Dolmabahçe'deki Rusya-Ukrayna müzakereleri sona erdi. Ukrayna heyeti bazı ülkelerden güvenlik garantisi istediklerini ve bu güvenlik garantisinin NATO'nun 5. maddesine benzer bir yapıda olması gerektiğini söyledi. 

Ukrayna'nın garantör olarak istediği ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor. Rus heyeti ise görüşmelerin yapıcı olduğunu ve Putin'e konuyla ilgili bir rapor sunacaklarını söyledi.

Ukraynalı müzakerecilerin görüşme sonrasında açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Güvenliğimizin sağlanması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.

Garantör olarak ABD, İngiltere, Çin, Fransa, Türkiye, Almanya, Kanada, Polonya ve İsrail'i istiyoruz. Bu anlaşmanın ucunun katılmak isteyen ülkeler için açık olmasını istiyoruz.İşgal altında bulunan Donbass ve Luhansk bölgeleri söz konusu. Bu konuda çalışmalarımız devam edecek.

Ukrayna'nın gelecekteki güvenliği garanti altına alınsın istiyoruz. Ukrayna'nın AB üyeliğinin desteklendiği bir sistem arayışı bu.

Bizim temel talebimiz Ukrayna'nın güvenliği ve toprak bütünlüğünün tamamen sağlanmasıdır. Bunun niteliği NATO'nun 5. maddesine benzer olmalıdır. Bu sistem Ukrayna'yı herhangi bir saldırıya karşı korumalıdır. Temel talebimiz bu şekildedir. Bu temel hükümleri anlaşmaya dahil edebilirsek o zaman Ukrayna bu anlaşmayı kabul edecek bir duruma gidecektir. O zaman tarafsız ülke statüsü kabul edilecektir. Bizim öyle bir senaryoda herhangi bir askeri ittifaka katılmamız söz konusu olmayacaktır.

Anlaşmada, Ukrayna'nın AB'ye katılmasını engelleyen herhangi bir faktör bulunmamalıdır.Kırım gibi konular ayrı bir anlaşmayla ele alınmalı ve ikili görüşmeler kapsamında bu bölgelerin geleceği karar verilmelidir.

Bu anlaşmaların yürürlüğe girmesi için referanduma sunulması gerekmektedir. Bu referandum OHAL koşullarında yapılamaz. Uluslararası anlaşmalar baskı altında dayatılırsa geçersiz sayılıyor. İşe yarar bir belgenin ortaya çıkabilmesi için Ukrayna topraklarında herhangi bir baskının olmaması gerekir. Rusya askerleri topraklarımızdan çekilirse böyle bir süreç yürütülebilir.

Önümüzdeki iki hafta içerisinde Rusya ile görüşmelerimiz devam edecek. Garantör ülkelerle de görüşmelerimiz zaten devam ediyor. Yani iki hafta içerisinde çok taraflı bir görüşme yapmayı umuyoruz. Bu son adımlar zorlu adımlar. Bunlar uygulandığı zaman bu çok taraflı anlaşmaya imza atılabilir.

Kırım ve işgal altındaki Donbass ve Luhansk bölgeleri olmadan, yani buradaki çatışmalar hala devam ederken bu sözleşme tabiki imzalanamaz. Bu güvenlik garantileri o zaman işgal altındaki bölgeleri kapsamamış olacaktır. Geçici işgal altındaki bölgelerin kurtarılması müzakereler devam ederken mümkün değildir. Cenevre Sözleşmesi'ne göre bunlar işgal altındaki bölge statüsü kapsamına giriyor. Kırım'ın işgalden kurtarılması çok daha sağlıklı bir süreç olur. Bu noktada herhangi bir geri adım atmayacağız. Bu anlaşmayla sadece çatışmalar durarsa imza atarız.

Ruslar, Kırım'ı kendi toprakları olarak görüyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz.