Yargıtay’ın, 28 Şubat davasında verilen müebbet hapis cezalarını onamasının ardından başlatılan infaz sürecinde, sanıkların infaz erteleme talepleri reddedildi. 28 Şubat davasında müebbet hapis cezası alan 14 emekli general için gözaltılar başladı. Çetin Doğan, Çevik Bir, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri ve Yıldırım Türker cezaevine gönderildi.

Eski Ağır Ceza Hakimi, Avukat Ruşen Gültekin, yaşı 80'nin üstünde olan emekli generallerin 28 Şubat davası nedeniyle tutuklanmasına tepki göstererek, "FETÖ'cüler vatan hainiydiler ve kaçtılar. Bu generaller kaçmadı. Çantamız hazır bekliyoruz dediler. Ve şu anda bu yaşta cezaevine giriyorlar" dedi. Gültekin, bunun bir dava değil, algı yönetimi olduğunu söyledi. 

"28 Şubat'a giden süreci unutuyoruz" diyen Gültekin, "28 Şubat'a giden süreç ve 28 Şubat günü 9 saatlik Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan bazı kararlar var. Ve bu kararlar altında o zamanki Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in imzası var. Tansu Çiller daha sonra 28 Şubat'a 'darbe' diyen birisi." hatırlatmasında bulundu. 

28 Şubat'a giden süreci değerlendiren Gültekin 'siyasal islamcıların özellikle es geçtiği' noktaya dikkat çekerek şunları hatırlattı:

"1995 seçimin olması, Refah Partisi'nin birinci parti olması ancak Refah Partisi'nin hükümet kurmayı başaramamasının ardından Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller'in Ana-yol hükmetini kurması, bu Ana-Yol Hükmetinin güven oyu almasıyla ilgili işleme -ki siyasal islamcılar burayı hep es geçerler-sağ iktidar kurulmuştu ama Erbakan'ın başvurusuyla Anayasa Mahkemesi bu güven oyunun geçersiz olduğunu söyledi ve Başbakanlığı Erbakan'a verdi. Bunu yapan da Anayasa Mahkemesi."

Gültekin, davanın açıldığı tarihe dikkat çekerek davanın "Erbakan'ın ölümünün ardından 2012'de açıldığını çünkü Erbakan'ın da askerlerle ilgili kendisine bir zorlama yapılmadığını anlattığını ifade etti. 

İsmi FETÖ ile anılan kişilere dikkat çeken Gültekin "Mustafa Bilgili (28 Şubat iddianamesini hazırlayan Cumhuriyet Savcısı) adının altını çizmek istiyorum, 17 yıl ceza aldı bu kişi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin en mahrem bilgilerinin yurt dışına gönderilmesi için o kozmik odaya girdi, o bilgileri Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ varken veremedi ama orgenaral olarak Necdet (Özel) Paşa geldiğinde o bilgilerin hepsinin verildiğini, yani sivil makamlara verildiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı. Gültekin, "Cübbe giymiş teröristler diyebileceğimiz savcılık makamını işgal eden kişiler tarafından hazırlanmış bir iddianameden bahsediyoruz. Geçmişte FETÖ'cüler vatan hainiydiler ve kaçtılar. Bu generaller kaçmadı. Çantamız hazır bekliyoruz dediler. Ve şu anda bu yaşta cezaevine giriyorlar" dedi.

Gültekin, "sanki hükümete bir darbe gibi gösterilen bildiri var ya, ne yazıyordu bakın bu kararlarda" diyerek Milli Güvenlik Kurulu'nun almış olduğu kararları şöyle hatırlattı:

-Laiklik ilkesi uygulansın

-Tarikatlere bağlı okullar Milli Eğitim'e bağlansın ve denetlensin.

-8 yıllık eğitime geçilsin. (Sadece bu maddelerden bu uygulandı)

-Kuranı Kerim kursaları denetlensin.

-Tevhid-i Tedrisat yani eğitimin birleştirilmesi yasası uygulansın.

-İrtica sebebiyle atılan subayların Türk ordusunu kötüleyecek yayınlarına izin verilmesin. (Dinsiz ordu gibi suçlamalara yer veriliyordu çünkü.)

Gültekin, "eğer bu maddeler o gün uygulanmış olsaydı, biz bugün 15 Temmuz'u yaşamazdık" dedi.

PEHLİVAN: MUSTAFA BİLGİLİ CEZAEVİNDEN ÇIKMALI ÇÜNKÜ FİKİRLERİ İKTİDARDA!

Gazeteci Barış Pehlivan, Gültekin'in de vurgu yaptığı Mustafa Bilgili'nin hapisten çıkması gerektiğini söyleyerek "Mustafa Bilgili hapisten çıkması lazım artık. Çetin Doğan hapse giriyorsa o zaman Mustafa Bilgili çıkmalı" dedi.  Pehlivan, "çünkü kendisi cezaevinde fikri iktidarda" dedi.

Pehlivan, "28 Şubat iddianamesinde ne var biliyor musunuz, şu an cezaevinde olan (28 Şubat iddianamesini hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili) savcı, şu an cezaevine giren generalleri neyle suçluyor biliyor musunuz? 'Siz TSK'dan Fethullahçıları attınız. Nasıl atarsınız? Fethullahçı bir asker olmak özel yaşamı ilgilendirir' diyor. Bundan dolayı iddianame yazıldı, bundan dolayı şu an hapisteler, utansınlar" diyerek tepki gösterdi.

"CEVHERİ GÜVEN FETHULLAHÇILARIN EN HAS İSMİDİR"

Ülkücü mafya lideri Sedat Peker'in Cevheri Güven ile ilgili tweet ve paylaşımlarının konuşulduğu programda Gazeteci Barış Pehlivan, şunları söyledi:

"Bütün gazetecilik yaşamım boyunca Cevheri Güven’le mücadele ettim. Hakkında FETÖ’den savcılık soruşturması var. Cevheri Güven, Baykal’ın kasedi çıktığı dönemde Özışık kardeşleri arıyor. 'Baykal, koltuğundan gidecek CHP yerinden oynayacak' diyor. Özışık kasedi yayınlamıyor. Cevheri Güven daha sonra habervaktimi arıyor. Orada yayınlıyor.

2010’daki kaset kumpasında bizzat yer almış. Tahliye olunca 2015’te firar etmiştir. Cevheri Güven Fethullahçılar’ın en has ismidir."

FETHULLAHÇILARIN SİSTEMİ 4 DOĞRU 1 YALANDIR; BU 4 DOĞRU O BİR YALAN İÇİNDİR

Fethullahçıların çalışma ve yalan yayma sistemlerini anlatan Barış Pehlivan "5 tane mesaj atmışsa bunu 4’ü doğrudur. Bu 4 doğru 1 büyük yalan içindir. Fethullahçılar bunu çok iyi biliyor" dedi.

Fethullahçıların hazırlık aşamasında bulunduğunu söyleyen Pehlivan "Yarın öbür gün Tayyip Erdoğan gittiğinde oluşacak süreçte Ergenekon, Balyoz gibi süreçlerde bu kumpasları bu ülkeye getirmek için hazırlanıyorlar. Tekrar Atatürkçüleri, tekrar cumhuriyetçileri hapse atmak için çabalıyorlar" diye konuştu.

Fethullahçıların yeni kumpaslar için çalıştığını belirten Pehlivan, "Medya baskı altına alınmış durumda. Bu baskı altında gerçek bilgiyi insanlar alamayınca bunlara inananlar oluyor" dedi.

"FETÖ İLE ÇÖZÜM SÜRECİ"

Barış Pehlivan sözlerini bitirirken "Tıpkı PKK ile yapıldığı gibi FETÖ ile de bir çözüm sürecine girileceğine inanıyorum." diye ekledi.

28 ŞUBAT 'POSTMODERN DARBE' OLARAK ADLANDIRILAN OLAY NEDİR?

Vikipedi'da yer alan bilgilere göre; 28 Şubat süreci, Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı olduğu 28 Şubat 1997'de olağanüstü toplanan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla "irtica"ya karşı başlayan ordu ve bürokrasi merkezli süreç.

Süreç, Erbakan'ın istifasına ve 54. Türkiye Hükûmetinin dağılmasına yol açmıştır. 

Türk siyasi tarihine geçen kararların uygulandığı dönemde Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda değişimler yaşanmıştır.

Yaşananlar 'postmodern darbe' olarak da adlandırılmıştır.

Verilen kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için Çevik Bir öncülüğünde Batı Çalışma Grubu kurulmuştur.

28 Şubat sürecinin yargılamaları ilk kez Ergenekon davaları ile başlamıştır.