Toplumsal Ege

İzmir Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz günlerde koronavirüs vakalarının artması sonucunda esnek çalışma modeline geçmişti. Tüm Yerel-Sen İzmir 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu da bir açıklama yaparak uygulamada yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.

Sendika tarafından yapılan açıklamada "İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak büyük bir aileyiz ve bir gün değil, her gün birbirimize ihtiyacımız var. İşverence iş yerlerine gönderilen mevcut genelge, müdürlerin inisiyatifine bırakıldığından uygulamada da karışıklığa ve sıkıntılara neden olmaktadır. Kimi yerde genelge uygulanırken, özellikle teknik birimlerde uygulanmamaktadır. Hep birlikte üzülmeden, gelin işi değil, insan sağlığını, çalışanı önceleyen yeni bir genelge hazırlayın" denildi.

"Asgari personel, azami tedbir" başlığını taşıyan açıklama şöyle:

“Asgari Personel, Azami Tedbir!” diyerek, son Cumhurbaşkanlığı genelgesine istinaden aynı gün İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, tüm kurum ve belediyelere pandemideki artışa dikkat çekerek; dönüşümlü çalışılmaya geçilmesinin yanında, okulların uzaktan ve evden eğitim verecek olması nedeniyle, çalışan ebeveynlere kolaylık sağlanarak izin verilmesini talep etmiş, alınacak tedbir ve önlemlerin yeniden gözden geçirilmesini istemiştik.

İBB’NİN GENELGESİ YETERSİZ!

ACİL OLMAYAN ÇARK DÖNMESİN, KİMSE ÖLMESİN

Ancak üzülerek belirtmek istiyoruz ki; işveren tarafından işyerlerine gönderilen salgın genelgesine dair yazı, yetersiz ve sorunludur.

İstanbul ve Ankara’da haftalık olan dönüşümlü çalışmanın, İzmir’de günlük olması yeterli değildir. Mevcut durumda görüyoruz ki maalesef, birçok işyerinden covid -19 pozitif vakaları gelmekte ve yüzlerce emekçi karantina altına alınmaktadır. Böyle giderse iş gücü kaybı daha da artacak ve zorunlu hizmetler de zafiyette uğrayacaktır.

Vatandaşa özellikle bu dönemde hizmet sunmanın vicdani ve insani sorumluluğundan, hiçbir çalışma arkadaşımız asla geri durmaz, duramaz. Aynı şekilde, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanarak işin görülmesini istemek de emekçilerin en tabi hakkıdır. Salgının yeniden artış gösterdiği bu zamanda işverenden beklentimiz, acil ve elzem işlerin dışında çalışma yaptırılmamasıdır. Salgının yayılma hızı azaldığında alınacak önlemler elbet yeniden gözden geçirilecektir. Salgın bittiğinde biz emekçiler, daha çok çalışmamız gerektiğinin de farkındayız.

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak büyük bir aileyiz ve bir gün değil, her gün birbirimize ihtiyacımız var. İşverence iş yerlerine gönderilen mevcut genelge, müdürlerin inisiyatifine bırakıldığından uygulamada da karışıklığa ve sıkıntılara neden olmaktadır. Kimi yerde genelge uygulanırken, özellikle teknik birimlerde uygulanmamaktadır.

Hep birlikte üzülmeden, gelin işi değil, insan sağlığını, çalışanı önceleyen yeni bir genelge hazırlayın!

SALGINDA ÇALIŞANIN ULAŞIM KARTI KAPATILAMAZ

Bilindiği üzere, kronik rahatsızlığı olan ve virüs nedeniyle hayatı tehlikeye girebilecek kimi emekçiler, salgın dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı genelgesine istinaden idari izinli sayılıyorlar. Bu kişilerin birçoğu ileri yaşta olan emekçiler. Yani; belediyeye uzun yıllar hizmet vermiş kimseler. Cumhurbaşkanlığı genelgesine göre, bu arkadaşlarımızın mali ve sosyal hakları korunuyor. Aralarında, uzaktan hizmet vermeye devam edenlerde var. Ayrıca, amiri göreve çağırdığı anda da dönmek zorundalar. Peki, sosyal demokrat belediyemiz ne yapıyor? Kuruma yıllarca emek vermiş bu kimselerin, ulaşım kartlarını kapatıyor. Hem de, salgın döneminde. Gerekçe ne; yetkili sendika ile yapılan sözleşmede, mesaiye gidiş gelişlerde verilir ibaresi varmış. Bu insanlar keyfinden mi gelmiyor işe? Salgın var, salgın! Koronavirüs nedeniyle 7 bine yakın insanımız ölmüş, siz emekçiden mi tasarruf ediyorsunuz? Siz iktidarı eleştiren cenahta olacaksınız, iktidar “Bu çalışanlar işe gelmiş sayılır. Mali hakları ödenir” diyecek, siz ulaşım kartını kapatacaksınız!

“YETKİLİ” SENDİKA NE YAPAR?

Pandeminin çıktığı Mart ayından bu yana kafayı kuma gömmüş, işverene karşı eylem dahi koyamayan, bir başka sendikaya üye olanlardan “dayanışma yaşatır” gibi ifadelerle; çalışanın aklıyla alay edercesine dayanışma aidatı alan, salgın döneminde sendikamız emekçinin yanında olup, sorunlarını çözmeye çalışırken, maske, dezenfektan ve siperlik dağıtırken “dayanışma yaşatır” diyenler ortada yoklardı. Onlar daire başkanı, müdür olmayı; işverenin şemsiyesi altına girmeyi seçtiler. Emekçiler, o ulaşım kartının yetkili olduğumuz dönemde, yıllar sonra sendikamızın önderliğinde alındığını çok iyi biliyor. Hem de “vermez” denilen bir başkana karşı.

Belediye tarihinde ilk kez 4 sendikayı bir araya getirerek, tüm emekçilerin birliği ile kazandığımız bir hakkın tırpanlanmasına yetkili sendika olarak göz yumarsanız emekçiler size gereken cezayı verecektir. Unutmayın o çorbada sizin de tuzunuz var! Hiç değilse kendi emeğinize ve alın terinize sahip çıkın. Bu yanlışa sesiz kalmayın. Destekse her türlü desteğe hazırız! Yeter ki emekçinin yanında durun.