CHP'mi Tanrıkulu, yüzlerce öğrencinin işkence görmesine, onlarcasının da tutuklanmasına sebep olan Melih Bulu’nun göreve geliş ve görevden alınış şeklini eleştirdi, “Melih Bulu'nun da onurunu korumak veya onun insan haklarını korumak bize düştü” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı canlı yayında gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi. Tanrıkulu, Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle rektör olarak atanıp tepki toplayan, yine kararnameyle görevden alınan Melih Bulu’ya ilişkin, “Melih Bulu'nun da onurunu korumak veya onun insan haklarını korumak bize düştü” dedi.

‘BÖYLE BİR ATAMAYI NASIL İÇİNE SİNDİRİRSİN?’
MST TV’de açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğü görevine atanmasına ve aynı yöntemle görevden alınmasına dair eleştirilerini dile getirdi. Melih Bulu’yu ‘Kayyım rektör’ olarak niteleyen Tanrıkulu, “Bir gece ansızın gelmişti, bir gece ansızın gitti” dedi.

Melih Bulu’ya yönelik, “Böyle bir atamayı nasıl içine sindirirsin? Eğer içinize sindirirseniz bu şekilde atamayı, bu şekilde gönderilmeyi de içinize sindireceksiniz” ifadelerini kullanan Tanrıkulu şunları kaydetti:

Ben yurttaş olarak üzüldüm gerçekten. Bir profesörün bu şekilde atanmasını zaten kabul etmemiştik ama insani olmayan böyle bir durumla, gece yarısı çıkan bir kararnameyle kendisine haber verilmeden alınmış olması da insan onuruna aykırı bir şey. Melih Bulu'nun da onurunu korumak veya onun insan haklarını korumak bize düştü. Yani adam rektör, Boğaziçi Üniversitesi’nin, Türkiye'nin en gözde üniversitesinin rektörü. Bir telefon açarsınız hizmetlerine teşekkür edersiniz en fazla bunu söylersiniz o kadar. Ama gece yarısı çıkacak kararnamede adını görecek, çıkan haberlere inanmayacak, Tweet atacak, Instagram’da paylaşım yapacak daha sonra bunları silmek zorunda kalacak. Bu insan onuruna ne olursa olursun aykırı bir davranıştır bunun da altını çiziyorum.

Melih Bulu’nun neden görevden alındığının ve yerine kimin atanacağının soru işareti olduğunu belirten Tanrıkulu, Bulu’nun ardından rektör vekili olarak atanan Naci İnci’nin öğretim görevlisi Can Candan’ın görevine son vermesini eleştirdi. Candan’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde 15 yıldır öğretim görevlisi olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, Candan’ın görevden alınmasını “Hukuk dışı” olarak niteleyerek şunları kaydetti:

Ben Boğaziçi Üniversitesi geleneklerine aykırı, teamüllerine aykırı demiyorum aynı zamanda hukuk dışı. Boğaziçi Üniversitesi’nin içinden gelen bir rektörün bunu yapmış olması çok daha acı verici bir şey. Tabi bunlar kendi tarihlerine yazılacak, çocuklarına torunlarına nasıl bakacaklar ayrı mesele. Buradan atanan kayyum rektör vekiline sesleniyorum aynı zamanda: Sen de utanırsın bu yaptıklarından Melih Bulu gibi böyle başın öne eğik gidersin. Dolayısıyla bu hukuksuzluğa imza atmayın. Bu hükümet değişecek çok yakın bir zamanda sandık yoluyla, demokratik olarak değişecek. Dolayısıyla yani hiç olmazsa bilim adamlığı kariyerinize halel gelmeyecek işlerle uğraşın, bu işlerle uğraşmayın. Sizin işiniz değil bunlar. Bilim insanlarının işi hukuksuzluk yapmak değil gerçekten. Evet idari görevleriniz olur ama o idari görevleriniz de hukuka uygun bir biçimde, içinden geldiğiniz kurumların teamüllerine, geleneklerine uygun bir biçimde yapmaya çalışın, ki bir saygınlık kazanın. Ama yani bütün bunlar bu şekilde maalesef yapılmaya devam ediyor...