÖLÜMLE TEHDİT EDİYORLAR’

‘Bu teröristtir’ denilerek adlilere hedef gösteriliyor. Korkunç insan hakları ihlalleri ve işkenceler var. Kantinden ne isterse istesin verilmiyor, havalandırmaya çıkarılırken ‘adlilere dövdüreceğiz seni’ diyorlar. Karşısına maşa olarak kullandıkları adlilerden bir tanesini koymuşlar ‘benim avukatım AKP’li ayakta sayım vereceksin’ diyormuş. Irkçı vardiya var ve o vardiyada aklın almayacağı şeyler yaşıyoruz. Çok fazla virüs varmış. Kendilerinden olmayanları temaslılarla aynı odalara koyuyorlarmış adliler de dahil. İtiraz etmeleri üzerine de saldırı olmuş. ‘Buradaki işkenceleri görseniz insanlığınızdan utanırsınız’ dedi.

Sorunu çözeceklerini söylüyorlar ama değişen bir şey olmuyor. Benim yazdıklarımdan rahatsızlık duymuşlar, ‘çıplak arama işkencedir’ demiştim. Müdür Ekim’i yanına çağırıp ‘annem böyle söylüyor, bu suç değil kurallarımız içinde var’ diyor. Ekim’in itiraz etmesi üzerine orada bir gardiyan ‘seni gömeriz buraya, gebertiriz’ gibi sözlerle tehditler savuruyor fakat müdür hiç müdahale etmiyor.

'SORUNLARI ÇÖZMEKTENSE DAHA DA ARTIRIYORLAR'
Hapishane yönetimi ile yaptığı görüşmelerde ‘sorunların çözüleceğine yönelik’ beyanlar aldığını fakat tam tersi uygulamaların gerçekleştirildiğini belirten İlker “Ekim’in zaten işkenceler sonrası ciddi rahatsızlıkları olmaya başladı. Sevki yapılmıyor. Olması gereken bir iğnesi var orada olmadığını söylüyorlar. Pamukkale Devlet Hastanesi’nde muayene ediyor doktor ve iğnesini yazmış fakat bu iğnenin olmadığı söylenmiş. Olmayan bir iğneyi doktor neden yazsın. Açlık grevine başladıktan sonra sevki yapılıyor hastaneye ama Ekim gitmiyor. Sorunları çözeceklerini söylüyorlar ama çözmektense daha da artırıyorlar.

Ekim Polat'ın adil yargılanmadığını ve savunma hakkının engellenerek tutuklandığı belirten İlker “Kendisine ait olmayan bir suçun cezasını çekiyor. Kabul etmiyor, dosya bana ait değil diyor. ‘Ben 5 Eylül 2016’da gözaltına alındım, 30 Eylül’de Çağlayan Adliyesi’ne çıkarıldım. 27 Eylül’de Küçükçekmece’de patlayan bir bombadan sorumlu tutuldum’ diyor Ekim“ ifadelerine yer verdi.

Hasta Tutsak Ekim Polat’ın süresiz açlık grevine başladığını ve taleplerinin karşılanmadığı taktirde eylemine devam edeceğini belirten İlker, “Ekim, Süresiz açlık grevinde olduğunu söyledi. Sorunları çözeceklerini söylemelerine rağmen her gün daha çok saldırı olduğunu belirtti. Açlık grevinde olduğu için kendisine ‘kilo vermeye mi çalışıyorsun, maceramı arıyorsun’ gibi şeyler söylüyorlar“ dedi.

Hasta tutsak Ekim Polat’ın annesi Songül İlker açıklamarına şu şekilde devam etti:

İstanbul’da bir kaç ay önce Ekim’e ilişkin paylaşım yapan bir tanıdğımız gözaltına alındı. Sonrasında kızımla karşılaştıklarında kendisine ‘Ebru Timtik’i, Helin Bölek’i, İbrahim Gökçek’i, Mustafa Koçak’ı ve Ekim Polat’ı neden paylaştın?’ sorusunun yöneltildiğini söylüyor. ‘Onlar DHKP/C’li’ diyerek üç gün işkence yapmışlar 60 yaşlarında insana ve çok kötü durumda olduğunu söyledi kızım.

'SİNDİRMEK İÇİN YAPIYORLAR'

Irkçı gardiyanlar Ekim’e ilişkin hapishanede ‘o terörist, DHKP/C’li’ diyerek hedef gösteriyorlar sürekli. Savcı olayından çok fazla kinleri var ama Ekim’in bu olayla da bir ilişkisi yok. Gezi’den tekrar bir dava açıldı. Bile bile sindirmek için yapıyorlar ama Ekim vazgeçmeyecek.

Şu an açlık grevinin 15. Gününde. Görüşlerimiz engelleniyor. Son görüşte kızımı 20 dakika görüştürdüler. Biz Akhisar’da olduğu süreçte sevkini talep etmiştik, daha iyi bir hastanede tedavi olabilmesi için, bunu yapmak yerine Denizli’ye sürgün ettiler. Dilekçesini de kabul etmiyorlar. Ceza infaz kurumuna dilekçeler yazmış fakat bu dilekçeler ortada yok. Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, tutuklanmadan önce ‘bana yazsın’ demişti, ona gönderdiği mektubu sakıncalı bulmuşlar. Sonra çıktı dediler ama ulaşan bir şey yok.

'İŞKENCELER SON BULSUN'

Tedavi edilmeyi, oadaki işkencelelerin ve hak ihlallerinin son bulmasını istiyor. Eşyalarını kırmışlar, kantin ihtiyaçları verilmediği halde parası bitiyor nasıl oluyorsa, giden para zamanında verilmiyor ve bitti diyorlar. ‘Akıllı olacaksın, biz ne dersek onu yapacaksın. İşte o zaman rahat edersin’ diyorlar. Ekim açlık grevine başladığından haberdar değildim. Cuma günüydü telefon görüşümüz. Bir haber gördüm Twitter’da Denizli T Tipi Hapishanesi’nde tüm koğuşlarda korona görülmüş diye. Ben aradım, bir personel ‘yok hanımefendi bir virüslü var onu da zaten ayırıyoruz’ dedi. Sorduğum sorulara net cevap alamadığım için yetkili birini sitedim, meğer Ekim açlık grevindeymiş. Müdüre bağladılar kadın ‘yok burada böyle bir şey, virus yok’ dedi. Telefon görüşlerinin de iptal edildiğini,basında öyle bir haber olduğunu söyledim, personeliniz bir kişi de var diyor siz yok diyorsunuz dedim. Bunun üzerine ‘oğlunuzun sıkıntısı yok, olursa müdahale ederiz’ dedi. Evet olursa ederler ama işkence ile müdahale ederler. Bir de ben telefonu kapatır kapatmaz bana görüş ile ilgili telefon geldi. Görüş saatlerimizle de çok oynuyorlar. Ellerinden geldiği kadar saçmalıyorlar.

Ekim, açlık grevinden vazgeçmeyi düşünmüyor. Sorun ya çözülecek ya da çözülecek. ‘Zaten öldürmeye uğraşıyorlar, ben de en azından onurumla ölürüm’ diyor. Aylardır hastane sevkleri için uğraşıyorlar. Hastaneye götürüldüğünde de darp ediliyor. Şubat ayında Denizli Devlet Hastanesinde doktor muayene etmiyor ve darp ediliyor. Doktorun yanına önce jandarma girip dosyası ile ilgili bilgi veriyor sonrasında muayene yapılmıyor. ‘Tedavi süreci başladı’ gibi şeyler çıkıyor ama Ekim için tedavi süreci hiç başlamadı. Götürüldü, darp edildi ve geri getirildi.