Üniversite öğrencilerin barınma sorunları bir kez daha Meclis gündemine taşındı. HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, öğrenci yurtlarının ücretsiz olması için "Barınma Hakkının Sağlanması Kapsamında Üniversite Öğrencilerine Gerekli Desteklerin Verilmesine Dair Kanun Teklifini" TBMM Başkanlığına sundu.

Kanun teklifinde kamu yurtlarının tamamen ücretsiz olması, özel yurtlarda kalan öğrencilerin barınma ücretlerinin ise Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından karşılanması ile yurtlarda barınma imkânı olmayan öğrencilerin barınma ücretlerinin de valiliklerce karşılanması düzenlendi.

Kanun teklifinin gerekçesinde şunlar kaydedildi:

Türkiye Cumhuriyeti devleti Anayasası’nın 5inci maddesi, devletin amaç ve görevlerini tanımlamaktadır. Bu maddeye göre devlet “…kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak” ile görevlidir. Yine Anayasa’nın 57nci maddesine göre 'konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır.'

Anayasa’da her ne kadar doğrudan barınma hakkı tanımlanmamış olsa da, gerek Anayasa’nın ruhu gerekse 5 ve 57'nci maddelerin içeriği Türkiye’de iktidarlara ve siyaset kurumuna barınma ile ilgili sorunları çözme görev ve sorumluluklarını vermektedir. Anayasa’nın yanı sıra gerek uluslararası hukuk gerekse de toplumsal yaşamın gerçekliği barınma sorunlarının çözümünde iktidarlara birincil sorumluluk vermektedir. Dolayısıyla yurttaşlar açısından barınma bir hak, iktidar açısından ise asli sorumluluktur.

Türkiye’de uzunca bir süredir devam eden ekonomik ve sosyal kriz, yüksek seviyede fiyat artışları veenflasyon rekorları bunlarla bağlantılı olarak yoksullaşmayı getirmiştir. Toplumun geneline yayılan yoksullaşmayı en derinden hisseden kesim ise gençler, özellikle de üniversite öğrencileridir.

Gençler açısından Covid-19 pandemisi ile derinleşen yoksulluk, normalleşme sürecinin başlaması ve eğitim-öğretimde yüz yüze geçilmesi ile daha fazla açığa çıkmıştır. Kiralardaki fahiş artışlar, konut fiyatlarının yükselmesi, kamusal bir görev olan yurtların yüksek fiyatları ve özel öğrenci yurt fiyatlarının öğrenciler tarafından karşılanamayacak düzeyde olması sebebiyle üniversite öğrencileri barınma haklarını talep etmek için itirazlarını yükseltmektedir.

Geçim sorunu yaşayan, yoksullaşmayı en derinden hisseden ve geleceğini kazanmak isteyen üniversite öğrencilerinin eylemleri kısa süre içerisinde hem çok sayıda kente yayılmış hem de kamuoyundan büyük destek almıştır.

Üniversite öğrencilerinin sorunlarını çözmekle yükümlü olan iktidar ise barınma hakkını tesis etmek yerine öğrencileri kriminalize eden, vasat ve tehlikeli bir dile yaslanarak sorunları derinleştirmektedir. Oysa öğrencilerin somut sorunları ve bu sorunların gerçeklere tekabül ettiğini gösteren veriler tüm kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Dolayısıyla iktidarın söz konusu tutumundan vazgeçmesi ve öğrencilerin barınma hakkını tanıması kaçınılmaz, anayasal ve siyasal bir sorumluluktur.

Elbette üniversite öğrencilerinin sorunları barınma ile sınırlı değildir. Üniversite öğrencilerinin sorunlarını çözmek için kapsamlı ve katılımcı gençlik politikalarına ihtiyaç vardır. Gençlere bütçeden daha fazla kaynak ayırmak, demokratik haklarına saygı duymak, evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde davranmak bunlardan sadece birkaçıdır.

Bu gerçeğe rağmen yüz yüze eğitim ve öğretime geçilmesi ile açığa çıkan barınma sorununu çözmek için siyaset kurumu ve TBMM derhal gerekli adımları atmalıdır.

ÖĞRENCİLER İÇİN 4 MADDE TEKLİF EDİLDİ
Kanun teklifinde; kamuya ait yurtların öğrencilere ücretsiz hizmet sağlaması,  KYK’ye bağlı yurtlarda boş kontenjan kalmasının önüne geçilmesi, özel yurtlarda kalan öğrencilerin desteklenerek masraflarının karşılanması, kamu ve/veya özel yurtlarda barınma imkanı olmayan öğrencilerin kira, elektrik, su gibi temel barınma masraflarının ilgili valiliklerce sağlanması teklif edildi.