CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz haftalarda SADAT’ın önüne gitmiş ve Erdoğan’a seslenmişti. Yaşanan olayın etkileri devam ederken, Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, bugünkü köşesinde çarpıcı iddialara yer verdi.

“Zor bir yazı bu. Duyduklarımı süzerek, harfleri seçerek yazmalıyım.” diyen Pehlivan; “Biliyorum, Kılıçdaroğlu’na SADAT konusunda dosyalar geliyordu. Ama onu ani şekilde harekete geçiren bir bilgi olmalıydı… Vardı!” diyerek Kılıçdaroğlu’nun SADAT’a gitmesinin perde arkasını aktardı.

İşte Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan’ın yazsının ilgili bölümü:

Zor bir yazı bu. Duyduklarımı süzerek, harfleri seçerek yazmalıyım.

Üzerinde ısrarla durulması gereken soru şu: CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu SADAT binasının önüne götüren neydi? Öyle ya CHP kurmayları bile liderlerini Ankara’ya uğurlayacağını sanıyordu. Birden “Otobüse binip, SADAT’a gidiyoruz” sözünü duydular.

Biliyorum, Kılıçdaroğlu’na SADAT konusunda dosyalar geliyordu. Ama onu ani şekilde harekete geçiren bir bilgi olmalıydı… Vardı!

KILIÇDAROĞLU’NA SUİKAST İSTİHBARATI

Yakın zaman önce güvenlik bürokrasisinden çok üst düzey bir isim Kemal Kılıçdaroğlu’na bilgi aktardı. “Kanundışına çıkacaklar” sözü çıktı ağızdan. Planlananları içine sindiremeyen, “sağcı” diye bilinen yurtsever bir isimdi o bürokrat.

Sadece seçim güvenliğinin tehlikede olması değildi “kanundışı”. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere siyasilere suikast girişimi bekleniyordu. Uyuyan hücrelerin böylesi bir denemesinin Türkiye’deki olası etkisinin ne olacağı belliydi. Gerilim stratejisi kaosla sonuçlanacak, onun alternatifi de “sert güçlü devlet” olacaktı. Haziran – Kasım 2015 arası buna örnekti.

Kılıçdaroğlu işte bu istihbaratı alınca harekete geçmeye karar verdi. Kimsenin bilmemesi de bu tehlikenin büyüklüğünün bir parçasıydı. “Ya gideceğimi haber alan birileri orada silah patlatırsa” diye düşündü. Bu nedenle çok az insanı haberdar etti SADAT baskınından. Gitti orada, hem talimat bekleyenlere hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi:

“Siyasi cinayetler, demiştim. Karanlık odaklar var, demiştim. Hangi maşalar kullanılacak bu karanlık işlerde? Kimler hangi hedefler için devreye girecek? Her türlü kaostan SADAT gibi paramiliter danışmanlar sorumlu tutulur. Bil. Öyle heveslere girişme.”

Aldığı istihbarat karşısındaki tavrı ise şu sözlerde gizliydi:

“Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz, biz Kuvayı Milliyeciyiz, biz SADAT’çılardan korkacak kişiler değiliz.”

Kılıçdaroğlu’nun SADAT baskını çok karanlık bir planı önledi gibi görünüyor. Kime sorsan “Alakam yok” diyor. Şimdilik…