Kıbrıslı gazeteci Akar, KKTC’de verilecek müjdenin Avrupa Parlamentosu tarafından 18 Temmuz’da Bakü’ye yapılan ziyaretle durdurulduğunu öne sürdü. Akar, ‘bunu Rum basını yazmasa bilemeyecektik’ dedi. Akar, ayrıca Türk kamuoyuna kahramanlık gibi sunulan ‘Kapalı Maraş’ konusunda “bakın kimse yapamadı biz yapıyoruz diyorlar ama orayı hiçbir şey almadan Rumlara verdiler” dedi.

Kıbrıslı gazeteci Akar, KKTC’de verilecek müjdenin Avrupa Parlamentosu tarafından 18 Temmuz’da Bakü’ye yapılan ziyaretle durdurulduğunu öne sürdü. Akar, ‘bunu Rum basını yazmasa bilemeyecektik’ dedi. Akar, ayrıca Türk kamuoyuna kahramanlık gibi sunulan ‘Kapalı Maraş’ konusunda “bakın kimse yapamadı biz yapıyoruz diyorlar ama orayı hiçbir şey almadan Rumlara verdiler” dedi.

Nevşin Mengü’nün konuğu olan Kıbrıslı Gazeteci, Diyalog Medya Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar, Erdoğan’ın Kıbrıs ziyaretini verdiği ‘müjdeleri’ değerlendirdi.

Akar’ın açıklamaları şöyle:

AZERBAYCAN İLE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİN BAŞLAMASI AVRUPA PARLAMENTOSU TARAFINDAN ENGELLENDİ

Beklentiler, Sayın Erdoğan’ın Kıbrıs’a gelişinin önce, iktidar yanlısı kanallarda, haber programlarına göz atarsak göreceğiz, ben bizzat iki kanalda rastladım, verilen olası senaryoların ilk maddesi Azerbaycan’ın KKTC ile diplomatik ilişkileri başlatacağı idi. Erdoğan’ın da vermesi beklenen müjde buydu. Çünkü Azerbaycan Başkanı İlhan Aliyev 2007 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda New York’ta karşılaşmıştık. O dönemde KKTC Dışişleri Bakanı Turgay Avcı ile birlikte yaklaşık yarım saatlik bir görüşmemiz olmuştu. Orda bize “Dağlık Karabağ sorunu çözülsün, Kuzey Kıbrıs’ı ilk tanıyan ülke olacağız.” demişti. Ben tanığıyım, Turgay Avcı da yaşıyor. Nitekim Türkiye’nin yardımıyla Karabağ Azerbaycan’a geçti ve Azerbaycan’ın KKTC’yi tanıma olasılığı yükseldi. Ve biz de bu bekleyiş içindeydik. Ta ki Erdoğan Kıbrıs’a gelene kadar.

Ama Türkiye medyasında göremediğin önemli bir gelişme yaşandı. Erdoğan’ın Kıbrıs’a gelişinden bir gün önce olmuş bu. Avrupa Parlamentosu Başkanı bir gün önce, 18 Temmuz’da Bakü’ye gidiyor ve orada Aliyev ile görüşüyor. Ona Avrupa Birliği ile ilişkiler konusunda önemli güvenceler veriyor ve Erdoğan, Kıbrıs’a gelince bu müjdeyi veremiyor. Direkt böyle bir açıklama yok ama Azerbaycan’a gidip görüşmesinin başka bir sebebi olamaz çünkü Avrupa Parlamentosu ve Aliyev arasında böyle bir görüşme gündemi yoktu ve bu ziyaret çok gizli tutuldu. Bu bilgiyi Rum kaynaklarından öğreniyoruz. Rum basını yazmasa öğrenemezdik.

MARAŞ, RUM KONTROLÜNE GEÇMİŞ OLDU

Yine Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in açıklamasından çıkan anlamdan öğrendik ki ‘Biz uluslararası alanda, Birleşmiş Milletler alanında yapabileceğimiz en üst düzeyde girişimleri, baskıları yaptık. Dolayısıyla Sayın Erdoğan Kıbrıs’a geldiğinde yeni kahramanlıklar ortaya konmasının önlenmesini bekliyoruz’ demişti. Ve nitekim önlendi. Çünkü Maraş’a gidecekti, Maraş’ın açıldığını duyuracaktı, ‘Türk yönetimi altında isteyen mülküne dönebilir’ diyecekti. Halbuki Erdoğan, 20 Temmuz törenlerinde ‘Maraş’a eski mülk sahiplerinin dönmesinin yolunun açılacağını’ söyledi. Önce Tatar (KKTC Cumhurbaşkanı) söyledi bunu ardından Erdoğan söyledi.

Gelmiş geçmiş, Kıbrıs’ta görev yapan kuvvet komutanlarının görüşü Maraş’ın askerî statüsünün çok büyük önem taşıdığını, çözüm oluncaya kadar oradaki askerî varlığın çok kuvvetli bir şekilde devam ettirilmesi gerektiği yönündeydi. Askeri varlığın orada zayıflaması halinde Kıbrıslı Rumların daha önce hatırlanacağı gibi Derinya bölgesi -Maraş’ın sınır bölgesi- iki Kıbrıslı Rum öldürülmüştü. Biri direğe tırmanıp Türk bayrağını indirdiği için vurulmuş, diğeri eylem sırasında yere düşürülüp kırbaçlarla ve sopalarla öldürüldü. Ve biz hala daha o iki Rum’un ölmesi nedeniyle uluslararası alanda ciddi bir şekilde zarar görüyoruz. Aleyhimize kullanıyorlar bunu. Türkler şöyle barbar, böyle barbar diye.

Akar, Nevşin Mengü’nün “Oradaki mülkler uluslararası hukuka göre hala Rumlara ait değil mi? Erdoğan mağduriyet yaratmayacağız diyor. Onlara mı verilecek yani bu mülkler?” sorusuna şu yanıtı verdi:

-Aynen öyle olacak. Türklere veremeyeceğini ifade etti bugün. Dedi ki “oranın 1974 öncesi sahipleri kim ise”… Yani Kıbrıslı Rumlardı, onların dönüş yolu açıldı.

Peki biz bunu niye bugün yapıyoruz? Maraş bugüne kadar elimizde en önemli kozdu. Yani ‘Rumlara Maraş’ı verelim, karşılığında bir şey alalım’ diye tutuyorduk. Şimdi hiçbir şey almadan biz onlara diyoruz ki buyrun gelin. Ama tabi bir taraftan da Türk kamuoyuna öyle bir mesaj veriyoruz ki ‘Maraş’ı kimse açamadı, biz açıyoruz. İşte Türkler geldi bakın, Maraş bizimdir, Türk yönetimi altında gelmek isteyen gelsin’ diyoruz.

Yani Rumlar gelirse, zaten tapuları onların ama mülklerini alırlarsa Maraş Rum kontrolüne geçmiş olacak. Rumların bugünkü adımdan hiç rahatsız olmaması lazım. Biz bugun bu hareketle Maraş’ı teslim ettiğimizi ilan etmiş olduk.