Toplumsal Haber Merkezi

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Kanal İstanbul Projesi’ne karşı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen 17.01.2020 tarihli ÇED Olumlu Raporu’nun iptali için HKP ve HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut (Efe) adına ve yürütmenin durdurulması talebiyle açılan 2 ayrı davada önemli bir gelişme yaşandı. İstanbul 10. İdare Mahkemesi keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi.

HKP’nin başvurularını inceleyen İstanbul 10. İdare Mahkemesi 2 Temmuz’da oy birliği ile alınan kararla, “Uyuşmazlığın, teknik yönden açıklığa kavuşturulabilmesi için alanında uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulması gerekli görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra bir karar verilmesine” hükmetti.

TOPLAM 20 BİN TL PARA İSTEDİLER
İstanbul 10. İdare Mahkemesi, Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) ve HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut’tan keşif ve bilirkişi giderlerine karşılık olarak 10.000,00 TL bilirkişi avansının ve 384,00 TL keşif harcının 15 gün içerisinde Mahkeme dosyasına yatırılmasına karar verdi.

BİLİRKİŞİ ÜCRETİ İPTALİ İÇİN DİLEKÇE VERDİLER
İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara karşı HKP avukatları, Keşif için 10.000.00 TL bilirkişi avansı istenmesinin hukuksuz olduğunu belirterek bilirkişi ücretinin iptali için dilekçe verdi.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi önünde bir araya gelen HKP üyeleri, “Kanal İstanbul’la İstanbul’u Talan Ettirmeyeceğiz! Karadeniz’i ABD Gölü Yaptırmayacağız!” yazılı pankart açtı. Covid-19 salgın koşullarının dikkate alındığı ve sosyal mesafe kuralına uygun olarak Kanal İstanbul Projesi’nin Talan İstanbul Projesi olduğunu vurgulayan HKP üyeleri adına basın açıklamasını HKP İstanbul İl Başkanı Av. Pınar Akbina gerçekleştirdi.

Açıklama sırasında “Kanala, Talana İzin Vermeyeceğiz!”, “Kanal İstanbul ABD’nin Planı”, “Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi”, “Karadeniz ABD’nin Gölü Olmayacak” sloganları atıldı.

'EMPERYALİSTLERİN YENİDEN ÜLKEMİZE GİRME PROJESİDİR'
Pınar Akbina açıklamasında, “İsmi bile yabancı olan Kanal İstanbul diye bir proje gündeme geldi AKP’giller tarafından ve bu proje o kadar çok yönlü saldırıyor ki değerlerimize en başta Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin ihlali demek Kanal İstanbul Projesi. Condoleezza Rice 2006 yılında ABD Savaş Gemileri Karadeniz’e inmek istiyor diye Türkiye’ye bildiriyor. Yani Montrö Sözleşmesi sayesinde Amerikan’ın tek inemediği deniz Karadeniz’dir şuanda. O yüzden Karadeniz’e de inerek buraları da kan gölüne çevirmek istiyor. Biliyorsunuz şimdiye kadar ABD’nin girdiği her yerde kan, gözyaşı, ölüm var. Bundan başka bir şey getirmiyor ABD. Irak’ta gördük, Suriye’de gördük. Milyonlarca Müslüman insanın kanına girdiler, milyonlarca insanın kanını döktüler hiçbir sebep yokken ortada. Aynen ülkemize boğazlar yoluyla Karadeniz’e girerek buraları da kan gölüne çevirmek istiyorlar. Kanal İstanbul ile ilgili genelde çevresel etkilerinden bahsediliyor ama biz Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) olarak bu ülkenin en vatansever ve en halk sever partisi olarak biz bu yanını özellikle vurguluyoruz. Öyle basit bir çevre davası değil, bu Antiemperyalist Kurtuluş Savaşımızla ülkemizden defettiğimiz Emperyalistlerin yeniden ülkemize girme projesidir. Sadece Kanal İstanbul’da değil elbette. Uyguladıkları son dönemde bütün politikalar yeniden ülkemize girme politikalarıdır” ifadelerine yer verdi.

'CENNET ÜLKEMİZİ MAHVETME PROJESİDİR'
Akbina Kanal İstanbul Projesi’nde son gelişmelere de değinerek, “Biliyoruz ki AKP’giller doğa düşmanı yani işin doğa yönü çok önemli elbette ki çevresel yönü yani son dönem uyguladıkları her politika, çıkardıkları her yasa maalesef cennet ülkemizi mahvetme projeleridir. Bir yangın çıkıyor bakıyor ertesi gün yerine bir AKP’li Parababasının villasına dönüşüyor. Aynı Kanal İstanbul Projesi de böyle bakın Katar Emiri’nin Annesi arsalar alıyor, Berat Albayrak arsalar alıyor yani buradan onlara peşkeş çekme projesidir. Parababalarına peşkeş çekme projesi Kanal İstanbul Projesi’dir” diye konuştu.

BAKANLIKLAR DAVAYA MÜDAHİL OLDU
Akbina dava sürece ilişkin HKP ve HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut (Efe) adına açılan iki ayrı davaya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın dâhil olduğunu açıkladı. HKP’ye verilen cevap dilekçesine ilişkin Akbina, “Hiçbir bilimsel alt yapısı yok. Yazdığımız bütün şeylere güya cevap vermişler ama baştan savma bir cevap vermişler” dedi.

'HAK ARAMAK ARTIK PARALI'
Akbina, İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin kendilerinden 2 ayrı bilirkişi ücreti olarak 10.000’er TL istediklerini aktararak, “Şimdi bakın adalet öyle bir hale gelmiş ki hak aramak artık paralı. Artık değil hep paralı ama şu fahiş fiyata bakın. Bilirkişi asgari tarifesine göre en fazla 400 küsur tl ücreti. 10 tane bilirkişi atasanız 4.000 TL zaten İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı davadan 10.000 TL zaten tahsil etmişler. Bizden 10.000 TL, Genel Başkanımızdan 10.000 TL istiyor ve biz şunu söylüyoruz. Bu davada kamu yararı var, biz bu davayı açarken kendimiz kişisel bir menfaat elde etmek için açmadık. Biz bu davayı hepimiz için, İstanbul’da yaşayan tüm halkımız adına açtık. O yüzden diyoruz ki, paralı adalet adalet değildir” ifadelerini kullandı.

'BİZ TARİHE NOT DÜŞÜYORUZ'
Akbina, “Biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak bu tür davaları çok açıyoruz. Bize diyorlar, bu davalardan bir şey çıkar mı? Öyle cesur Savcı var mı? Cesur Hâkim var mı? Ama biz şunu söylüyoruz, biz tarihe not düşüyoruz. Elbette Cumhuriyet savcıları, hâkimleri var bugün seslerini çıkarmıyor olabilirler. Ama bizde zaman aşımı yok. Biz şunu biliyoruz elbette bunların hesabını verecekler” dedi.

HKP İstanbul İl Başkanı Av. Pınar Akbina açıklamasını, “Bizler halkın davasını savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Hiçbir şeyden korkumuz yok. Hiç kimseden korkmuyoruz. Vatanseverliğimizi, halks everliğimizi, yurtseverliğimizi, insan severliğimizi, doğa severliğimizi her zaman haykırmaya devam edeceğiz. Bizim davamız halkların kurtuluş davasıdır. Halkız Haklıyız Yeneceğiz!” sözleri ile bitirdi.