Eski Yurt gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Avcu, Damga gazetesinde yer alacak 'Kimsesizlerin Kimsesi' adlı köşesinde yurttaşların sorunlarını dile getirmeye başladı.

Avcu, ilk yazısında "süreç içerisinde sizlerden gelen mektuplarda dile getirdiğiniz mağduriyetlerinizi yetkililere ulaştırıp birlikte çözümler üretmeye çalışacağız. Bunların yanı sıra çevre, kent suçları, hayvan hakları ihlalleri, kamu kuruluşlarındaki rüşvet ve talanla birlikte her türlü yolsuzluk ile istismarcılığa karşı sizlerle birlikte mücadele edip olaylara "DAMGA" vuracağız" ifadelerine yer verdi.

Avcu, bugün kaleme aldığı yazısında moturlu kurye emekçilerinin sorunlarını dile getirdi. Ömer Faruk Şirin adlı motorlu kurye çalışanının kendisine gönderdiği mektubu paylaşan Avcu'nun yazısı şu şekilde: 

Motorlu kuryeler, 

Birçoğumuz tanık olmuşuzdur. Gün içerisinde oraya buraya hayatlarını hiçe sayarak koşuşturduklarına… Kah araç kullanırken, kah toplu taşımada seyir halindeyken. Birçok kez de aha arabanın altında kalıyordu diye kızarak hayıflandığımız anlarda olmuştur. Hatta kızarak belki de birçoğumuz kavgada bile söylenmeyecek laflar bile etmişizdir.

Ama unuttuğumuz ve gözden kaçırdığımız bir şey var ki: Yaşadığımız Pandemi sürecinde hayatımızın bir parçaları olmaları. Şu salgın sürecinde onlar olmasa hayatımızın nasıl zorlaşacağını düşünmekte fayda var diye düşünüyorum.

Bugün sizlere esnaf kuryelerinden gelen bir mektuptan bahsedeceğim. Mektupta evlerine bir parça ekmek götürmek için canla başla çalışırken bazı haber sitelerinde ve gazetelerde "9 bin TL maaşla kurye bulamıyoruz" açıklamalarına yansıyan haberlerin aslının hiç de öyle olmadığı. Tam tersine vergi yükü altında ezildikleri ve Bağkurlarını bile ödeyemediklerinden dolayı herhangi bir kaza halinde hiçbir sosyal güvencelerinin olmadığını belirtirken esnaf kuryeler sayesinde restoran sahiplerinin SGK ve tazminat gibi birçok sorumluluğunun ortadan kalktığını dile getirerek devletin ilgili kurumlarından bu konuya bir çare bulmalarını istiyor.

Ben lafı daha fazla uzatmadan Ömer Faruk Şirin’in mektubunu olduğu gibi sizlerle paylaşacağım:

Merhabalar şu sıralar bazı haber kaynaklarına göre paket servis restoranları 9000 TL maaş ile kurye bulamadığını açıklamıştı ve olayın aslının böyle olmadığını bir esnaf kurye olarak sizlere açıklamak istedim.

Esnaf kuryeler, adı üzerinde olduğu gibi kendi vergi levhası bulunan ve kendi vergisini ödeyip kendi muhasebe işlemlerini kendi muhasebecisine yaptıran kurye faaliyeti gösteren kişilerdir. Restoranlar ise bu durumun farkında olup bağlayıcı bir sözleşme bulundurmadan kuryelere sigorta parası ödemeden, onlara sigorta ödemediği için böylelikle haftalık izinlerin de para ödemek zorunda kalmayan ve yıllık izinlerde de aynı şekilde çalıştığı saat kadar ücret ödeyip çalışmadığı saatlerin ücretini ödemeyen restoranlar bulunmaktadır.

Basit bir matematik örneği ile şu anlık ortalama bir kurye maaşı saatlik 27 TL olmakta ve bu 27 TL’nin içine kuryenin kendi motosikletinin tüm bakım ve yakıt masrafları ayrıca kuryenin vergileri Bağkur pirimi ve muhasebecisinin ücreti olmak üzere daha birçok kalem madde bulundurmaktadır. Sonuç olarak genel çalışma saatleri üzerinden hesaplayacak olursak 8 saatte çalışan sigortalı bir kurye ile 8 saat çalışan bir esnaf kurye arasında dağlar kadar fark olduğunu göreceksiniz.

Ben bir şahıs şirketi kurarak esnaf kurye olma yolunda ikinci senemdeyim ve benim için 12 saat üzeri çalışmak hiç problem değil fakat hem eve ekmek götürmek açısından hem de kenara para biriktirebilmek açısından paket servislere yapılan bazı saat kısıtlamaları bizim de dolayısıyla maaşımıza etkiliyor.

Normal şartlarda günde 14 saat çalışarak aylık ortalama 9000 TL fatura kesmekteyim vergileri Bağkur pirimi ve ihtiyaçlarını işin içinden çıkınca 14 saatlik bir çalışmaya nazaran tatmin edici bir rakamla karşı karşıya kaldığımızı söyleyemem. Keza bizim sistemimiz verdikleri rakamla alakalı değil bize saat garantisi verip bu sözünde durmayan firmalarla alakalı çünkü biz bu saat garantisine ve bu rakama göre bazı şeyleri göze alıp şirket açıyoruz. Vergi yükümlülüğün altına giriyoruz fakat maaşlı olarak bir yerde sigortalı çalışsak zaten bizim vergilerimiz elimize gelmeden çoktan ödenmiş halde oluyor.

Ve ne yazık ki bu işin biraz da karaborsasını oluşturan bazı firmalar sigortalı eleman çalıştırdığında elemanları istediği zaman işten çıkartamadığı için, elemanları işten çıkartsa bile onlara tazminat vermek zorunda olduğu için bu yükün altından kalkmak adına kendi personellerine bile şahıs şirketi açtırıyor. Bu sefer bir dükkânda 8 saatten 2 vardiya eleman sayısı şahıs şirketi elemanlar olacağı için personel sayısı yarıya iniyor daha az personel çalıştırıp daha az para Ödemiş oluyorlar fakat fazla saatlerden dolayı işletmenin her halükarda işleri yolunda gidiyor.

Yasaklı günlerde eğer kurye çalışmıyorsa doğal olarak sigortalı olmadığı için işsizlik ödeneğinden de yararlanamıyor. Yasaklı günlerde eğer kurye çalışmıyorsa doğal olarak sigortalı olmadığı için işsizlik ödeneğinden de yararlanamıyor. Devlet bu konuyla ilgili hiçbir zaman bir açıklama yapmadı çünkü kurye kestiği fatura kadar vergisini mecbur ödemek zorunda ödemezse zaten kenara yaptığı birikimle de bir araba motosiklet alabiliyor ne de bir ev alabiliyor üzerinde vergi borcu bulunuyor böylece işin resmi kısmı halledilmiş oldu.

Restoranlar veya işletmeler için de hiçbir sakınca yok tüm riski kuryenin üzerine bırakıp kaza sonrası raporlu olan kuryeye ücret ödemek zorunda kalmıyor evlilik izni ölüm izni gibi konularda ise hiçbir destek sağlamak zorunda kalmıyor.

Benim sizden naçizane isteğim bu olayı araştırıp yetkililerle görüşüp şahıs şirketi konseptinde çalışan firmalarla bir görüşme sağlanılmasını talep ediyorum ve kuryelerin isteklerini tamamen karşılayamayacak olsalar bile en azından iyileştirme yolunda gidilmesini talep ediyorum teşekkür ederim.