İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, önceki gün kardeşi Mehmet Öcalan ile görüştürüldü.

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, Öcalan'ın kendisine sorduğu soruları aktaran Mehmet Öcalan, ‘Sana bazı şeyleri soracağım. Onların özetlerini bana aktarırsın’ dedi. 

'MASA ÜÇ AYAKLI OLURSA DÜŞMEZ, GÜÇLÜ OLMAMIZ LAZIM'
Öcalan'ın Ortadoğu'ya ilişkin değerlendirmeler yaptığını belirten Mehmet Öcalan, "'Mesele bizim meselemizdir. Ortadoğu sorununun çözümü için bizim güçlü olmamız lazım’ dedi. Ondan sonra ayrıntılara girdi. Rojava için, Türkiye’deki demokratik kurumlar için ayrıntılara girdi. Yine ‘Herhalde HDP’nin de kongresi oldu’ dedi. Ben de ‘Evet kongre yaptılar. Kongrede katılım çok fazlaydı. Dışarıdan da çok fazla kişi gelmişti kongreye. Kongre çok iyi geçti’ dedim. Başkan, şunları özellikle söyledi: ‘Şimdi şunu size izah ediyorum. Eğer bölgede siz bir güç olamazsanız, bak Türkiye’de iki ayaklı bir masa var. Sizin oluşumlarınızın içerisinde sol hareketler de var. Ağırlıklı olarak Kürtler var. Diğer halklar da var. Siz de bir ayak olmak zorundasınız. Orada güç olacaksınız. Masa üç ayaklı olursa düşmez. İki ayaklı masayı, sistem onu ne kadar korumaya çalışırsa da o sürekli yıkılmaya mahkumdur. Bunun için bizim oluşumumuz Kürtler, üçüncü ayaktır. Bu üçüncü ayağın oluşumu da büyüme ile olur" aktarımında bulundu.     

'SURİYE'DEKİ STRATEJİ ÇOK DOĞRUDUR' 
Abdullah Öcalan'ın Suriye ile ilgili yorumlar yaptığını da dile getiren Mehmet Öcalan, şöyle devam etti: 

Türkiye bir Amerika’nın yanında, bir Rusya’nın yanında. Bu çözüm değil. Çare olamaz. Çözüm çare şudur; Rojava’daki güçlerin, Suriye’nin bütünlüğü içinde daha geniş bir şekilde güç olmaları gerekiyor. Bu Suriye’nin bütünlüğü için gereklidir. Rojava’daki oluşum Suriye’nin bütünlüğü içindir. Oradaki oluşumlar Kürtler, Araplar, Ermeniler, Hristiyanlar güç olmazsa yarın Suriye’nin bütünlüğünü de sağlayamazlar. Suriye’deki strateji çok doğrudur ve orada çalışan, emek veren herkese ayrım yapmadan saygı ve selamlarımı iletin dedi.

‘Görüşme tekrar olur mu?’ diye sordum. Soruma cevap vermedi. ‘Her şey sizin mücadelenize bağlı. Bir ilerlemeyi sağlarsanız her şey çözülür. Ama yapmazsınız da devam eder. Hem tecrit devam eder hem de kan dökülmeye devam eder. Herkes buna göre elinden geleni yapsın’ dedi.