Giresun’un Espiye ilçesine bağlı Soğukpınar beldesinde bulunan Kızılkaya Maden Dağları bölgesi, bir süredir hükümete yakınlığıyla bilinen Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş. tarafından yerle bir edilerek doğal yapısı yok ediliyor. Şirketin açık küreme şeklinde sürdürdüğü çalışmalardan kaynaklı bölgenin doğal yapısında geri dönüşü olmayan bir bozulma meydana geldiği belirtiliyor. Yöre halkı tarafından “Peri bacaları” olarak adlandırılan kayaların bir kısmı maden çalışmaları sırasında yerlerinden söküldü.

Tarih ve doğa yok ediliyor
Maden sahası yakınlarında bulunan birçok kayanın da benzer şekilde yerlerinden söküleceği belirtiliyor. Çalışmalardan kaynaklı, bölgede bulunan Beşik Gölü Mağarası, Hıdırellez Tepesi, Peri Bacaları ve Yedi Değirmenler Tabiat Parkı su kaynakları büyük zarar gördü. Çalışmalar, aynı zamanda bölgenin yeşil dokusunun yok olmasına neden oldu. Dağ çileği, yaban mersini, orman gülü, taflan yemişi ve kestane gibi ürünlerin yetiştiği, birçok hayvana da ev sahipliği yapan bölgedeki çalışmalardan kaynaklı yaşanan tahribat, geçmiş yıllara oranla yerli turist sayısında da azalmaya neden oldu.

Maden atık suları doğaya
MA'dan Tolga Güney'in haberine göre; Maden sahasındaki atık sular ise denize sahilden ortalama 3 bin 500 m uzaklıkta ve 350 m derinliğe bırakılıyor. Yine, 22 Ağustos’ta Giresun’da yaşanan sel ve heyelanın ardından, ayrıştırma sırasında kullanılan birçok tehlikeli atığın Gelevera Deresi üzerinden Karadeniz’e karıştığı belirtiliyor. Bölgenin tabiat parkı ilan edilmesini bekleyen yurttaşlar ise geçmiş dönemlerde bile galeri usulü yapılan çalışmaların günümüzde toprağın kazınarak açık alanda yapılmasına tepkili.

Doğu Karadeniz’in yüzde 40’ı maden
Türkiye’nin 68 il coğrafyasında toplam 900 bin hektara yakın orman ve meralık alanlarda 766 maden sahası için 28 Eylül’e kadar sürecek olan ihale süreci başlatılmış durumda. Yapılmak istenen ihalelere ise her bölgeden itiraz gelirken, Doğu Karadeniz ve Artvin’de ihale edilmek istenen alanlarla ilgili olarak, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan bir açıklama yapmıştı. Karahan, “Doğu Karadeniz Bölgesi, maden talanı açısından en fazla olumsuzluk yaşayan bölge. Artvin, Gümüşhane, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize illerinde toplam 1012 maden ruhsatı ve 1 milyon 372 bin hektarlık alan maden talanı ile karşı karşıyadır. Diğer bir ifade ile bu illerimizin toplam büyüklüğünün neredeyse yüzde 40’ının yani 549 bin hektarının madenciliğe” ayrıldığının ortaya çıktığını belirtmişti.

Bölgede yağma çok büyük
‘Temiz enerji’ iddiası yüklenen HES’lerle doğal yaşamı yok etmeye devam ediyorlar. Yaylalar arası Yeşil Yol yaparak turizmi geliştireceğiz diyerek madencilerin altyapılarını hazırlıyorlar. Fındık ekim sahalarını üreticiden alıp şirketlere devretmenin adımlarını atıyorlar, uyguladıkları fiyat politikaları ile çay üreticilerini yıldırıp çayı ithalata bağlayarak Lipton gibi tekellerin ithal çaylarla Türkiye pazarına sahip olmasının yolunu açarlarken ÇAYKUR’u fona devrederek batırılacağı veya satılacağını söylemek gerekiyor. Tüm bu gelişmeler mutlak korunarak ileriye taşınması gereken Karadeniz Bölgesi’nin bir avuç sermaye çıkarı için katlederlerken yaşamın geleceğini çalışıyorlar.