CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eğitim öğretim döneminin açılması ile birlikte internet erişimi ve bilgisayarı olmayan çocukların durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Evrensel Hizmet Fonu'nda birikmesi gereken 11 milyar TL’nin nerede olduğunu sordu. Kılıçdaroğlu, “Fondaki paralar, heder edilmediyse nerede?” diye sorarak, fondaki paraların yoksul çocukların eğitimi için kullanılması adına dava açılacağını söyledi.

Türkiye'deki en önemli 5 sorundan birinin eğitim olduğunu kaydeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eğitim editörleri, bazı eğitim kuruluşları temsilcileri ve eğitim uzmanlarıyla çevrimiçi toplantıyla bir araya geldi.

Sözcü’de yer alan habere göre salgında eğitimdeki altyapı sorununun daha da belirgin hale geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Evrensel Hizmet Fonu diye bir fon var. Eğer bu fondaki paralar da heder edilmediyse nerede?” diye sordu.

CHP Genel Başkanı fona ilişkin avukatların hazırlık içinde olduğunu, “Toplanan paralarla, temel eğitim yapılabilir. İnternet sağlayıcı kurumların maliyeti bu fondan sağlanmalıdır. MEB’in de içinde olduğu bu fonun kullanımı için şimdi bir grup avukat dava açmak için hazırlık yapıyor. Dava kısa sürede açılacak ve Türkiye'de hukuk kaldıysa, bu dava kazanılır” şeklinde paylaştı.

‘TÜRKİYE’NİN DERSLİK SORUNUNU 1 YILDA ÇÖZERİZ’
Eğitimdeki sorunlara CHP’nin çözüm olabileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu partisinin tespitlerini şu şekilde aktardı: 

“MEB’e saray müdahale etmezse, Türkiye’nin derslik sorununu 1 yılda çözeriz. Ankara, İstanbul, İzmir gibi 11 büyükşehirde ise derslik açığını 4 ayda bitiririz. 57 bin 340 dersliğe ihtiyacı olan MEB’e, ‘Bize yer gösterin yapalım’ diye başvurduk. El uzatıyoruz ama henüz yanıt gelmedi. Olumlu yanıt geleceğini de düşünmüyoruz.”

“İnternet erişimi, televizyonu olmayan çocuklarla ilgili sorunu çözebileceğimizi de bildirdik. Bu dilekçeye de, olumlu bir yanıt geleceği kanısında değilim. Bakanlık, uzattığımız eli sevinçle karşılamalıydı. Ama ortada sosyal devlet, bütçede para yok.”

“Eğitimden, tıbba her konuda her şeyi bir kişi biliyor. MEB ne kadar iyi olursa olsun, liyakat sistemi çökertildi. Uygulamadaki aksaklıklar, artık yukarıya bile bildirilemiyorsa, o sistemden hayır beklenmez. Kararlar alınırken paydaşlara sorulmuyor. Eğitim Şurası bile 7 yıl önce toplandı.”

‘TALİMATSIZ KONUŞAMIYORLAR’
“92 bin öğretmen atanmıyor, dışarıda bekletiliyor. 942 bin 936 öğretmenden 101 bin 730’u sözleşmeli. Bakan tüm bunları yapamaz. Çünkü, saraydan gelen talimatla konuşuyor. Konuşmaya bile, ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı’ diye başlıyorsa, bu ülkede sorunlar çözülemez.“

‘FATİH PROJESİ RANT PROJESİYDİ’
“4+4+4 Sistemi, MEB’in içine konulan bir bombaydı. Eğitim Şurası'nda konuşuldu mu? Kalkınma Planı'nda var mı? Bakanlıkta görüşüldü mü? Hayır. Biri bile eğitimci olmayan 5 AKP milletvekili teklif etti, karar alındı. Bir kuşak denek olarak kullanıldı, yok edildi. Fatih Projesi, zaten MEB’in paralarını talan amaçlı bir rant projesiydi.”