Nazi Almanyası’nın diktatörü Adolf Hitler’in eşi Eva Braun'la birlikte intihar etmesinin üzerinden 75 yıl geçti.

Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşadığı kriz ortamında siyaseten yükselişe geçen Hitler, 1921’de Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nde (NSDAP) başkanlığa yükseldi. NSDAP’nin taraftarlarına, komünistler ve sosyal demokratlar tarafından kısaca ‘Nazi’ ismi verildi. Hitler sürekli olarak, Marksist bir sosyalist olmadığını, bir Alman milliyetçisi olduğunu söyledi. NSDAP, Almanya’daki buhran ortamında orta ve alt kesimdeki insanlara ekonomik vaatler ve ırkçı hedeflerle seslendi. Parti, kriz ortamında ne yapacağını bilemeyen kitleler üstünde etkili olarak geniş bir taban kazandı ve adım adım katliamlar eşliğinde iktidara yükseldi. Hitlerin hedefi ‘Alman İmparatorluğu’nu kurmaktı. ‘Lebensraum’ adını verdiği bir Alman coğrafyası oluşturma doğrultusunda Avusturya, Çekoslovakya, Macaristan ve Polonya’yı işgal etti.

Polonya işgalinin ardından İngiltere ve Fransa’nın Almanya’ya savaş ilan etmesiyle İkinci Dünya Savaşı da başlamış oldu. Almanya savaş başladıktan sonra Yugoslavya ve Hollanda’yı da işgal etti.

Başarısız Birahane Darbesi’nin ardından cezaevine giren Hitler, burada yazdığı ‘Kavgam’ adlı kitabında, “Alman ırkının güvenliği için Lebensraum’u doğuya doğru kaydırması gerektiğini” yazmıştı. Bu doğrultuda doğu cephesine yığınak yapmaya başladı.

1941 yazı sonunda bir savaş ilanı yapmadan Alman birlikleri Sovyetler’e saldırdı ve dört sene sürecek olan 'Doğu Cephesi Savaşları' da denilen 'Büyük Anayurt Savunması' başlamıştı. Yediden yetmişe örgütlü bir topluma sahip olan Sovyetler Birliği'ni kolay lokma sanan Hitler aslında sonunu hazırlamıştı.

FAŞİZMİN BELİ STALİNGRAD'DA KIRILDI
Daha sonrasında 'Anavatan kahramanı' ve 'dünya halklarını Nazilerden kurtaran lider' olarak anılacak olan Josef Stalin'in önderliğindeki Sovyetler, doğuda Nazilere karşı zamanla üstün pozisyona geçti. Hitler'in takıntısı haline gelen Stalingrad'daki efsanevi direniş Nazilere en ağır darbeyi indirdi ve esir düşen asker sayısının da fazla olması nedeniyle Nazi Ordusu gücünü iyice yitirdi. Bu denge değişimi sonrasında, sırasıyla Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Finlandiya savaşta taraf değiştirerek Nazilerin karşısına geçti. Yugoslavya topraklarında ise partizan gruplar belli başlı bölgelerde yönetimi ele geçirdi.

1945 baharında ise Sovyet birlikleri Polonya'da kontrolü sağladı ve Pomeranya'da ilerlemeye başladı. Artık 'Büyük Zafer' tank paletlerinin dönüş hızıyla orantılıydı...

16 Nisan'da başlayan Berlin Muharebesi, 2 Mayıs'ta sonuçlandı. Sovyet askeri Abdülhakim İsmailov Reichstag'da Sovyet bayrağını dalgalandırdı ve zaferi ilan etti. Bu ikonik an, Nazi Almanyası’nın ve Adolf Hitler’in sonu demekti. Komünistler, Hitler’i güçlendiği yerde tarihin çöp sepetine gönderdi.

SOVYETLERİN ELİNE GEÇMEKTEN KORKTU
Yenildiğini geç de olsa kabul eden Hitler, Sovyetlere yakalanma korkusuyla 30 Nisan 1945'te eşi Eva Braun’la birlikte intihar ederek öldü. Berlin’de kaldıkları yer altı sığınağında Eva Braun siyanürle intihar ederken, Hitler siyanürü içtikten sonra şakağına ateş etti.

Kendi isteğiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri bombaların neden olduğu bir çukura yerleştirilip yakıldı.