Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi ve Türk Düşünce Tarihi alanında Profesör İbrahim Maraş, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı toplumu bölmekle eleştirerek "Dinler Tarihçisi olan bir akademisyenin, dışlayıcı değil kapsayıcı olması gerekir" dedi. 

Diyanet İşleri'nin Başkanı Ali Erbaş, basımı kamu kaynaklarıyla yapılan Ramazan Günlükleri adlı kitabında ‘günaydın’ ve ‘tünaydın’ diyerek selamlaşmayı cahiliye dönemindeki selamlaşmaya benzetti. Her gün yeni bir tartışma konusuna imza atan Ali Erbaş'a sosyal medyada tepki gösterilirken bu son çıkışa İlahiyatçı hocalar da tepki gösterdi.

Sitemizin yazarı İlahiyatçı Yazar Cemil Kılıç, Ali Erbaş'ın ‘günaydın’ ve ‘tünaydın’ diyerek selamlaşmayı cahiliye dönemindeki selamlaşmaya benzetmesine "Selamün Aleyküm demek 4 bin yıllık Yahudi selamı... Bundan haberi yok." sözleriyle tepki gösterirken bir tepki de Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi ve Türk Düşünce Tarihi alanında Profesör İbrahim Maraş'tan geldi.

"DIŞLAYICI DEĞİL KAPSAYICI OLMALI"

Ankara Üniversitesi'nde görev yapan Prof. İbrahim Maraş, Ali Erbaş'ı toplumu bölmekle eleştirdi.

Maraş, Erbaş'a ilişkin yaptığı açıklamada "Kendisi Dinler Tarihçisi olan bir akademisyenin, dışlayıcı değil kapsayıcı olması gerekir" dedi. 

Söz konusu ifadeler şöyle:

"SELAM VE SELAMLAŞMA NEDİR?

Diyanet Başkanı’nın Diyanet yayınlarının bastığı Ramazan Günlükleri-2 kitabında günaydın vb. sözlerin cahiliye âdeti olduğuna yer vermesi büyük bir talihsizliktir.

Kendisi Dinler Tarihçisi olan bir akademisyenin, dışlayıcı değil kapsayıcı olması gereken bir kurumun yayını olarak basılan bir kitabında bu tarz bilgiler yanlış ve dışlayıcıdır. Böylesi ifadelerin dindarlıkla alakası yoktur. İslam’ın özüne de terstir. Hâlbuki selam ve selamlaşma, insani bir olgudur, bir nezaket kuralıdır. Bunun dini, mezhebi olmaz, dili de olmaz.

Selam, aynı zamanda karşıdakine yapılan bir iyi niyet dileği ve bir duadır. Psikolojik ve sosyolojik anlamda insanları rahatlatan bir olgudur.

Siz Diyanet yayını olarak basılan bir kitapta selamı sadece bir dildeki lafızlara ve tek tip bir cümleye indirgeyemezsiniz.

DİN İLE ARAPÇA'YI ÖZDEŞLEŞTİRMEK...

Din ile Arapça’yı özdeşleştirmekten kaynaklanan bu anlayış, şekilci ve katı taassuba dayalı bir yanılsamadır.

Selamun Aleykum kelimesi ile bunun yerine kullanılabilecek her uygun kelime selam manasında anlaşılmalıdır.

Merhaba, günaydın, hayırlı sabahlar, hayırlı günler, iyi günler, iyi geceler veya buna benzer halkın örfen selam yerinde kullandığı ne varsa hepsi selam manasındadır."