İktidar kanadından gelen sert mesajların ardından paylaşımını silen AYM üyesi Engin Yıldırım için AYM de “kurumsal görüşümüz değil” açıklaması yaptı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu tartışmanın ardından “AYM yapısı değişmeli” sözü yeniden gündeme gelirken, AYM ile iktidar arasında yaşanan bu kavgayı insan hakları savunucusu, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu değerlendirdi. Gergerlioğlu, “muhalif kesimin hukuk talep eden AYM üyesi Engin Yıldırım’ı yalnız bıraktığını” söylüyor.

Gergerlioğlu’nun anlatımları şöyle:

“AYM üyesi Engin Yıldırım önceki bisiklet mesajı gibi bir mesaj vermek istedi. Hukukun ışığı sönmeyecek anlamı taşıyordu. Ama iktidar bu aniden alevlenen ve aniden Türkiye gündemi haline gelen fotoğraf restleşmelerinden sonra siyaseti iyi bilen saray tepelerinden kıvrak bir manevrayla ‘ışıklar yanıyor’ sözünün darbeyi ima ettiğini söylediler. Öncesinde de Genelkurmay’ın ışığının sönmediğine dair ifadeler darbeye işaret ederdi.

AYM üyesi yargı ile yürütme arasında yaşanan sürtüşmeye bir tepki veriyordu. Ama iktidarın kendisini mağdur duruma düşürerek bu kalesine atılmış golü çıkararak karşı kaleye gol atma hamlesi gücü sayesinde başarıya ulaştı.

Gecenin sonunda AYM üyesi tweetini silmek zorunda kaldı. Ben ‘herhangi bir demokrasi dışı kavrama işaret etmedim, hukukun ışıklarının sönmeyeceğini vurgulamaya çalıştım’ dedi.

Ertesi gün de AYM acil bir toplantıyla bu tweetin AYM değil, bir üyenin sözü olduğuna dair açıklama yaptı.

İktidarın, yürütmenin anayasayı çiğneyen fiillerine karşı direnen bir AYM üyesi tuş edilmiş oldu. Belki yarın öbür gün görevden alınacak, terörist, vatan haini ilan edilecek. Ama şu belli, siyaset oyununu çok iyi bilen siyasetçiler karşısında siyaseti çok iyi bilmeyen bir hukukçunun hukuk talep eden cesur bir hamlesinin kendisinin sırtının yere getirilmesiyle sonuçlandı.

Bu hamle hukuk dışı bir hamle olarak gösterilse de sempatik, itiraz eden, hukuk talep eden, anayasaya işaret eden bir muhalefet tarzıydı. Ben burada tüm sosyal medya gücüyle iktidarın bir AYM üyesini linç etmesi karşısında toplumun bu üyeyi yalnız bıraktığını düşünüyorum. Gerçek anlamda anayasayı bilen, hukuktan anlayanların bu itiraza hak vermesi gerekiyordu. Engin Yıldırım’ın yalnız bırakıldığını düşünüyorum. 

Önemli ve cesur bir itiraz yapmıştı. Aslında büyük bir cesaretle, anayasayı çiğneyen, üzerinde tepinen iktidara karşı bir hatırlatmada bulunmuştu.

Mangalda kül bırakmayan toplumun muhalif üyeleri veya grupları, partileri bu anlamda AYM üyesini yalnız bıraktı. Linç edilen bu üyeye karşı toplumun muhalif kesimleri ortak kollektif bir duruşla onun yanında yer almalıydı.”