Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, suç örgütü lideri Sedat Peker'in paylaşımlarının bir gazetecinin sosyal medya hesabından duyurulmasının 'gazetecilik faaliyeti' olmadığını söyledi.

Faruk Bildirici, kişisel blogunda yayınladığı yazısında, gazeteci Erk Acarer’in, suç örgütü lideri Sedat Peker’in paylaşımlarını kendi sosyal medya hesabından duyurmasını ele aldı.

Erk Acarer’in Sedat Peker’in iddialarını kontrol etmesi, araştırması, editöryal süzgeçten geçirdikten sonra yayımlaması gerektiğini ifade eden Bildirici, Acarer’in paylaşımlarının bu haliyle gazetecilik faaliyeti olmadığını yazdı:

'SAYGU DUYARIM AMA BUNA GAZETECİLİK FAALİYETİ DENEMEZ'

Şimdi yaptığı sadece Sedat Peker’in paylaşımlarını duyurmasına aracılık etmek. Erk Acarer, Sedat Peker’e yardım etmekte yarar görmüş olabilir. Bu kişisel yaklaşımını anlarım, saygı da duyarım ama buna 'gazetecilik faaliyeti' denemez. Bu bir aracılık.”

Bildirici'nin yazısında değindiği noktalar şöyle:

Sedat Peker de ağustos ayındaki bir paylaşımında “Dünya görüşlerimizde bazı farklılıklar olsa da Erk Acarer isimli gazetecinin yorumları gerçekten enteresan. Ben izliyorum, izlemenizi de tavsiye ederim” diyerek Erk Acarer’in Youtube kanalı Bizim TV’de yapacağı programın izlenmesini önermişti.

Aylar öncesinden başlayan iletişimin, Sedat Peker’in kendi paylaşımlarını kamuoyuna aktarmak için Erk Acarer’i seçmesini sağladığı anlaşılıyor. Nitekim engellenmesine rağmen amacına da ulaştı; Erk Acarer’in tweetleri, “Sedat Peker’in Erk Acarer üzerinden ifşaatları” ya da “Sedat Peker, Erk Acarer’in hesabından paylaştı” diye değerlendirildi; haberlerde böyle yazıldı.

'BU KADARINI BASIN DANIŞMANI DA YAPABİLİRDİ'

Çünkü Erk Acarer, Sedat Peker’in iddialarını haber yapmamıştı; soru-yanıt söyleşi olarak da yayımlamamıştı. Sadece Sedat Peker’in paylaşımlarını aktarmakla yetinmiş, onun paylaşımlarını kamuoyuna duyurmasına aracılık etmişti. Açık söylemek gerekirse, bu kadarını Sedat Peker’in basın danışmanı Emre Olur ya da başka herhangi bir kişi de yapabilirdi.

Bir içeriğin gazetecilik ürünü haline gelebilmesi için üzerinde bir işleme faaliyeti yürütülmesi gerekir. Kamu yararı olup olmadığına da ancak araştırmayla doğrulandıktan ve editoryal kontrolden geçirdikten sonra karar verilebilir.

Kuşkusuz bir siyasetçinin, bir devlet insanının sözleri olduğu gibi de yayımlayabilir. Ama buradaki paylaşımların konusu, daha bir yıl öncesine kadar siyasi iktidarla karanlık ilişkiler içinde olan “Reis (Erdoğan) için kan dökmek"ten söz eden ama şimdi “bazılarından kendi intikamını alma”ya çalışan ve “Benim kendi meselem var” diyen bir organize suç örgütü yöneticisinin iddiaları.

Her ne kadar bugüne değin ortaya attığı iddiaların büyük bölümünü doğrulayan ipuçları ortaya çıkmış olsa da bir gazeteci, Sedat Peker’in öne sürdüklerinin tamamının doğru olduğunu varsayamaz. Tümüne doğru muamelesi yapıp, onu olduğu gibi kamuoyuna duyurursa o tarafa “angaje olduğu” algısı yaratır.

Zira gazetecilikte şüphe esastır; doğruluğundan emin olunmadan hiçbir söz, bilgi, iddia başkalarıyla paylaşılmaz.