Genel başkanlıktan sonra başbakanlık koltuğundan da kovulunca AKP’den istifa eden Ahmet Davutoğlu geçtiğimiz ay Gelecek Partisi’ni kurdu. Davutoğlu, Gezi Parkı eylemleri sırasında o dönem başbakan olan Tayyip Erdoğan’ı Gezi Parkı’na götürmek istediğini ama Erdoğan’ın bu teklifi kabul etmediğini iddia etti.

T24’ten Murat Sabuncu’ya konuşan Davutoğlu, genel başkanlık ve başbakanlık yaptığı süre içinde parti içi eleştirilerde bulunmadığı eleştirisine de yanıt verdi.

“Bu doğru değil. Gezi'den 17 Aralık sürecine her konuda fikirlerimi söyledim, itiraz ettim, dönüştürmeye çalıştım” diyen Davutoğlu, “Bunların bir kısmında başarılı oldum, bir kısmında istediğimi elde edemedim. Gezi sırasında Tayyip Bey'i Taksim'e, o gençlerin arasına götürmek, onlarla görüştürmek için uğraştım. İkna edemedim. Taksim Dayanışması'ndan isimlerle görüştüm, buluşma ayarladım” şeklinde konuştu.

'ERDOĞAN ENGEL OLDU'
17-25 Aralık operasyonlarının “açık seçik bir FETÖ darbe girişimi” olduğunu söyleyen Davutoğlu, daha önce de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a hamle yapıldığını ve buna karşı dik durduğunu belirterek “17 Aralık'ta itham edilen bakan arkadaşlarla ilgili ise benim farklı bir duruşum oldu. Bu arkadaşların Yüce Divan'a giderek aklanması gerektiğini düşünüyordum. Hatırlarsınız 17 Aralık'ı araştırmak için Meclis'te bir komisyon kurulmuştu. İçlerinde 9 AK Partili üye de vardı. Onlar belgeleri incelemişti. Ben hem onlardan bilgi aldım, hem belgelere baktım, hem de komisyon başkanı Kastamonu Milletvekilimiz Hakkı Köylü ile görüştüm. Hepsi 'Bir bakanınki usulsüzlük, diğerleri ile ilgili iddialar ciddi, Yüce Divan'a gidilmeli' diyordu. Üç bakanı ofisime çağırdım. Tartışmalı bir görüşmeden sonra ertesi gün saat 11'de basın toplantısı düzenleyip gönüllü olarak Yüce Divan'a gitme konusunu açıklamalarında anlaştık” ifadelerini kullandı. 

O günlerde “Kim milli hazinemize, kaynaklarımıza yolsuzluk niyetiyle yaklaşırsa, kim hangi şekilde harama bulaşırsa, kardeşimiz de olsa, onunla mücadeleye kararlıyız” dediğini hatırlatan Davutoğlu şöyle devam etti:

Ertesi gün öğlen saatleri oldu. Açıklama yapılmadı. Ne olduğunu sordum. Bakanların Tayyip Bey ile görüştüklerini ve onun 'yapmayın' dediğini öğrendim. Hemen yanına gittim. Neden böyle yaptığını sordum. Önemli kırılma noktalarından biriydi.


> Toplumsal'ın son röportajını izlediniz mi:


'TAYYİP BEY TERÖRİSTLERİ SAVUNUYORSUN' DEDİ
''Barış Akademisyenleri Bildirisi”nin diline, ifade tarzına eleştirileri olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Ama sonuçta fikir özgürlüğü idi. Tayyip Bey beni davet etti. Gittim. Bana 'Bu bildiriye karşı niye daha sert tavır almıyorsun, adeta teröristleri savunuyorsun' diye çıkıştı. Ben de bu akademisyenlerin terörist olarak tanımlanamayacağını, esas onun yaptığının fikir-ifade özgürlüğüne karşı bir tavır olduğunu söyledim. O adalet mekanizmasını işin içine sokmak istedi, ne yazık ki soktu da. Önünde bir liste vardı. 'Sizin de kurulmasında katkısı olduğunuz Şehir Üniversitesi'nden isimler de var' dedi. Ben de bunun onların doğal hakkı olduğunu söyledim” dedi.

'FETÖ'NÜN ODASINI DİNLEDİĞİ TEK BAKAN BENİM'
Davutoğlu, bakanlık yaptığı sırada FETÖ’nün o dönem başbakanlık koltuğunda oturan Erdoğan dışında sadece kendi odasını dinlediğini söyleyerek şöyle devam etti:

O yapılanmayla ilgili rezervimi hep koydum. O yüzden AK Parti ile iyi gittikleri dönemlerde bile benim tavrım yüzünden bana şüpheyle davrandılar.'