Umut Taştan

Koronavirüs önlemleri kapsamında gerek AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gerek diğer devlet yöneticileri bugüne ilişkin açıklamalarda, uyarılarda bulunuyor ve yılbaşı kutlamalarına yönelik müdahale edileceği mesajlarını veriyor.

Geçtiğimiz günlerde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yılbaşı kutlamalarına ilişkin açıklamalarda bulunmuş “bu tür partiler, otellerde-villalarda olsun... Tüm güvenlik güçlerimiz her türlü tedbiri alacak. Bunlara müsaade etmemiz mümkün değil. İstihbaratımız nerede bu tür şeyler olduğunu tespit ederse oralara gerekli operasyonu yapar" ifadelerine yer vermişti.

Erdoğan’ın bu çıkışı üzerine Bolu Valisi Ahmet Ümit de benzer açıklamarda bulunarak "Bir evde eğer normalin üzerinde insan varsa o evdeki herkese cezai müeyyide uygulanacak" demişti. Erdoğan’ın, Bolu Valisi Ahmet Ümit’in ve diğer devlet yöneticilerinin bu tarz açıklamaları yurttaşlarda tedirginliğe neden oldu.

KONUTLARA OPERASYON SİNYALİ
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve devlet yetkililerinin ‘konutlara operasyon’ sinyalleri, yurttaşlarda ‘bu durum yasal mı?’, ‘devlet, bu gece evimize girebilir mi?’ merakı uyandırdı. Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, tedirginlik yaratan bu durumu, Toplumsal’a değerlendirdi.

‘Kamuya açık yerler dışında, kişilerin özel konutlarında bu gibi denetimler yapılmasının hukuki dayanağı yoktur’ diyen Eminağaoğlu “Herhangi bir genelge ile böyle denetim yapılmasının, sağlık dahil olmak üzere hiçbir şekilde açıklanabilir yanı yoktur. Sağlık ya da başka bir şeyler gerekçe gösterilerek kişilerin konutlarına, özel yaşantılarına müdahale edilemez” ifadelerine yer erdi.

İnsanlar üzerinde yaratılan paniğe dikkat çeken Eminağaoğlu, şu ifadelere yer verdi:

'İKTİDAR, YILBAŞI KUTLAMALARINI BAŞKA BOYUTTA GÖRÜYOR'

Komşumla, kardeşimle, annemle, babamla bir araya gelemeyecek miyim, aynı evde oturamayacak mıyım düşüncesinde insanlar. Şöyle bir durumda var yasaklar başlıyor, yasak sonrası herkesin evine dönme problemi var. Bu yasakların, evlere düzenleneceği söylenen operasyonların altındaki gerçek nedenleri sorgulamak lazım. Geçmişte yılbaşı kutlamalarını başka bir boyutta gören, değerlendiren siyasi bir iktidar, sağlık gerekçesine sığınarak yılbaşı kutlamaları konusundaki tutumunu böyle mi sürdürüyor, geçmişi hepimiz hatırlıyoruz. Yılbaşı kutlamalarını kendi inançlarının dışında gören, bu kutlamalardan uzak duran bir anlayış var. Bu anlayış, bu yöntemlerle mi topluma sunulmak istemiyor? İster istemez insan bunu sorguluyor. Çünkü böyle bir kutlama yasağının, özel yaşam alanı içerisindeki yerlere müdahalenin hukuksal dayanağı yok.

'TOPLUMA BİÇİM VERMEYE ÇALIŞILIYOR'

İktidarın yapılan açıklamalar ile baskı yaratmaya ve topluma biçim vermeye çalıştığı belirten Eminağaoğlu “Burada başka bir mesaj veriliyor topluma. Sürekli olarak kendi yönetim anlayışını dayatılıyor ama yasaların, Anayasa’nın ötesinde yapılıyor bu. Anayasa’nın bu konularda onlara tanıdığı bir yetki yok” dedi.

Yılbaşına yönelik yayınlanan genelgenin yurttaşların konutlarına girme imkanı vermediğini, bunun yolunun somut gerekçelerle ve yargıç kararları ile olabileceğini belirten Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu açıklamalarına şu şekilde devam etti:

'KİMSENİN KAPISINI AÇMA ZORUNLULUĞU YOK'

Kişilerin evlerine yönelik olarak genel nitelikli değil de kişilere yönelik yetkili mercinin bir yazısı olacak. Yoksa genelge ile, genel amaçlı bir yazıyla bütün mahalleyi, sokağı, ilçeyi taramak şeklinde hiçbir kimsenin konutuna girilemez.

Sadece kişi sayısının fazlalığı gerekçesiyle arama kararı verilemez. Somut bir takım gerekçeler ortaya konulacak, yargıç kararı olacak ya da genelge dışında somut bir takım nedenlerle kişilerin evinde arama mümkün ama yine yargıç kararı ile onaylanacak. Yoksa kamuya duyurulduğu gibi bir valinin, İçişleri Bakanı’nın, Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi gecenin bilmem saat kaçında ‘ben geldim, evde kaç kişi var, sayın” gibi bir şey yapılamaz.

Böyle bir durumda, eve gelindiğinde sadece genelge gerekçe gösteriliyorsa kimsenin kapısını açma yükümlülüğü, zorunluluğu, görevi yoktur. Böyle bir şeyle muhatap olan kişilerin kesinlikle kapısını açmaması lazım. Bu durumun oluşturacağı hiçbir suç söz konusu değildir. Bir genelge ile geliniyor ise kimsenin kapısını açması gerekmiyor. Yasa da böyle, Anayasa da böyle, İnsan Hakları Sözleşmesi de böyle. Bu tarz uygulamanın yapılabilmesi için konuta yönelik somut bir işlem veya yargıç kararı gerekir.