Erdoğan, Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararının ardından ülkemizde yaşanan döviz artışıyla ilgili Kabine toplantısının ardından konuştu.

Türkiye'nin ekonomik bir kurtuluş savaşında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizi denklemin dışına itmek isteyenlerin kur, faiz ve fiyat artışları üzerinden oynadıkları oyunları görüyoruz. Ülkemizi bunca tuzaktan, badireden nasıl çıkardıysak Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız" dedi.

Erdoğan'ın sözlerine siyasilerden tepkiler yükselirken DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan kişisel Youtube hesabından canlı yayın açarak "ekonomik kurtuluş savaşı" benzetmesine tepki gösterdi.

Erdoğan'ın sözlerini dinlerken hayrete düştüğünü ifade eden Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

Özellikle ekonomiye dair sözlerini dinlerken hayrete düştüm. Söylediği hamasi, akıl dışı sözlerle ilgili kısa da olsa bir cevap vermeyi bir vatandaşlık görevi olarak görüyorum. Bakın bir kere şu anda ülkemizde bir ekonomik kurtuluş savaşı falan yok arkadaşlar. Kötü yönetimin elinde değersizleşmiş bir Türk Lirası var, itibarı yitirmiş bir Türkiye var. Hani her fırsatta yerli ve milli diyorlar ya, iş bu gün kendi kendilerine çıkarttıkları gayet de yerli ve milli bir kriz var.

Fakat ne yapıyorlar kurdaki bu artışı adeta bir kurtuluş savaşı kimliğine büründürmeye çalışıyorlar. Elinde kuru ekmeği ile kalmış insanları vatan savunmasındaymış gibi kandırmaya çalışıyorlar. Savaştayız diyorlar, yokluğa , yoksulluğa, açlığa razı olacaksınız diyorlar. Yapmayın ya bu ülkenin tertemiz insanlarını aldatmayın. Evet halkımız bu vatan için her türlü zorluğa göğüs germeye hazırdır. Ancak bu milletin fedakarlığını, cefakarlığını istismar etmeyin yeter artık. İktidarınızın süresini uzatmak için şahsi bekanız için milletimizi tertemiz duygularını kirletmeyin."

Değerli arkadaşlar, vahim bir konu daha var. Bugün Cumhurbaşkanı kur artınca ekonomiye iyi geleceğini, istihdamın artacağına dair kıymeti kendinden menkul bir tez daha ileri sürmüş. Bu ne demek biliyor musunuz? Döviz kurunun artmasıyla şu anda zaten aylık 250 doların altına düşmüş olan asgari ücreti daha da düşürerek iş gücünü ucuzlatmak demek . Sayın Erdoğan, bu ülkeyi ucuz iş gücü merkezi yapmayı planlıyor olabilir. Madem öyle, çıksın bunu açıkça söylesin. Süslü lafların ardında bu gerçeği gizlemesin. Desin ki 'Ben bu ülkenin işçilerinin alın terini ucuzlatarak bu ekonomiyi yöneteceğim' desin.

'MÜSAADE ETMEYİZ'

Hiç kusura bakmasın. Biz buna müsaade etmeyiz. Bu aldatmacaya da izin vermeyiz. Biz bu ülkeyi insan onurunun yok sayıldığı ülkelerinden birine çevirmesine müsaade etmeyiz. Özgürlükleri sıfırlayıp içine kapatmasına, insan onurunun ayaklar altına alındığı, insan onuruna aykırı ücretlerle vatandaşını mağdur eden bir devlet uygulamasına izin vermeyiz, veremeyiz.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A ÇAĞRI
Erdoğan'a çağrıda bulunmayı da ihmal etmeyen Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

13 sene Sayın Erdoğan'la beraber görev yapmış birisi olarak buradan kendisine sesleniyorum. Her dar boğazda 2002 krizinde, 2009 krizinde ekonomiyi teslim ettiği bir arkadaşı olduğunu da hatırlatarak kendisine sesleniyorum. Akıl dışı, bilim dışı tezlerinizi artık bir kenara bırakın. Bu ülke bunların maliyetini çok ağır ödüyor. İnsanlar mutsuz, insanlar aç, insanlar umutsuz.