Gaziantep'de bir camide iddiaya göre "itikaf"a girmek isteyen Furkan Vakfı üyelerine, kolluk kuvvetlerinin müdahalesiyle camiden çıkartıldı.

Gerici Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, Ramazan'da 'kendini ibadet etmeye adama ve dünya işlerinden uzak durma' anlamına gelen 'itikaf'ı yapacaklarını dile getirip "Buyursunlar engel olsunlar" dedi.

Bunun üzerine vakfın mensupları olduğu belirtilen grup Gaziantep'te bir camide "maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyarak itikaf ibadetlerini yerine getirmek istediklerini" söyledi.

Ancak grubun bu isteği, cami içerisinde polis ve bekçi tarafından engellendi. Grubun camiden çıkarıldığı müdahale sırasında biber gazı da kullanıldığı görüldü.

Furkan Vakfı'ndan müdahale üzerine yapılan açıklamada, "Tam kapanma kararı alınmasına rağmen stadyumlarda, toplu taşıma araçlarında, fabrikalarda herkesin bir arada olmasına göz yumanlar; koskoca camide birkaç kişinin ihya edeceği itikaf ibadetine engel olmaktadır. Daha düne kadar futbol müsabakalarında iç içe duranlara ses çıkarmayanlar neden ibadete gelince pandemi yasaklarını öne sürüyorlar? Binlerce kişinin olduğu tribünlerde bulaşmayan virüs 5-10 kişinin ibadet ettiği camide mi bulaşıyor?" denildi.

İTİKAF NEDİR?
İtikaf, camide belirli günler kalma, bu günlerde kendini ibadet etmeye adama ve dünya işlerinden uzak durma döneminden oluşan İslami bir uygulamadır.

İBADETHANEYE İLK SALDIRI DEĞİL!
Gerici Furkan Vakfı'na yönelik yapılan saldırı bir anda Türkiye gündemine oturdu. İbadethane içerisinde biber gazı kullanılmasına tepkiler çığ gibi büyürken, bir kesim de 'ibadethaneye gazlı saldırı'nın ilk olduğunu savundu, fakat gerçek bu şekilde değildi. Daha öncede bir çok kez polis tarafından ibadethane basılmış, gözaltı ve gaz kullanımı yapılmıştı.

İstanbul Bağcılar’da 24 Temmuz 2015'te bir eve gerçekleşen operasyonda Günay Özarslan isimli yurttaş polis tarafından katledilmişti. Özarslan için Gazi Cemevi’nde gerçekleşen cenaze törenine polis biber gazı ve tazyikli suyla saldırmış, hem cemevi hem de Gazi Mahallesinin ara sokakları gün boyu gaza boğmuştu.

OKMEYDANI CEMEVİ
22 Mayıs 2014’te İstanbul Okmeydanı’nda Berkin Elvan eylemi ve Soma anmasına yönelik polis saldırısında başından vurularak ağır yaralanan 30 yaşındaki taşeron işçi Uğur Kurt hayatını kaybetmişti. Polisin attığı gerçek merminin cemevi avlusunda bulunan Uğur Kurt’un ağzından girdiği ve mermi çekirdeğinin boynundan çıkamadığı öğrenilmiş, öte yandan Kurt yerde yatarken Cemevi’nin avlusuna biber gazı atılmıştı. 

Okmeydanı Cemevi Başkanı Zeynel Şahin oalyın yaşandığı gün yaptığı açıklamada “Biz o anda cenazeyi nereye götüreceğimizi,nasıl yapacağımızı konuşuyorduk,olaylarla alakamız yoktu. “Silah sesleri çoğalınca sağa sola kaçışmaya başladık. Yanımızda Uğur yere düştü. Uğur vurulduktan sonra bile polisler bilerek gaz attılar. Bu olay direkt Cemevine karşı yapılmıştır” ifadelerine yer vermişti.

ARMUTLU CEMEVİNE OPERASYON
19 Temmuz 2018'de İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ne (PSAKD) bağlı Armutlu Cemevi’ne yönelik polis baskını düzenlenmişti. Alevilerce Cem ayininin gerçekleştirildiği Perşembe günü yaşanan olayda Cemevi’ne uzun namlulu silahlarla girilmiş, baskın sırasında çok sayıda kişi kötü muameleye maruz bırakılarak gözaltına alınmıştı. Ayrıca Cemevi’nde duvarlara sprey ile yazılama yapılmış, kapılar zorla kırılmış, içerde bulunan eşyalara zarar verilmişti.

Geçtiğimiz günlerde koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden PSAKD İstanbul Sarıyer Şube ve Armutlu Cemevi Başkanı Zeynep Yıldırım, polis baskınını ve yaşananları şöyle anlatmıştı:

Üç girişi var Cemevi’nin. Üç girişten de silahlarla aniden girmişler içeri. O sırada Cemevi’nde yöneticimiz dahil yaklaşık 10-12 kişi varmış. Girer girmez kapıları kırmışlar. İçerideki herkesi ters kelepçe yaparak yere yatırmışlar ve işkence yapmışlar. Uzun namlulu silahları doğrultmuşlar.

Gözaltına alınan iki kişi dışında üç kişi daha Vatan’a götürülmüş. Bunlardan biri cemevi yöneticisi, birisi mahallenin muhtarı. Diğerinin kim olduğunu bilmiyoruz. Yönetim odamızı, toplantı odamızı vs her yeri dağıtmışlar.

Duvara polisler bir yazı yazmış fakat ekibin amiri kızarak yazıyı sildirmiş boyayla. Ne yazdığı anlaşılmıyor boyayla kapatıldığı için.

Bu saldırı Cemevleri’ni itibarsızlaştırmak için yapılıyor. Hem inancımıza yönelik olarak hem de mahallemize yönelik olarak yapılıyor. Bizim kapımız halk düşmanı olmayan herkese açıktır. İnancımızdan dönmeyeceğiz asla!

11 Mart 2020'de de yine Armutlu Cemevine yönelik polis saldırısı gerçekleştirilmişti. Alevi ibadethanesine düzenlenen saldırı da polis her yeri talan etmişti.