Toplumsal Haber Merkezi

Kamu Emekçileri Cephesi, Yüksel Direnişçisi Mehmet Dersulu, Nuriye Gülmen ve Düzce Direnişçisi Alev Şahin’in mahkemelerine çağrı yaptı.

Dört yılı aşkın süredir Ankara Yüksel Caddesinde ‘işimi geri istiyorum’ sloganıyla direnen Akademisyen Nuriye Gülmen, 5 Ağustos 2020’de Grup Yorum’un çalışmalarını yürüttüğü ve halkın kullanımına da açık olan İdil Kültür Merkezi’nde yapılan polis baskınıyla gözaltına alınmış, 11 Ağustos’ta tutuklanmıştı. Gülmen’in tutuklanmasına gerekçe olarak ise ‘kaçma şüphesi’ denilmişti.

KHK ile 13 yıllık işine son verilen öğretmen Mehmet Dersulu ve mimar Alev Şahin ise 13 Ağustos 2020'de Acun Karadağ, Armağan Özbaş, Mahmut Konuk ve Nazan Bozkurt ile birlikle gözaltına alınmış ‘yoğun eylem yapmak’ gerekçesiyle 8 günlük gözaltı süresinin ardından tutuklanmıştı.

Yüksel Direnişçilerinin ilk duruşmasında Mahmut Konuk ve Armağan Özbaş, ikinci duruşmada Acun Karadağ, daha sonrasında ise Nazan Bozkurt tahliye edilmiş, Dersulu ve Şahin hakkında tutukluluğa devam kararı verilmişti. Nuriye Gülmen’in ise 5 Şubat ve 9 Aralık'da görülen iki duruşmasında da tahliye kararı çıkmamış, bir sonraki duruşma 10 Haziran’a ertelenmişti.

'İŞİNİ İSTEMEK SUÇ DEĞİLDİR'
Kamu Emekçileri Cephesi(KEC), tutuklu Yüksel Direnişçilerine ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

“İşlerini geri istedikleri, haksızlıklara susmadıkları, adalet talebini dile getirdikleri için her gün yerlerde sürüklendiler, kemikleri kırıldı, işkencelere uğradılar” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Onlar umudun, dayanışmanın, micadelenin simgesi olmuş Yüksel direnişçileridir.

OHAL sonrası çıkarılan KHK’larla işleri, emekleri, ekmekleri ellerinden alındı.

OHAL karanlığında “işimizi geri istiyoruz” diyerek karanlığı delen ışık oldular, sokakları terk etmediler.

AKP faşizmi direnişin başladığı ilk günden bu yana saldırılarını sürdürüyor. Direnişçileri yüzlerce kez gözaltına aldı, işkence yaptı tutukladı!

Tutuklandıktan sonra hapishanede de saldırıları bitmedi. Öğretmen Mehmet Dersulu’ya neredeyse haftada bir keyfi gerekçelerle saldırıyor, işkence yapıyorlar. Sesini duyurmak için Adalet Bakanlığı’na, CHP’ye yazdığı mektuplar gönderilmedi. Görüş yasağı, iletişim yasağı, sohbet hakkı hala gasp ediliyor, hücre cezaları veriliyor.

Mimar Alev Şahin’e çıplak arama yapıldı! Sesini duyurmaya çalıştığı ve dayatmaları kabul etmediği için kendisine de keyfi olarak yasaklar getirilmiştir.

Akademisyen Nuriye Gülmen’e de keyfi gerekçelerle iletişim yasağı getirilmiş, hücre cezası verilmiş, meptup ve kitap/yayın hakkı engellenmiştir.

Yüksel direnişçileri hem sokakta hem de hapishanede zulme boyun eğmeden direnişlerini sürdürüyorlar.

Onlar her zaman direnişten, dayanışmadan yana oldu, haksızlığa uğrayanların sesini Yüksel Caddesinden dünyaya duyurmaya çalıştı. Milyonların adalet talebini haykırdı.

Bu sebeple tutuklandılar!

İşlerini geri istedikleri, haksızlıklara susmadıkları, adalet talebini dile getirdikleri için her gün yerlerde sürüklendiler, kemikleri kırıldı, işkencelere uğradılar.

Bunca baskı, susturma ve sindirme politikalarına karşı susmayan, sinmeyen, haklı ve meşru seslerini duyurmak ve dayanışmayı büyütmek zorundayız.

Yüksel direnişçilerini faşizmin elinden almalı, özgürlüklerine kavuşturmalıyız.

Mimar Alev Şahin ve öğretmen Mehmer Dersulu’nun 4 Haziran’da Ankara Adliyesi 28. ACM’de; Akademisyen Nuriye Gülmen’in 10 Haziran’da Çağlayan Adliyesi 28. ACM’de duruşmaları görülecektir.

Emekten, direnişlerden yana olan tüm halkımızı Yüksel direnişçilerini sahiplenmeye çağırıyoruz!