Televizyonlarda verdiği vaazlarla tanınan Nihat Hatipoğlu’nun “Birer hafta aralıkla yeniden regl olunabilir mi” sorusuna verdiği yanıtlar tepki çekti.

“Din için değil kendimiz için endişe edelim” başlıklı bir yazı yazan ve bir bölümünde okuyucularından geldiğini belirttiği soruları yanıtlayan Hatipoğlu’nun “Birer hafta aralıkla yeniden regl olunabilir mi” şeklindeki soruya verdiği yanıtta “Bir kadının regl halinin bitiminden sonra yeniden regl olması için aradan 15 gün geçmesi lazım. Buna “temizlik süresi” denir. Bu süreçte ibadetlerini yerine getirmelidir. 15 gün geçmeden yeniden kanama görülürse bunun regl ile ilgisi yoktur” cevabını vermesi tepki çekti.

Hatipoğlu’nun bu sözlerini Eşitlik İçin Kadın Platformu Gönüllüsü Hülya Gülbahar ile ilahiyatçı Cemil Kılıç Cumhuriyet’e değerlendirdi.

Gülbahar, “Hatipoğlu gibi, din adamı olduğunu iddia eden kişiler kadınların hayatlarını düzenlemek, belli dönemlerde kirli ilan etmek ve başta ibadet olmak üzere birtakım sosyal ve bireysel faaliyetlerden alıkoymak istiyorlar. Oysaki regl, sağlıklılık işaretidir ve aynı zamanda insanlığın varoluşu için, üremesi için gereklidir” ifadelerini kullandı.

Bu tip ifadelerin kadın düşmanlığı olduğunu ekleyen Gülbahar, “Din adamları çağ dışı ve cinsiyetçi yorumları bırakmalı” diye konuştu.

‘REGLİN KİRLİLİK OLARAK ADLANDIRILMASI İNSANLİ VE İSLAMİ DEĞİL’
İlahiyatçı Kılıç ise, “Kadınlar egemen dini görüşe göre de regl oldukları süre içerisinde kirli ve pis kabul ediliyorlar. Ancak bütün İslam bilginleri böyle düşünmüyor. ‘Kadınlar aybaşı durumundayken de eğer sağlık durumları uygunsa ibadetlerini yapabilir’ diyen pek çok İslam bilgini var” ifadelerini kullandı. Kendisinin de bu görüşte olduğunu ekleyen Kılıç, “Reglin kirlilik olarak adlandırılması insani ve İslami değildir. Bunlar Kuran’ın indiği dönemdeki toplumun kültürel anlayışını yansıtan ifadelerdir. Hatipoğlu’nun pek çok görüşüne katılmadığım gibi bu görüşüne de katılmıyorum” diye konuştu.

TDK’DA DA CİNSİYETÇİ KARŞILIK
Öte yandan Türk Dil Kurumu sözlüğünde ise hâlâ “kirli” sözcüğünün anlamları arasında, “aybaşı durumunda bulunan kadın” ifadesi yer alıyor.