İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın programında gündeme dair soruları yanıtladı. İmamoğlu tatil eleştirilerinden İstanbul'daki planlarına dair onlarca konuda açıklama yaptı.

İmamoğlu'ndan satırbaşları şöyle: 

Eleştiriyi dinlemeyi seviyorum. Otoriter rejimin Türkiye'ye ödettiği bedeli bir daha yaşatmaması adına, onun bir nimet olduğunu, tabii linçi bunun içine katmıyorum. Bu ülkenin eleştiriye ihtiyacı var. Yöneticilerin var. Yöneticilerin esprisi yapılamıyor yıllardır. Geçenlerde Güldür Güldür'de bir skeç yapıldı onun bir parçası olduğu için çok mutlu oldum. Zeka dolu eleştirilerin bize büyük faydası var.

TATİL ELEŞTİRİLERİ

Ben tatil meraklısı bir insan değilim. Belki eşim de yıllardır en çok münakaşa ettğimiz alan bu alan. Evliliğe karar verdiğimde, babamın ilk lafı "Sen çalışma delisisin" oldu. İş yaşamımda hep çalıştım. Şimdi de öyleyim. Burada ben tatilci bir belediye başkanıyım yoksa her anı mercek altında insanların gözünün içine sokularak manipüle edilecek konumda mıyım? Üç yılda dört tatilimi de biliyorsunuz. Toplam 20 gün üç senede. Bana en yakını benim üç katım tatil yapmış.

Yedi buçuk ay bir kampanya maratonu üstüne Bodrum'a gittim. Geldiğimde de o malum ki o dönemde 8-10 yerde su baskını oldu. O durumu gördüm, utanç duydum. İyi ki o süreci yaşadık. Tam 107 noktada sel baskını yapılan yerlerin tespitini yaptık. 10.2 milyar lira yerin altına yatırım yaptık. Şu anda İstanbul bu görüntüleri yaşamıyor. Üsküdar'da deniz kara ile birleşmiyor. Hiçbir yerde yok.

'ÇİZMEYİ DAHA ÖNCE GİYDİM'

Esenyurt'ta dere yatağını imara açmışsınız. Dünyada var mı bu Allah aşkına? Dolayısıyla her yağmurda o sokağı sel basıyor. Ben Fethiye'de iken denk geldi. Koca İstanbul'da sadece bir sokakta ve işin devam ettiği bir yerde sel oldu. Sel olduğunda ben çizmeleri giyip oraya gidecek belediye başkanı değilim. Çizmeleri daha önce giydim.

'İŞİN ŞOV KISMINDA OLMAM'

Benim o saatte İstanbul'a yetişmem mümkün değil. Gece 3.30. İstanbul'un başka yerinde baskın yok. Tek noktada sorun var. 3600 personel çalışıyor. İSKİ Genel Müdürü orada. Ben telefon başındayım. İş çözülmüş. Bakan orada. Bu iş bitmiş, gelip orada çizme giyip şov mu yapmalıyım? Ben hanedan babası değilim ben aile babasıyım. İktidar nimetleri arasında dönen çocuğum yok. Ben aileme vakit ayırdım. İşin şov tarafında olmam.

'BUNLARI UNUTTURMAYACAĞIM'

Benim mobeseden takip edilme sürecimin üstünü kapatmaya çalışanlar... Bunu unutturmayacağım. Ben tehdit ediliyorum, başvuruda bulunuyorum. Bu tabii duyuluyor, basına düşüyor. İçişleri Bakanı açıklama yapıyor, "Bizde böyle bir bilgi yok" diyor. Vatandaş tutuklanıyor, "Basına düşmeseydi vazgeçmeyecektik" diye ifadesi var. Bunu da unutturmayacağım. Yine bir tehdit alıyoruz, ihbarda bulunuyoruz. İlgilenilmiyor. Bir tanesi eğitimci Nazmi Arıkan'ı öldüren kişi. Bu hangi akıl biliyor musunuz? Seçim iptal oldu bir sürü gerekçe aradılar. Şimdi İçişleri Bakanı televizyonda çok ciddi bir şey söylermişcesine... Cumhurbaşkanı cuma çıkışında "Çaldılar" diyor, yanında Diyanet İşleri Başkanı, ki benim Diyanet İşleri Başkanım değil. İçişleri Bakanı ne yapsın... "Sandık başında terörle iltisaklı kişiler tespit ettik" dedi. Bir kişi sorgulandı mı, cezaevine girdi mi? Demokrasinin yüz karası günlerdi. Şimdi iftiranın, manipülasyonun peşindeler. Ben bunlara karşı duyarsız kalmam. Ben bu insanlara karşı büyük mücadele veriyorum.

Benim Diyanet İşleri Başkanım değil o. İnancım gereği kabul etmiyorum. Bizim inancımızdaki en büyük günahlardan biri iftiradır. Benim Diyanet İşleri Başkanım olamazsınız. Şahsen söylüyorum.

Üç yılda 20-25 gün onlara vakit ayırdığım için özür diliyorum.

Ben her akşam televizyonların mevzusuyum. 

'VIZ GELİR, TIRIS GİDER' SAVUNMASI

O cümleyi duyar duymaz kendisiyle konuştum. Murat'ın cümleleri değil o cümleler. Durumun iki muhatabı var. Belki o konuşmasından çok benim cümle dikkat çekti. O benim duruşumu birebir temsil etmez. Bizim bu sözcü meselesi farklı anlaşılıyor. Onun için dedim ki sözcülük artık yok. Ben de eleştirildim. Yaklaşık 9-10 saat sonra özür diledim. Hata yapabilirim ama 3 yıllık siyaset hayatında birkaç tane böyle hatası yüzünde insana kimlik biçilmilseni doğru bulmuyorum.

CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI İDDİASI

Siyasete başladığım günden bugüne bu tarz siyasi kurguların parçası olmadım. Benim işim hep proje oldu. Siyasetle ilgili kurumsallığa inanan birisiyim. Ben 2010 Nisan ayından beri genel başkanımızın yol arkadaşıyım. Bizim bağımızı hiç kimse kendi sahasının oyunu haline getirmeye çalışmasın. 

Her akşam Kılıçdaroğlu mu İmamoğlu mu diye yazılır mı?  Ben cumhurbaşkanı adayı olarak çıkmadım. Bunun sebebi ben değilim. Benim böyle bir niyetim yok dedim 7-8 kez. Ben adayım demenin ötesinde çok büyük sorumluluklar var. 

Umutsuzluk reytingi 10 üzerinden 8. 

Bütün gezilerimden genel başkanımın haberi var. Yarın Giresun'a cenazeye gideceğim. Destek vereceğimiz iki ilçeye daha uğrayacağım. 

Altılı masanın direği genel başkanımız. Benim de iradem genel başkanımızdır. İmza atacağı kararı Ekrem İmamoğlu'nun da kararıdır. Ekrem İmamoğlu'ndan genel başkanımıza daha yakın bir CHP'li olamaz. Orada attığı imzanın altına bize nefer olmak düşer. 

GÖÇMEN MESELESİ

Devletimizin birimleri göç meselesinde bizi yanına yaklaştırmak istemiyor. Yerel yönetimlerin bu kadar dışında kaldığı dünyada başka ülke yok. 2-2,5 milyon civarında göçmen var. Kaçak olanlar da var. Tutarlı bir göçmen politikası yok. Neredeyse davul zurna ile karşılamaya kalktılar milleti. Kalktılar Balkan göçüyle bunu karşılaştırdılar. Bu tutarsız alan Türkiye başına dert getirmiştir. 

Bu konuda tek bir lira aktarım yok bize. Hatay ve Adana feryad ediyor. Bakmayın Gazinatep edemiyor. 

Kart üzerinde bir denetleme sistemi getireceğiz. Düzensiz göçmen bayramlarda ücretli binecek toplu taşımaya. 

Tabelalaşmanın önünü geçeceğiz. Fatih Belediyesi de bizimle birlikte uyumlu bir şekilde çalışıyor. Tevfik Göksu ile uzlaşmak isterim. Onunla çalışmak isterim ama bu üslupla olmaz.