İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut başkanlığındaki heyet ile dün akşam bir araya geldi.

Şişli’de bir otelde gerçekleştirilen buluşmada, AB Türkiye Delegasyonu’na üye büyükelçiler ve başkonsoloslardan oluşan 25, İBB heyeti de kurum yöneticilerinin bir arada olduğu 12 kişilik bir ekiple yer aldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan İmamoğlu, dünyanın Ukrayna ve Rusya arasındaki savaştan dolayı tarihi günlerden geçtiğine dikkati çekti.

'Bu trajedinin sonunda, muhtemeldir ki, global düzende büyük değişimler yaşanacak ve önümüzdeki süreçte, demokratik ülkeler ve demokrasi olmayanlar arasındaki fark iyice belirginleşecek' diyen İmamoğlu, 'Burada en önemli faktörlerden biri, uzunca bir süredir pek çok ülkede gücü ele geçiren otokratik ve popülist siyasettir' ifadelerini kullandı.

Rusya’nın başlattığı harekatın haksız olduğunu belirten İmamoğlu, 'Bu savaşla birlikte, otoriter rejimlerle özgürlükçü rejimler arasındaki ayrışma iyice belirginleşmiştir. Bu süreçte bizim arzumuz, Türkiye’nin de tarihin doğru tarafında yer almasıdır' dedi.

Türkiye’nin AB serüveninin de demokratikleşme ile doğrudan bağlantısı olduğunu kaydeden İmamoğlu, 'Bilindiği gibi AB ile müzakere dönemi, Türkiye tarihinde demokratik kurumların ve demokratik değerlerin en hızlı yükseldiği dönem olmuştur. Süreç dondurulmuş olsa da AB üyeliğine ilişkin Türkiye’deki toplumsal destek hala yüksektir. Türkiye’nin Avrupa rotası, toplumun çoğunluğu için hala anlamlı bir seçimdir' diye konuştu.

'AB TARAFININ YETERLİ İNİSİYATİF ALMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM'
Türkiye toplumunun son derece güçlü bir demokrasi iradesi olduğunun altını çizen İmamoğlu, 'Türkiye’deki demokratlar olarak, Avrupalı dostlarımızdan ne bekleriz?' sorusa şöyle yanıt verdi:

'Genel hatlarıyla AB ülkelerinin tavrını, Ankara ile ilişkiler konusunda fazlasıyla pragmatist bulduğumu, konu demokratik değerler olduğunda Avrupalı dostlarımızdan yeterli hassasiyeti göremediğimizi itiraf etmeliyim. Ne yazıktır ki, AB tarafının demokratik güçlerle somut iş birlikleri tesis edilmesi noktasında yeterli inisiyatifi almadığını gözlemliyorum. Türkiye’nin Avrupa yolculuğuna bu kadar büyük destek varken, Türk halkındaki demokrasi özlemi bu kadar açık ve netken, Türkiye – AB ilişkileri güvenlik ve mülteciler meselesi bağlamında bir al-ver ilişkisiyle sınırlı olamaz. Karşılıklı ilişki, ağırlıkla değerler sistemine oturmalıdır. Demokratik değerler çerçevesinden Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ilişkin tutumu, Türkiye’deki birçok demokrat için hayal kırıklığıdır.'

'AB'Lİ KURUMLARDAN SONUÇ ALMAKTA ZORLANIYORUZ'
İBB özelinde, AB’li muhataplarıyla finansmana erişim noktasında yaşanan yavaşlığın eleştiren İmamoğlu, 'Birçok demokrat belediye gibi biz de finansmana erişim konusunda, başta Avrupa Komisyonu ve EBRD olmak üzere AB’li kurumlardan sonuç almakta zorlanıyoruz. Özellikle muhalefet oylarıyla seçilen belediyelerin ‘Katılım Öncesi Mali Yardım Araçları’na, yani İPA fonlarına bir türlü ulaşamadığını, sizlere tekrar ve önemle hatırlatıyorum. Sizlerin Brüksel’i ve hükümetlerinizi bu konuda harekete geçirmeye davet etmenizi bekliyorum' diye konuştu.