CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Zonguldak'ta Muhtarlar, STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri Buluşması'nda konuştu.

Kılıçdaroğlu, helalleşme çağrısını yineleyerek özeleştiride bulundu ve "Bizim de yanlışlarımız oldu. Biz de sütten çıkmış ak kaşık değiliz. Hatamız, eksiğimiz, yanlışımız oldu. Onları telafi etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

Ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir düzen' ifadesi bu topraklarda söylendi. 84 milyon insan evlerinde huzur içinde yaşasın diye düşünülüyorsa ezenin ve ezilenin olmadığı, barış, huzur, sevginin olduğu bir toplumu inşa etmek zorundayız.

Her birimiz eleştirebiliriz. Övgüde de bulunabiliriz ama şimdi her birimizin düşünme zamanı. Memleketin iyiye gitmediğini, işsizliğin olduğunu siz de ben de biliyorum. Buradan nasıl çıkarız siz de ben de düşünüyorum. Kim buradan Türkiye'yi çıkaracak? Siyaset kurumu. Siyaset kurumu dışında başka seçeneğimiz yok. Her birimizin doğuştan siyasetle ilişkisi çıkıyor.

Zonguldak'ın şöyle bir önemi var. Altında bir hazine var. Kömür diyoruz buna. 38 milyon ton kömür tüketiyoruz bir yılda. Burada kömür varken biz neden dışarıdan kömür getiriyoruz diye Zonguldaklının sorması lazım. Doğru düşünceden hareket edeceksek 38 milyon ton kömür tüketiyoruz, 35 milyonunu neden ithal ediyoruz? 1.5 milyar ton kömür rezervi var sadece Zonguldak'ta. Bunun kararını alan siyaset kurumu. İçeriden çıkarmayalım, dışarıdan ithal edelim.

Ülkenin sorunları sadece beni değil her birimizi tek tek ilgilendiriyor. Kömür çıkarırsak ne olur? Üç temel şey olur. İstihdam yaratırsınız. Kömür çıkarırken işçi çalıştıracaksınız. Eskiden burada on binlerce işçi çalışırdı. Dışarıdan getiriyorsun döviz ödüyorsun, daha yüksek para ödüyorsun. Zonguldaklı, Türkiye kazanmıyor dışarıdaki kazanıyor. Türk Lirası ile ithal etmiyorsunuz. Öyle bir noktaya geldik ki Merkez Bankası'nın rezervleri ekside. O zaman bir taşla üç kuş vurmak varken neden üç ayrı alanda negatif bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz? Bunu düşünmemiz lazım.

MİLLET İTTİFAKI İLE BU KANUNU ÇIKARACAĞIZ

Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır. Bu topraklarda yapılan ilk seçim 1833 yılında Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde yapılan bir muhtarlık seçimidir. Siz de birleşik oy pusulası yok. Eğer bir rakibiniz sizin oy pusulasınızı kabinden alabilir. Neden birleşik oy pusulanız yok? Çünkü itibar yok. Size özen gösterilmiyor da onun için. Bir mahallede veya bir köyde kimin yoksul olduğunu en iyi bilen kişi mahallenin muhtarı ya da bakkalıdır. Sosyal yardımı dağıtırken neden muhtarlar aracılığıyla dağıtmıyoruz? Muhtarlık kanuna göre bir kamu kurumu olarak tanımlanmıyor. Çünkü belediyeler sizinle ortak proje geliştiremezler. Çok sayıda kanunda muhtar adı geçer. Sizin temel bir muhtarlık kanununuz yok. Onunla ilgili bir çalışma yaptık, TBMM'ye bir kanun teklifi olarak verdik. Millet İttifakı ile inşallah bu kanunu çıkaracağız.

Size birer personel verilmesi gerektiğini ısrarla söyledim. Ben bunu söylediğim de kıyameti kopardılar. Bizim çoğu belediyemiz muhtarlara bir eleman tahsis ediyor ama muhtar o zaman belediye başkanını rahat eleştiremiyor.

Bir çalışma yapılıyor. Belediye seçimleri ile muhtarlık seçimleri ayrı ayrı zamanlarda yapılsın diye. Buna karşı çıkın, sandığa kişi getiremezsiniz.

Türkiye'nin kavgaya değil, helalleşmeye ihtiyacı var. Bizim de yanlışlarımız oldu. Biz de sütten çıkmış ak kaşık değiliz. Hatamız, eksiğimiz, yanlışımız oldu. Onları telafi etmeye çalışıyoruz. Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. Kimin derdi varsa onunla dertleşiriz.