Resmi kayıtlara göre, 13 Mart 1998 günü polis sokakta şüphelendiği iki kişinin üzerinde bir tabanca ve yasadışı sol bir örgüte ait döküman ele geçirdi.

Operasyon genişletildi. Yakalanan kişilerin ifadelerde adı geçen Ali Oğuz da gözaltına alındı. Polisteki ifadesinde, 1997’de örgüte girdiğini, örgütün Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi Semt Komitesinde görev aldığını, örgüt için vergilendirme adı altında para toplamaya çalıştığını, Ümraniye’deki polis otosuna silahla ateş etme eylemine katıldığını yine Ümraniye’deki bir parti binasına ateş ettiğini itiraf etti.

Ancak hem savcılıkta, hem mahkemede, ifadesinin işkence altında alındığını, yanında avukatının bulunmadığını belirterek tüm suçlamaları reddetti. Polisler hakkında işlem yapılmasını talep etti. Haseki Hastanesi’nde yapılan muayene sonucu hazırlanan raporda hiçbir bulguya rastlanmadığı yazıldı. Ali Oğuz yargılama sonunda müebbete mahkum oldu.

AYM İLK KARAR: YENİDEN YARGILANMALI

2014 yılında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Yüksek Mahkeme, avukat yardımından yararlanma hakkıyla bağlantılı olarak hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve Ali Oğuz’un yeniden yargılanmasına karar verdi.

Ancak İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi yargılamanın yenilenmesi talebini reddetti. Üst mahkeme de itirazı reddedilince, Ali Oğuz Anayasa Mahkemesi’ne ikinci defa başvuruda bulundu.

YENİDEN YARGILAMA YAPILMADAN KARAR VERİLEMEZ

Anayasa Mahkemesi yaptığı incelemede şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:

“Soruşturma evresinde başvurucudan elde edilen ikrarın kötü muamele ve işkence altında verilip verilmediği, mahkûmiyet için delil olarak kullanılıp kullanılmayacağı, teşhis ve yer gösterme işlemleri müdafi hazır bulunmaksızın gerçekleştirilen diğer sanığın beyanlarının hükme esas alınıp alınamayacağı hususu da ancak yargılamanın yenilenmesine ve duruşma açılmasına karar verilmesi ile mümkün olabilir.”

HÜKÜM: İKİNCİ DEFA YENİDEN YARGILANMASINA

Yüksek Mahkeme ikinci kararında şu hükmü kurdu:

Müdafi yardımından yararlanma hakkıyla bağlantılı olarak hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki müdafi yardımından yararlanma hakkıyla bağlantılı olarak hakkaniyete uygun yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

Kararın bir örneğinin müdafi yardımından yararlanma hakkıyla bağlantılı olarak hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

Başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,

Kararın bir örneğinin bilgi için Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE OYBİRLİĞİYLE karar verildi.