Gezi davasından tutuklanan ve 1732 gündür Silivri Cezaevi’nde bulunan Osman Kavala’nın yargılama süreci, sadece Türkiye’de değil dünyada da yakından takip ediliyor.

Osman Kavala, Gezi eylemlerini finanse ettiği gerekçesiyle tutuklanıp, ağırlaştırılmış müebbetle yargılanırken beraat etmişti. Hapishaneden çıkacağı sırada Henri Barkey ile irtibatlı olması gerekçe gösterilerek 'casusluk' suçlamasıyla tekrar tutuklandı. Osman Kavala hakkında yeniden görülen Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

İDDİANAMEDE YEMEK CASUSLUĞA DELİL OLARAK GÖSTERİLDİ
Kavala hakkında Gezi eylemleri haricinde “casusluk” suçlamasıyla düzenlenen iddianamede Henri Barkey’le yemek yemesi suç olarak gösterildi.

Bugün Adalet Bakan Yardımcısı olan Hasan Yılmaz’ın hazırladığı iddianamede yemekle ilgili şu satırlar yer aldı:

Mehmet Osman Kavala’nın, darbe girişiminde hemen sonra 18 Temmuz 2016 tarihinde şüpheli Henri J. Barkey ve Splendid Otel’deki toplantıya katılan Sylvia Tiryaki, Marwa Daoudy ile Beyoğlu İlçesi’ndeki Karaköy Lokantası’nda akşam yemeğinde görüştükleri, sonrasında da şüpheli Henri J. Barkey’in yurtdışına çıktığı tespit edilmiştir.

Kavala’nın avukatlarıysa yaptıkları açıklamalarda, Kavala’nın o gece Henri Barkey’le yemek yemediğini söylediler.

'BARKEY İLE YEMEK YİYEN KİŞİ BİLE ‘O AKŞAM HENRİ İLE YEMEKTE OLAN BENDİM’ DEMEDİ'
CHP’nin ABD Temsilcisi Yurter Özcan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, iddianamedeki yemeğe değindi ve “Bir insanla yemek yemek suç sayılır mı? Türkiye’de ise, evet. Osman Kavala 5 senedir hapiste. Savcılık’ın yazdığı iddianamede, hakkındaki iddialardan birisi 18 Temmuz 2016’da Karaköy’de Henri Barkey ile yemek yemek. Ancak her iki tarafta beraber yemek yemediklerini belirtti” ifadelerini kullandı.

“Bir gazeteci de çıkıp, peki bu insanlar o akşam kiminle yemek yedi diye sormadı; güvenlik kamerası dahil bir araştırma yapılmadı” diyen Yurter Özcan, “Henri Barkey ile yemek yiyen kişi bile ‘O akşam Henri ile yemekte olan bendim. Osman Kavala bana merhaba demek için geldi. Onlar tanışmıyorlar’ demedi. Türkiye’de sorumluluk almama alışkanlığı mide bulandırıcı bir seviyeye geldi. Bu sadece siyasette değil, her meslekte bir alışkanlık oldu. Herkes işini yapsın, iyi veya kötü sonuçlar için de sorumluluk alsın. Şeffaflık; adil ve temiz bir toplum için en önemli öge” çıkışında bulundu.

'KAVALA’YLA DEĞİL TANINMIŞ BİR TÜRK GAZETECİYLE YEMEKTEYDİM'
Kavala hakkındaki iddiaların yeniden gündeme gelmesinin ardından iddianamede “casusluk” suçlamasına delil olarak gösterilen yemek, ABD’de bulunan Henri Barkey’e soruldu.

Gerçek Gündem'den Sami Menteş'in haberine göre Barkey, iddianameye konu olan yemekte Osman Kavala’yla birlikte olmadığını söyledi.

Barkey, yemekle ilgili “Ben o gece tanınmış bir Türk gazeteciyle yemekteydim ama Türkiye’deki durum göz önüne alındığında bu kişinin kim olduğunu açıklamam doğru değil diye düşünüyorum. Bu yüzden ve açıkçası haksız ve uydurulmuş ayak oyunlarının bir parçası olmayı ret ettiğimden şimdiye kadar açıklamadım; kendisi isterse yapabilir tabii” dedi.

'AYAKÜSTÜ BİRKAÇ DAKİKA KONUŞTUK SONRA KENDİ MASAMA GEÇTİM'
“Ama öte yandan da Osman Kavala’nın beş senedir tutuklu olması ve o akşam ki karşılaşmamız nedeniyle beraat ettikten sonra hapiste tutulması için sebep gösterilmesi esef vericidir” diyen Henri Barkey, o gece yaşananları şöyle anlattı:

Ben o gece lokantaya geldiğimde Osman Bey birkaç Avrupalıyla yemek yiyordu. Tanışıklığımız olduğundan, ayaküstü birkaç dakika konuştuk. Sonra da kendi masama geçtim.

'İDDİANAMEDE BENİM ASIL YEMEK YEDİĞİM KİŞİNİN BELİRTİLMEMESİ FAZLASIYLA İLGİNÇ BİR DURUM'
Henri Barkey’in dikkat çektiği bir başka hususta iddianamede, yemekte olanların herkesin isminin yazılmamış olmasıydı:

O gece aynı lokantada başka bir masada yemekte olan, benimle o haftaki konferansa katılmış Sylvia ve Marwa’nin adlarının bile iddianameye yazılıp (belli ki o gece lokantada olan kişiler araştırılmış) benim asıl yemek yediğim kişinin belirtilmemesi fazlasıyla ilginç bir durum.

Henri Barkey, konuyla ilgili daha fazla detaya girmek istemediğini belirterek, “Hissettiğim sorumluluk nedeniyle sadece bu kadar söylemek istiyorum” dedi.