CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Yerel Yönetimler ve Turizm Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından satır başları şu şekilde:

Sadece ülkelerin değil metropollerin de yarıştığı bir 21. yüzyıldayız. Elbette bu yarışma içinde kentlerin kimliği önemlidir. Kentin kirliliklerden arınması lazım. Kente gelen kişi kentin kimliğini bilmeli.

Çarpık kentleşme varsa kent kimliğini kaybeder. En tipik örneği İstanbul'dur. Bir siyasal anlayış sonradan dönüp bir iç hesaplaşmayla 'Biz ihanet etti, etmeye devam ediyoruz' diyorsa oturup hepimizin düşünmesi lazım.

Sadece İstanbul'a ihanet midir bu? Yoksa bu Türkiye'nin tarihine de bir ihanet midir? Bunu böyle anlamak gerekiyor.

"Tabela kirliliğinin yaşandığı bir kentle tabela kirliliğinin olmadığı bir metropol düşünün. Başına her an bir tabela düşebilir."

Ayafosya'yı Sultanahmet'i düşünün. Baktığınız zaman arkasında yüksek beton blokları. Kent estetiği kavramının ne kadar değerli olduğunu anlıyoruz.

Her kentin meydanları var. Yüzbinlerce insan nerede toplanacak, nerede eğlenecek, nerede miting yapacak? Yüz milyonlar enerjisini nerede boşaltacak? Meydanlarda. Meydanları yasakladığınızda turist neden gelsin? 

KANAL İSTANBUL AÇIKLAMASI
İstanbulun tarihini kültürünü korumak zorundayız. Bu kadim şehrin bütün sorunlarını çözmek zorundayız. Şimdi ihanetin katmerlisi geliyor. 

Herkes hayır diyor ama bir kişi ben yapacağım diyor. İlla ben Karadeniz'i Marmara ile buluşturacağım diyor. Yapamazsın kardeşim. Zaten yapamayacaksın. Zaten ilk seçimde gideceksin. Hiçkimse buna para ayırmaya kalkmasın. Ayırdıkları paranın kuruşu dahi verilmeyecek. İstanbula ihanete doymadılar mı? Bir tarih bir kültür, rant için mahvedilir mi?