Sancar, "Bu tartışmayı çok anlamlı bulmuyorum. HDP’yi kapatmak o kadar zor bir şey değil iktidar için. Yani hukuki süreçleri başlatmak zor değil, ek gerekçelere, bahanelere ihtiyacı yok. İsterse Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığını harekete geçirir. Yargının iktidarın kontrolünde olduğunu herhalde söylememe gerek yok, bağımsız yargı diye bir şey yok ortada artık. Eğer iktidar karar verirse yargıyı harekete geçirir. Bu dosyayı gerekçe göstermek zorunda değil, bahane bulmak da kendisi için zor değil. İhtiyacına ve avantajlarına bakarak kapatma davasını her zaman açtırabilir veya eğer işine gelmiyorsa hukuken kapatmak yerine fiilen kilitlemek yolunu devam ettirebilir. Yani hukuken kapatmak yerine fiilen HDP’yi kilitlemek onların daha çok işine gelir belki. O nedenle bir süre de böyle gidebilir. Her ihtimale göre biz hazırlığımızı yapıyoruz. Halkımız bu konuda en ufak bir karamsarlığa düşmesin, kesinlikle her türlü mücadele için ve her türlü saldırıya karşı biz hazırlıklarımızı yapıyoruz. Gücümüzü halkımızdan alıyoruz, halkımızın desteği devam ettikçe de hiçbir konuda HDP’ye baş eğdirilmesi, diz çöktürülmesi mümkün olmayacaktır." dedi. 

Sancar yeniden tv'nin son gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı.

6 yıl sonra başlatılan 'Kobani eylemleri' soruşturmasında tutuklanan ve istifa edeceğini duyuran Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in açıklamalarına ilişkin olarak Sancar, "Ayhan Bilgen bu açıklamayı yapmadan önce bize bilgi vermedi, yönetimin bundan haberi yoktu, o nedenle geniş bir değerlendirme yapamadık. Kendi aramızda elbette tartıştık, dün MYK vardı. Bunu aramızda değerlendirdik. Ama gerekçelerini, amacını Ayhan Bilgen’le yüz yüze ilk görüşmede daha ayrıntılı öğreniriz ve öğrendikten sonra da biz de daha detaylı bir açıklamayı kamuoyuyla paylaşırız." diye konuştu. 

Sancar, "Şu anda kayyım atandı, bu hem demokrasiye darbedir hem de Kürt halkının iradesine vahşice bir saldırıdır. Elimizde şu an 65’ten 5 belediye kaldı. Bunların 51’i kayyımla 6’sı KHK ile alınmıştı. Arada iktidar baskısıyla istifa eden belediyeler var. 31 Mart seçimlerinden sonra kazandığımız 65 belediyeden sadece 5 tanesi elimizde bulunuyor. Bu da Türkiye’de demokrasinin en temel ilkelerine büyük bir darbedir. Bunu herkes görsün. İkincisi de Kürt halkının iradesine çok ağır, vahşice bir saldırıdır. Kürt halkı bunun farkındadır ve bunun mutlaka gereğini ilk seçimlerde yeniden yapacaktır. Sadece onda da değil, seçim dönemini beklemeden partisine daha çok sahip çıkarak, iradesini her yerde sahiplendiğini göstererek, her türlüm desteği vererek ortaya koyacaktır." ifadesini kullandı.