Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Elmalık Köyü’nde yaptığı basın açıklamasında medyayla ilgili açıklamalarda. İnce, “Ben dedim ki, iktidar medyasını biliyoruz zaten. Kamu bankalarından, kamu kaynaklarından besleniyorlar. Muhalefet medyasına sizin bunlardan bir farkınız yok. Siz de maaş alıyorsunuz dedim. Önce iftira atıyorsun dediler. Sonra dediler ki; biz sözleşme yaptık. Ya utanmazlığın bu kadarı olur. Maaşın adını sözleşme yapmışlar” dedi.

İnce şunları dile getirdi:

Bir soru sordum, çıldırdılar. Medya, cumhuriyet tarihinin en kötü yıllarını yaşıyor. Parayı verenin düdüğü çaldığı bir medya düzeni var. İktidar medyası, kamu kaynaklarıyla ya da kamu bankalarında ki kredilerle beslenen bir medya. Ve dümen suyuna girmiş iktidarın. Diğer yanda ise hazineden aldığı yardımlar ve belediyeden gelecek gelirlerle beslenen bir muhalefet medyası var.

‘HARACA BAĞLAMIŞLAR BÜTÜN MUHALEFET BELEDİYELERİNİ’

Ben dedim ki, iktidar medyasını biliyoruz zaten. Kamu bankalarından, kamu kaynaklarından besleniyorlar. Muhalefet medyasına sizin bunlardan bir farkınız yok. Siz de maaş alıyorsunuz dedim. Önce iftira atıyorsun dediler. Sonra dediler ki; biz sözleşme yaptık. Ya utanmazlığın bu kadarı olur. Maaşın adını sözleşme yapmışlar. Hizmet satın alıyorlarmış. Haraca bağlamışlar bütün muhalefet belediyelerini. Her bir belediyeden haraç alıyorlar resmen. Aylık maaş alıyorlar. Bir tanesini açıkladım. Mudanya’yı açıkladım. Şimdi ne diyorlar, ticari sır. Ee AKP’ye benzediniz kardeşim. Bizde AKP’ye bazı sorular sorduğumuzda “ticari sır bunlar açıklanamaz” diyor. Sizin AKP’den ne farkınız var? Şimdi tekrar soruyorum. Mudanya’yı açıkladım. Sırayla açıklayacağım bazılarını. Hangi belediyeden, ayda kaç para alıyorsunuz? Bunu açıklayın.

Besleme basınsınız siz. İktidar medyası nasıl beslemeyse siz de beslemesiniz. Neymiş bağımsız gazetecilermiş bunlar. Allah Allah siz nasıl bağımsız gazetecisiniz ya? İktidara laf ediyorsunuz, muhalefete neden laf edemiyorsunuz? Sizin iktidar medyasından ne farkınız var? Bakın ben size bir örnek vereyim. Memleket Partisi’ndeyken tweet atan bir arkadaşımız var. “Halk TV, KRT, Tele 1. Tüm muhalefet partilerini, Deva, Gelecek dahil ekrana çıkartıyor. Memleket Partisi’ni davet etmiyorsa bunu normal mi değerlendireceğiz? Bundan sonra hiç kimse hiçbir kanal için yandaş demesin.” Bu arkadaşımız Memleket Partisi’ndeyken bu tweeti atmış. Memleket Partisi’nden istifa etmiş. “Saat 21’de Tele 1’deyim” diye tweet atmış. Sevsinler sizin demokratlığınızı.

Ne var bunda diyenler var. AKP’de aynısını yapıyor. Ee muhalefette yapsın canım. Yararlansın bundan. İşte rezillik bu. İşte kokuşmuşluk bu, utanmazlık bu. “Bütün renkler hızla kirleniyordu. Birinciliği beyaza verdiler.” diyordu ya şair. Bütün renkler kirlendi ama muhalefette kirlenmeyi bir marifetmiş gibi sayıyor.

‘KAÇ PARAYSA SÖYLEYİN’

Ayrıca bir başka savunmaları var. Ya Muharrem İnce sen cumhurbaşkanı adayıyken senin ekibinle de sözleşme yaptık. Seni de o zaman çok gösterdik, canlı verdik. Şimdi veremiyoruz. Niye, o zaman senden para alıyorduk, seni gösteriyoruz. Şimdi parayı başka yerden alıyoruz, onları gösteriyoruz. Vereceğim paranızı ya. Kaç paraysa bir söyleyin bakalım da. Böyle medya olur mu, böyle basın olur mu, böyle gazetecilik olur mu. Ya bu kamu hizmetidir. Mecbursun kardeşim göstermeye. Sonra da utanmadan “senin haber değerin yok, göstermiyoruz” diyorsun. Vereceğim paranızı. Tarifenizi gönderin. Biz toplarız aramızda veririz ya. Kamu hizmeti yapıyorsunuz siz. Kokuşmuşsunuz, çürümüşsünüz. Gazetecilik yapın diyorum. Dalkavukluk yapmayın. Soytarılık yapmayın.

‘HA AKP HA SİZ HİÇBİR FARKINIZ YOK’

Merdan Yanardağ denilen bir zat var. Bana ağır laflar ediyor görüyorum. Ciddiye aldığımdan değil de. Bakın neden bu adamı ciddiye almıyorum. Adamın twetlerine bakın. “Kürtlerin ayrılması ve bağımsız bir devlet kurmasının bence hiçbir sakınca yok. O devletin niteliğinin ne olacağı önemli.” Bu tweeti atan bir zavallı. “Denktaş, aynı zamanda Kıbrıs’ta birçok kontrgerilla operasyonunda muhalifleri öldürten sağ-milliyetçi bir politikacıdır.” “Roket atmak üzeriyken vurularak öldürülen saldırgan PKK’lı çıksa bile bu suikastı PKK’nın yaptığını söylemek en kolaycı açıklamadır.” Pkksever. “Dinci, ulusalcı ve liberal önyargılar nedeniyle dürüst bir Kemalizm tartışması bile yapılamıyor. Öcalan bu konuda doğru çizgide.” Bir şeyi unutmuş burada. “Sayın” dememiş. Bu rezil adamın neyiyle uğraşayım. Yeterince söyledim zaten. Son sözümde şu olsun. Sözleşmeleri açıklayın uyanıklar. Aydan aya kaç para avanta alıyorsunuz. Sizi deşifre edeceğim. Hepinizi. Ha AKP, ha siz. Aranızda hiçbir fark yok. 40 katır mı 40 satır mı diye bu millete sormayacağız. Üçüncü bir seçeneği üreteceğiz. Üçüncü seçenekte; Ne Cumhur ne Millet tek yol Memleket!