BİRİNCİ OLAY
Gün: 15 Mayıs Yıl: 2016
Yer: Şırnak Silopi Barbaros Mahallesi
Mevkii: Dere yatağı
Olay: Oyun oynayan 8-13 yaş arasındaki dört çocuk, bir patlayıcının infilak etmesi sonucu ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan 4 çocuktan biri hayatını kaybetti. Durumları ağır olan 3 çocuk tedaviye alındı. En küçükleri Kerem 8 yaşında.

İKİNCİ OLAY
Gün: Yine bir 15 Mayıs Yıl: 2022
Yer: Şırnak Silopi Otoyolu kenarı
Olay: Bir çobanın ihbarı üzerine bölgeye gelen güvenlik güçleri, işkence edilerek öldürülmüş bir kadın bedeni buldu. Kadının ismi Sakine Kültür. 43 yaşında ikisi engelli, 5 çocuk annesi.

Birügn'den Semra Kardeşoğlu'nun haberine göre ikisi de 15 Mayıs günü 6 yıl arayla meydana gelen  iki olay arasındaki bağ, Türkiye’nin yakın tarihinin özeti gibi. Öldürülen Sakine Kültür, 6 yıl önceki patlamada ağır yaralanan ve bir daha sağlıklı yürüyüp koşamayan Kerem’in annesi. Olayın ayrıntılarını Kırıkkale’de çalışarak ailesine destek olmaya çalışan Sakine Kültür’ün 21 yaşındaki oğlu Mehmet Kültür, Kardeşoğlu'na anlattı:

Ben haberi alır almaz Silopi’ye geldim. Babam zihinsel açıdan çok sağlıklı değil. Bir kardeşim de zihinsel engelli doğdu. Annem, hep bir evimiz olsun isterdi. Engelli kardeşlerim de güvencede olsun diyordu. Babam çalışamaz durumda. Kardeşlerim engelli maaşı alıyor. Ben aldığım maaştan destek oluyordum. Annem aralıksız çalışırdı. Temizliğe gidiyordu.

Mehmet Kültür, 6 yıl önce bir tesadüf sonucu yine bir 15 Mayıs günü Silopi’de bir patlamanın meydana geldiğini söylüyor ve şunları anlatıyor:

Kardeşim Kerem sokakta oynuyor. 8 yaşında o sıralar. Patlama olunca dört çocuk yaralanıyor. Biri öldü. Yaralananlardan biri kardeşim Kerem’di. Uzun tedaviler gördü. Sonra bacağından engelli oldu. Koşamadı, bizim gibi yürüyemedi. Annem dava açtı. Dava bitti. Kardeşim için tazminat kazandı. 5 ay önce geldi para. Bankaya yatırdı. Borçlanıp bir ev almak için uğraşıyordu.

Sonraki gelişmeleri şöyle aktardı Kültür: “Ev bulmak için köylere de gidiyordu. Bu sırada ona ‘Satacağız’ diyerek parasını almışlar. O da dolandırıldığını anlayınca parasını almak istemiş. Annemi arabaya koyup, götürüp öldürmüşler.”

Cinayeti itiraf eden İbrahim Barkın’ın olay sırasında elinden yaralandığını ve anlaşılmaması için üstünü ütüyle yaktığını aktaran Mehmet Kültür’ün tek isteği katil ya da katillerin gereken cezayı almaları. Kültür, talebini şöyle aktardı:

Annemi öldürenin tek başına olduğunu düşünmüyorum. Elde ettiğimiz bilgiler de bu yönde. Bu kişi, daha önce dolandırıcılık, tehdit olaylarına karışmış. Örgütlü biçimde hareket edip annemi öldürdüler. İşkence ettiler. Tüm sorumluların bulunmasını istiyoruz. Benim 4 kardeşim anasız kaldı. En küçüğü 7 yaşında daha.

ŞIRNAK’TAKİ İKİNCİ BARKIN VAKASI
Sakine Kültür’ü katlettiğini itiraf eden ve Özel Harekât Ocakları Derneği İl Başkanı olan İbrahim Barkın’ın soyismi tanıdık. Milli Beka Harekâtı Derneği Şırnak İl Başkanı Halit Barkın ile akraba. Halit Barkın, bu dernek üzerinden 4 milyon lira dolandırıcılık yapmaktan tutuklanmıştı.

Cinayeti soğukkanlılıkla itiraf eden İbrahim Barkın’ın Şırnak İl Başkanı olduğu Özel Harekat Ocakları nedir diye merak konusu. ‘Özel Harekât’ sözünü duyunca bir an polis ya da asker olduğu düşünülüyor haliyle ama devamındaki ‘Ocaklar ve İl Başkanı’ işin rengini değiştiriyor.

Bir dernek olup olmadığı bile tartışmalı. Resmen var mı, o da bilinmiyor. İbrahim Barkın’ın sosyal medyadaki paylaşımları var. Büyük bir afiş, amblemli vs. önünde biri. Diğeri masada arkasındaki duvarda Atatürk’ün ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafı asılı.

Paylaştığı videoda “Bu asil milletin şerefli evlatları olarak devletimizin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin yanında olmak namus ve şeref borcumuzdur. Özel Harekât Ocakları Derneği olarak başta şahsım İbrahim Barkın Şırnak il dernek üyelerimle beraber bu asil ve şerefli göreve talibiz” diyor.

Barkın ve dernek hakkında bilgi toplamaya çalışan Kardeşoğlu, resmi bir hesap ya da site bulamıyor. Konuyu HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir’e soran Kardeşoğlu İmir'den, şu bilgileri alıyor:

Özel Harekât Ocakları Derneği’nin resmi bir statüsü var mı, yok mu bilmiyoruz. Ancak bu tarz yapılarda olanların daha çok yolsuzluk, kara para aklama, devlet kurumlarında hukuki olmayan yollarla gelir elde etme gibi yasadışı işler yaptığı bilinmekte. Aynı zamanda çoğunun İl Özel İdaresi’nde çalışıyor gibi göründüğü, karanlık işler yaptığı halk tarafından belirtilmekte. Bu yapıların çoğu ülkenin bekası üzerinden geliştirilen milli duygularla hareket ederek kendilerine, ticari, sosyal ve toplumsal bir alan oluşturuyorlar.

İmir, şu noktalara da dikkat çekti: “Özel Harekât Ocakları’na benzer bölgede Osmanlı Ocakları var. Daha önce yine ismi yolsuzluk iddialarına karışan Halit Barkın Milli Beka Harekâtı Başkanıydı. 5 milyon lirayı bulan dolandırıcılık yapmıştı.”

PARAMİLİTER GÜÇLER

Bunun yanı sıra üyelerinin silahlı oldukları da yine bölge halkı tarafından dillendirilmektedir. İktidar ile ilişkileri apaçık ortadadır. Daha çok paramiliter çetelerden oluşan bu yapılar bölgede sürdürülen kirli savaş stratejisinin bir parçasıdır. 

"Barkın’ın özel idareye bağlı gümrük sahasında çalıştığı doğrudur fakat nasıl bir statüde çalıştığı bilinmiyor” diyen Nuran İmir, sözlerini şöyle sonlandırdı:

Faillerin cezasız kalması sonucu, kadınların öldürme biçimleri daha canice bir hale dönüşüyor. Kadın cinayetlerinin politik olduğunu her seferinde dile getiriyoruz. Bizler hem parti olarak hem de kadın kurumları olarak Sakine’nin davasının sonuna kadar takipçisi olacağız.

İÇİŞLERİ’NE Mİ BAĞLI?
HDP’nin 21 kadın milletvekili de konuya ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi sundu. “İbrahim Barkın’ın il başkanı olduğu Özel Harekât Ocakları’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlı olduğu iddiası doğru mu? Özel Harekât Ocakları denilen yapı hangi hukuki bağ ile İçişleri Bakanlığı’na bağlıdır" soruları yöneltildi.

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da, aynı konuda bir soru önergesi verdi. CHP’li Bakan önergesinde şu ifadeleri kullandı:

Özel Harekât ismi Türk Silahlı Kuvvetleri ve Bakanlığınıza bağlı polis ve jandarma teşkilatı bünyesinde kurulmuş Özel Harekât Başkanlığı, Polis Özel Harekât (PÖH), Jandarma Özel Harekât (JÖH) gibi özel ekiplerde silahlı kamu görevi yapanlar için kullanılmaktadır. Bir sivil toplum kuruluşunun bu ismi kullanmasına izin verilmesi; bu sivil toplum kuruluşunun silahlı güç/paramiliter yapılanma olduğu izlenimini vermekte, toplumda ise korkuya ve endişeye sebep olmaktadır.