İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Karadeniz ziyareti kapsamında Rize'nin Çayeli ilçesinde konuştu. İmamoğlu, "Çok günlerim geçti burada. Çocuk yaşta belki de hayat deneyiminin en tatlı anılarını buralarda yaşadım. Bu bakımdan benim için bu topraklar çok çok değerli. Mesut Yılmaz’ı rahmetle anmak isterim. Ülkemizin başbakanıydı, kendisi Rize milletvekiliyken babam aynı partinin Trabzon’da merkez ilçe başkanıydı. Dolayısıyla çocuklukta yine kendisini tanımış, siyasi sürecimde dönem dönem rehberliğini bizimle paylaşmış bir devlet adamımızdı. Devlet insanı ne kadar kıymetli bir söz." ifadesini kullandı. 

İmamoğlu şunları kaydetti:

Devlet insanı olabilmek, herkesin oy vermese de takdirini elde edebilmek çok kıymetli. Umarım bizler de toplum tarafından devlet insanı, devlet adamı olarak anılırız. Umarım onlara layık oluruz, hep birlikte layık oluruz.

Çayeli ve bütün Karadeniz şeridi dünyanın en güzel coğrafyalarından belki de bir parçası ama hak ettiği yerde değil. Ne yazık ki Karadenizli kendi vatanında yaşlanıyor. Çünkü genç nüfus Karadeniz’de kalmak istemiyor. Çünkü burada ekmeğini kazanamıyor. Hayat standardını elde edemiyor.Türkiye’nin birçok coğrafyasında olduğu gibi burada da bu sorunu yaşıyoruz. Bizlerin bir an önce memletimizin insanlarını eşitleyeceğimiz gibi, yaşam kalitesini de eşitlemek zorunluluğumuz var. Çok işimiz var, her alanda…

Türkiye, ekonomi tarihinin ne yazık ki en derin krizlerin birisini son birkaç yıldır yaşıyor. İşsizlik verileri, eğitimdeki sorunlar vb. birçok toplumsal problemimiz de cabası.

Bizi bu hale getiren ne? En temel unsurlardan birisi “Ben bilirim” anlayışı. Kızım sana diyorum gelinim sen işit. Bunu aşacak elimizde ne var? Elimizde 85 milyon vatandaşımız var. Pırıl pırıl gençlerimiz, çocuklarımız var.

ALTILI MASA YORUMU 

Bugün Türkiye’de farklı siyasi görüşler bir araya geldi, memleketin tekrar özgürleşmesi için. Gençlik umutla dolsun diye bir ittifak masası kuruldu. Ben de 6 liderin ortaya koyduğu düşüncenin İBB Başkanı olarak en güçlü neferi olacağım, hepinizin huzurunda söz veriyorum.

İstanbul’da ittifak yaptık, teşekkür ediyorum, sayın Kılıçdaroğlu’na. Beni o dönemde destekleyen ve ittifak ruhuyla yola çıktığımız sayın Akşener’e buradan teşekkür ediyorum.

Yola çıktığımızda o zaman ben İstanbul ittifakının adayıyım demiştim. Günün sonunda belki de tarihin en yüksek oyunu alarak İstanbul’un belediye başkanı seçildim. Şimdi de bu milletin en az yüzde 60’ının bir değişim istediği bir ortamda hep birlikte başaracağız. Bu masanın en büyük vaadi barıştır, bir arada dimdik ayakta durmaktır."