Geçtiğimiz haftalarda Risale-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesi’nde yapılan bir toplantının konuşmacılarından biri de Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin Anayasa Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Adnan Küçük idi. Küçük “Laiklik, Din-Devlet İlişkisi ve Din ve Vicdan Hürriyeti” başlıklı seminerinde güncel konulara da değindi. Adnan Küçük’ün konuşmasında AKP’ye yönelik Kemalizm eleştirilerinde bulunması dikkat çekti.

'YETERLİ DÜZEYDE BİR MESAFE ALAMADIK'
“Bu birinci tür laiklik için ne lâzım? Devletin ideolojisi meselesini burada nereye koyacağız” sorusu üzerine Adnan Küçük şu açıklamayı yaptı:

Evet elbette din ve vicdan hürriyetini teminat altına alan bir laiklik anlayışına geçilmesi lâzım. Bunun için de devletin ideolojik bakış açısından kurtulması lâzım. Anayasa hükümleriyle bilhassa eğitimde her kademede Kemalizmi dayatan anlayış ve siyasette bütün siyasî partilere Kemalizm’i dayatan anlayış yerinde durduğu sürece kalıcı bir iyileşme beklemek mümkün görünmüyor.

Devletin resmî ideolojisinin olduğu bir ülkede çoğulcu anlayış yaşatılamaz. Bizde cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ideolojik anlayış devlete hâkimdir. On sekiz senedir kısmî iyileşmeler oldu ise de, bu anlamda yeterli düzeyde bir mesafe alamadık. Uzun süre gayret etmemize rağmen netice alamadık. Anayasadaki Başlangıç kısmı ve 68. ve 69. maddeler ve bütününe sirayet eden ideolojik ruh sürüyor. Toplumun ve siyasetin Anayasa değişikliği meselesini yeniden gündeme alması lâzımdır. Kısaca Türk toplumunun, askerî anayasal düzene son vererek sözleşme yöntemiyle, anayasal demokrasi zemininde yeni bir anayasa yapması icap ediyor. Anayasaya hâkim olan ruh, belli bir resmî ideoloji değil, çoğulculuk ve hukuk devleti olmalıdır.