1 Mayıs Mahallesi'nde yaşayan çeteci Mehmet Tunç, aylardır taciz ettiği D.Y'yi 3 Kasım Çarşamba akşamı ailesini katletmekle ve kız kardeşini kaçırmakla tehdit ederek kaçırdı; sabaha kadar darp etti, tecavüz etti, videosunu çekti. Mehmet Tunç'un elinden kaçan kadın karakolda da polislerin psikolojik şiddete maruz kaldı. ETHA'ya konuşan D.Y. karakola gelen TEM polislerinin kendisine ajanlık dayattığını anlattı. Mücadeleye devam edeceğini kaydeden D.Y, dayanışma çağrısı yaptı.

İstanbul 1 Mayıs Mahallesi'nde yaşayan D.Y. adlı kadın bir gün önce Mehmet Tunç adlı erkek tarafından kaçırıldı, sabaha kadar darp edildi, tecavüze uğradı, tecavüz esnasında çekilen videosuyla şantaja maruz kaldı.

ETHA'dan Pınar Gayıp'ın haberine göre; D.Y, 1 Mayıs Mahallesinde yaşayan çeteci Mehmet Tunç tarafından önce dijital platformlardan tacize uğradığını, ardından telefon aramaları geldiğini söyledi. Mehmet Tunç'u reddeden D.Y. sosyal medya ve telefondan engellemesine rağmen, Mehmet Tunç, sahte sosyal medya hesapları açarak ve farklı telefon numaralarıyla arayarak kadını taciz etmeyi sürdürdü.

Bir süre sonra tehditler başladı. D.Y, "Mesela kafede arkadaşlarımla oturuyorum ve masada bir erkek var. Yanımızdan ayrıldıktan sonra o erkeğin arabayla önünü kesiyor bir daha benim yanımda olmaması konusunda tehdit ediyor, aramızda bir şey olmadığını öğrenince de bana dair her ayrıntıyı anlatması için tehdit ediyor" sözleriyle yaşanan şiddetin boyutunu dile getirdi.

'GİTTİĞİM HER YERDEN FOTO VE VİDEOMU ÇEKİP ATIYORDU'
D.Y, "Mesela sokakta yürüyorum, bir anda fotoğraf ya da video geliyor arkamdan çekilmiş. Ya da kafede oturuyorum çekilen bir an gönderiliyor. Yaşadığım apartmanın önünde akşamları sürekli arabalar park ediyordu. O arabaların ve yaşadığım dairenin fotoğrafını çekip atıyordu. Son ses müzik açıyor, 'ben geldim hemen aşağı ineceksin' diyordu" diye aktardı.

'EVİMİN ÖNÜNE PUSU KURDU'
3 Kasım Çarşamba gecesi Mehmet Tunç D.Y'ye uyguladığı şiddeti başka bir boyuta taşıdı. Akşam saatlerinde çok sayıda arabayla genç kadının evinin önünde pusu kurdu. Bu esnada son ses müzik açtı ve kadına hakaret etmeye başladı. Daha sonra kadının başka bir mahallede yaşayan kardeşini arayarak, "Bir saat içinde gelmezse, apartmana bomba yerleştiririm", "Evi tararım", "Çocuklarını öldürürüm" diye tehdit etti.

'POLİSİ DEFALARCA ARADIK AMA GELMEDİLER'
Bu sırada torunlarıyla birlikte D.Y'nin annesi karakolu aradıklarını ancak polisin gelmediğini anlattı. D.Y'nin, Mehmet Tunç'un polisle işbirliği içerisinde olduğunu şu sözlerle aktardı: "Ataşehir Örnek Karakolu'nda çok yakın bir arkadaşı var. Yine bir akşam evin önüne birkaç arabayla pusu attığında karakolu aramış yardım istemiştim. Arkadaşı olan polis geldi, 'Mehmet kardeşim her yer bitti burası mı kaldı' dedi ve hiçbir şey yapmadan gitti."

Mehmet Tunç, o akşam aileyi "Kızınız gelmezse onu da çocukları öldürürüm"; D.Y'yi de "Kız kardeşinin evini biliyorum şimdi onu da aldırtacağım", "Annenleri de çocuklarını da öldüreceğim, polise güvenme bir telefonuma bakar" ifadeleriyle tehdit etti.

'TEHDİTLE ARABAYA BİNDİRDİ VE KAÇIRDI'
Ailesinin başına bir şey gelmemesi için görüşmeye giden D.Y. yaşadıklarını şu şekilde anlattı: "Ataşehir Belediyesi'nin olduğu cadde çok işlek bir cadde. Orada bekledim amacım dışarı çıkarmak ve konuşmaktı. Ama beni tehditle araca bindirdi. Elimden telefonumu aldı ve arabanın içinde dövmeye başladı. Defalarca saçlarımdan tutup cama vurdu, vurmanın şiddetinden arabanın camı kırıldı. Kapıyı açıp kaçmak istedim ama kardeşimin ve ailemin evinin önünde bekleyen arabalı arkadaşlarının fotoğraflarını gösterdi. Bir yandan dayak yiyor bir yandan da cinsiyetçi küfürlerle hakarete uğruyordum."

'TECAVÜZ ETTİ, VİDEOMU ÇEKTİ'
Arabayı ıssız bir caddeye süren Mehmet Tunç'un daha sonra saçlarından sürükleyerek eve götürdüğünü, burada kendisine tecavüz ettiğini ve videosunu çektiğini aktaran D.Y, bir süre sonra Mehmet Tunç'un elinden kaçtı. Sonrasında yaşananları ise şöyle anlattı: "Daha gün ağarmamıştı durakta bekleyen 2-3 insandan güç aldım, sokak ortasında bağırmaya başladım. Hemen bir taksi çağırdılar. Yolda şoförün telefonundan ailemi aradım. Onlar da perişan olmuşlar. Çünkü benim telefonumdan aileme benim ağzımdan mesaj atmış bir daha gelmek istemediğimi söylemiş."

Tüm gece boyunca darp edilen, tecavüze maruz kalan, hakarete uğrayan D.Y. karakola giderek yaşadıklarını anlatmasına rağmen polisler, erkeği korudu, "Burası bizim bölgemiz değil" diyerek başka bir karakola yönlendirdi. Kaçırılan ve tecavüz saldırısına uğrayan D.Y. polis koruması ve herhangi bir önlem alınmadan tek başına Dudullu Şehit İsmail Akkoyun Polis Karakolu'na gitti.

D.Y, yaşadıklarını bir kez de bu karakolda bir erkek polise anlatmak zorunda kaldı. Polis elbette kadının yaşadıklarıyla ilgilenmedi, "Madem bunlar oldu niye KADES uygulamasını kullanmadın" diyerek yaşadıklarından D.Y'yi sorumlu tutmaya çalıştı. D.Y, "Ben arabaya biner binmez elimden telefonu aldı bu adam. Bunu söyledim, bu sefer de 'daha buluşmaya gitmeden uygulamayı açsaydınız' dedi erkek polis. Böyle bile olsa KADES geri dönüş yapıyor arıyor, ben nasıl konuşabilirdim o sırada. Ama polis bununla hiç ilgilenmedi" ifadelerini kullandı.

TEM POLİSLERİ AJANLIK DAYATMASINDA BULUNDU
D.Y. karakoldayken, Terörle Mücadele Şubesi (TEM) polisleri geldi. Tecavüz saldırısında bulunan çeteci erkeği yakalamak yerine devrimci bir aileden gelen D.Y. üzerindeki baskı kurulmaya çalışıldı. TEM polislerinin ajanlık dayatmasında bulunduğu anlatan D.Y, "İfademi başka bir odada alacaklarını söylediler. Odaya girdiğimde üç erkek vardı, istihbarattan geldiklerini söylediler. Whatsapp yazışmalarımdan, aramalarımdan bahsettiler. Kız kardeşimin ne kadar güzelleştiğinden, değiştiğinden bahsedip onunla tehdit ettiler. Dilersem Mehmet Tunç'a önümde diz çöktüreceklerini devrimcilere güvenmememi, bunun için işbirliğini kabul etmemin yeterli olacağını söylediler" diye konuştu.

'KARAKOLA ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GELDİ'
D.Y. karakolda ifade verirken, genç kadının kendisi hakkında şikayetçi olduğunu öğrenen Mehmet Tunç karakola gelerek teslim oldu. Çeteci, tecavüzcü Mehmet Tunç, elini kolunu sallayarak geldi karakolda "kahraman" edasında karşılandı. D.Y, Mehmet Tunç'un kendisini her tehdit ettiğinde, "Bana bir şey olmaz, karakolda tanıdıklarım var" dediğini hatırlatarak, kaçırılırken ve tecavüz saldırısına uğradığı sırada da Kenan adlı polisle telefonda samimi bir şekilde konuştuğunu, "Görüyorsun ya bana hiçbir şey olmaz" dediğini belirtti.

Çeteci, tecavüzcü Mehmet Tunç'un serbest bırakılmasından duyduğu endişeyi dile getiren D.Y, bundan sonra mücadeleye devam edeceğinin altını çizdi ve dayanışma çağrısında bulundu.