Umut Taştan

Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yüksel Direnişçisi Mehmet Dersulu ve aynı koğuşu paylaştığı siyasi tutuklular Deniz Şah ve İlhan Kaya geçtiğimiz hafta gasp edilen kitap ve mektup hakları için havalandırmaya çıktıklarında oturma eylemi gerçekleştirmişlerdi. Tutukluların bu eylemlerine cezaevi yönetiminin müdahalesi sert olmuş, tutuklular işkenceye maruz bırakılmışlardı.

Cezaevinde yaşanan hak ilhalleri ve insanlık onuruna aykırı uygulamalara maruz bırakılan Mehmet Dersulu’nun kardeşi Zehra Dersulu ve siyasi tutuklu Deniz Şah’ın annesi Zeynep Şah Toplumsal’a açıklamada bulundu.

KHK ile ihraç edilen kamu emekçisi Dersulu’nun kardeşi Zehra Dersulu, abisinin ve arkadaşlarının bir haftada 3 kez saldırıya uğradıklarını belirtti. Tutuklulardan Deniz Şah’a tacizde de bulunulduğunu belirten Zehra Dersulu, yapılanların insanlık dışı uygulamalar olduğunu belirtti.

'BİR HAFTADA 3 SALDIRI'
“Biz Cuma gününden Cuma gününe telefonda görüşebiliyoruz kendileriyle” diyen kardeş Dersulu “Deniz Şah ve abim Mehmet Dersulu birlikte kalıyorlar. Saldırı da telefon görüşünden 1 gün önce yani geçen hafta perşembe günü olmuş, hatta ilhan Kaya da vardı aralarında. Saldırı üçüne yapıldı. Aradan birkaç gün geçmesinin ardından bir saldırı daha gerçekleşmiş. Bu sefer sadece Mehmet abim ve Deniz abiye yapılmış saldırı. Mehmet abimin ayağı ağrıyor, üzerine basamıyormuş. Deniz abinin de vücudunda morluklar olduğunu söyledi.” ifadelerini kullandı.

Deniz Şah isimli tutuklunun zorla başla hücreye alındığını ve bu sırada zor kullanıldığını belirten Zehra Dersulu “İki gün önce Mehmet abimin kapalı görüşü vardı. Abimin görüşte olduğu sırada gardiyanlar Deniz abinin yanına giriyorlar ve onu zorla çıkarıyorlar hücreden, başka bir hücreye alıyorlar. Mehmet abim döndüğünde bu durumu öğrenebiliyor ve o sırada arbede yaşanıyor bir kez daha. Bir hafta içerisinde 3 saldırıya maruz kalıyorlar.” dedi.

Mehmet Dersulu’nun Bolu F Tipi Cezaevi’ne görütüldüğünden beri insanlık onuruna aykırı davranışlara maruz bırakıldığını belirten Zehra Dersulu açıklamalarına şu şekilde devam etti:

Mehmet abim arkadaşına yaklaşık 1 ay önce kitap listesi vermişti, onları temin ettik ve gönderdik. Bir ay oldu kitaplar oraya varalı ama hala verilmedi. Mektuplarda aynı şekilde iletilmiyor. 2-3 hafta bekletiliyor, sonra kısım kısım veriliyor ya da hiç verilmiyor. Buna istinaden zaten oturma eylemi yaptılar, bu duruma tepki gösterdiler havalandırmaya çıktıkları zaman. Oturmaya eylemine geçtikleri için onlarda geliyorlar, arbede yaşanıyor aralarında. Tartaklıyorlar, yerlerde sürüklüyorlar.

'BİR YILDIR SOHBET HAKLARINI KULLANAMIYORLAR'

Bu durumlar Bolu’ya gittiğinden beri vardı ama bu kadar çok kötü saldırmıyorlardı. Sadece çekiştirip bırakıyorlardı. Bu son 1 hafta içerisinde yaptıkları şeylerin haddi hesabı yok. Deniz abiyi başka bir hücreye alarak, Mehmet Abimi yalnız bıraktılar. Deniz abiyi hücreden aldıkları sırada şiddet uygulamanın yanında bizim de öğrenebildiğimiz kadarıyla tacizde de bulunuyorlar, okşuyorlarmış. Böyle bir şey olamaz. Bu insanlık dışı bir muamele. İnsanlıktan nasibini almamış kişilerin yapabileceği şeyler bunlar. Sonuçta bu insanlar orada sadece mektup ve kitap haklarının ellerinden alınmamasını istiyorlar. Zaten ‘pandemi var’ denilerek yaklaşık 1 yıldır sohbet hakları ellerinden alınmıştı. Mehmet abim şuan orada tek başına tecrit ediliyor, yanında Deniz abi vardı, onu da ayrı bir hücreye aldılar.

Deniz abiye uygulanan şeylerden dolayı Mehmet abim çok öfkeliydi. Onları hastaneye de götürmüyorlar. Revire gidip darp raporu almak istiyorlar, engelleniyor. Deniz abinin vücudunda bir sürü morluk oluşmuş, bunun için dahi hiçbir şekilde götürmüyorlar revire, darp raporu almalarını engelliyorlar. Mehmet abime de ne zamanki işkence yapmaya kalksalar hep ayağına vuruyorlar. Resmen ayağını kırmak istiyorlar. Önceden de ayağı ile yaşanan bir sıkıntısı vardı, şişme falan oluyordu. Sanki bunu bildikleri için daha fazla ayağına vuruyorlar.

'MÜDÜRÜN GÖZÜ ÖNÜNDE DARP ETMİŞLER'
Siyasi tutuklu Deniz Şah’ın annesi Zeynep Şah ise oğluna yapılanların artık isyan ettirecek boyuta geldiğini belirtti. Cezaevi 2’nci müdürünün gözü önünde gardiyanların işkence uyguladığını ve taciz ettiğini belirten anne Şah şu ifadeleri kullandı:

Ben oğlumla dün konuşabildim. Geçen hafta saldırıya uğramıştı üçü birden. Bu perşembe de oğlum Deniz’e saldırmışlar. Aynı koğuşta kaldığı arkadaşı vardı Mehmet, görüşe çıktığında gelip oğlumu tek görüp darp etmeye başlamışlar. En zoruma giden bu saldırıyı Bolu F Tipi Cevazevi’nin 2’inci müdürünün gözü önünde darp etmeye başlamış gardiyanlar, o hiç bir şey dememiş, öylece izlemiş. Başka bir hücreye almışlar sonra, fareler varmış orada da, çok kirli bir yere götürmüşler. Aralarında sapık,pislik bir gardiyan taciz ediyormuş, okşuyormuş oğlumu.

Deniz Şah’ın sağlık durumunun iyi olmadığını ifade eden annesi “Doktora, revire götürmemişler. Daha önce de doktora çıkmak istedi, çıkarmadılar. ‘Bütün vücudum morluk içinde anne, bu izlerin geçmesini bekliyorlar. O yüzden götürmüyorlar’ diyor oğlum.” açıklamasında bulundu.

'HANGİ HAKLA ENGELLENİYOR MEKTUPLAR?
Oğlu hakkında bilgi alabilmek, onlara uygulanan hak ihlallerine, kitap ve mektup yasaklarına tepki göstermek için cezaevini aradığını belirten Zeynep Şah “Çocuklarımızın çok mu hoşuna gidiyor orada soğukta yerde oturup eylem yapmak, kapılara vurmak dedim. Bir aydan beri mektuplarımız oraya gitmiş ama evlatlarımıza verilmiyor, kitaplar verilmiyor. Onlar zaten dört duvarın arasında kalmış çocuklar. Neyle geçirecekler günlerini, neyle moral bulacak, teselli olacaklar, insan çıldırır içeride. Hangi hakla engelliyorlar mektupları? Yasaları çiğnemiyorlar, bir şey yapmıyorlar. Cezaevi çok keyfi davranıyor.” diyerek yaşananlara tepkisini gösterdi.

Deniz Şah’ın "biz sustuğumuz zaman. Biz sesimiz çıkarmadığımız zaman hiç verilmiyor mektuplarımız kitaplarımız hiç verilmiyor" dediğini dile getiren anne Şah açıklamalarına şu şekilde devam etti:

OKŞAMAK, TACİZ ETMEK NEDİR?

Yazık, ben insanlıktan, Müslümanlıktan, her şeyden soğuttular beni. Hani hapishanelerde işkence yoktu?

Ben 9 Ocak 2020’den beri göremiyorum oğlumu, bir yıl oldu. Geçen hafta haklarını alabilmek için oturma eylemi yaptı diye yine ceza verecekler ona. Ben bir anne olarak isyandayım. Onlar hangi hakla bunları yapıyorlar. 4-5 kişi saldırıp, nasıl işkence yapabiliyorsunuz, Okşamak, taciz etmek nedir? Oğlumun en zoruna giden şey de bu olmuş. ‘Bana o kadar saldırdılar, darp ettiler, vücudum mosmor oldu ama en zoruma giden, beni çıldırtan şey taciz etmeleri oldu anne’ dedi. Cezaevinin ikinci müdürü, türbanlı kadın müdürün önünde yapıyorlar. O nasıl izin verebiliyor buna?

Televizyonlarında muhalif kanallar verilmiyormuş. Fox Haber’i izliyorlarmış, dizi falan izlemiyorlarmış. Onlar haberleri izlemeye başladıklarında bozuyorlar, izlemelerine izin vermiyorlarmış. Bunlar doğruluğu, dürüstlüğü sevmedikleri için, hemen çocuklarımızın televizyonlarının yayınlarını kesiyorlar.