Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin eski öğretim üyelerinden ve Yeni Şafak yazarı Faruk Beşer, Ramazan ayını laikliğe saldırı için kullandı.'Ramazan’ı Müslümanlar olarak önce bizim inşa ettiğimiz laiklikten kurtulma vesilesi de yapmalıyız. Evet, laikliği ilk defa biz icat ettik, dinle dünyayı birbirinden ayırdık, seccade başında ve camide Müslüman olduk, insani ilişkilerimizde İslam’a yer vermedik, helalı haramı hesaba katmadık. Dünyayı öğrenmeyi başkalarına bıraktık. Allah da bizi jakoben bir laiklikle cezalandırdı. Oysa İslam her şeyden önce, tabir caizse sosyal bir dindir. Topluma karşı olan görevlerimizi yerine getirdiğimizde ancak oturup nafile ibadetlerimizi yaparız. Farzlara gelince, onlar da topluma karşı görevlerimiz cümlesindendir.' görüşünü savundu.

Beşer yazısında, 'Pandemiden aldığımız dersleri sürdürüp yerleştirmeliyiz. Saflarımızı sık tutmadığımız için hepten uzaklaşmakla cezalandırıldığımızı gördük. Bu safları sık tutma meselesi hem cami içinde hem sosyal hayatta dikkat edilmesi gereken bir husustur.' ifadesini kullandı.

Beşer, Taliban'ın Afganistan'da zorla iktidarı alması sonrasında da 'Taliban’ı dikkat ve heyecanla takip ediyoruz. Zaferlerine seviniyoruz. Yanlış yaparlar diye de korkuyoruz. Allah yanlış yaptırmasın ve zaferlerini tamamlasın. Hep söylüyoruz, Müslümanların en büyük şeytanı ırkçılık ve hizipçilik. Afganistan’da da bu şeytana uyarlar diye korkuyoruz. Dua ediyoruz, uymasınlar. Ve zaferlerini tamamlasınlar' demişti.