Dün gece yarısı uzun süredir istifa edeceği konuşulan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, 'affını istedi.' Görevden ayrılan ve yerine bakan yardımcılığı görevinde bulunan Nureddin Nebati atandı. Resmi Gazete'de de yayımlanan karar sonrası piyasalar güne dalgalı seyirle başladı.

Elvan'ın istifası gündemde önemli yer tutarken HaberTürk yazarı Fatih Altaylı da bugünkü köşesinde bu konuya yer verdi. "Artık bazı kavramları da kullanmıyoruz. Bunların başında “istifa” kelimesi geliyor. Bu kelime tedavülden kalktı. Yasaklı bir eylem haline geldi. Sıkıysa istifa et. Yerini affedilmek aldı. Çünkü istifa etmek bir irade göstergesi. Af istemek ise tam tersi. Af kapsamına alınan son kişi Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan oldu" dedi.

Altaylı'nın yazısının ilgili bölümü şekilde:

iktidar sayesinde kelime hazinemiz genişledi.

Yeni yeni şeyler öğreniyoruz sürekli.

Mesela istikşafi kelimesini hiç bilmezdim.

Bu iktidar sayesinde öğrendim.

Yine son yıllarda çok kullanılan ve beni illet eden gıybet kelimesini de eski Türkiye’de pek bilmezdik.

AK Parti iktidarı bazı kelimeleri hayatımıza soktuğu gibi, bazı kelimeleri de hayatımızdan çıkardı.

Artık bazı kavramları da kullanmıyoruz.

Bunların başında “istifa” kelimesi geliyor.

Bu kelime tedavülden kalktı.

Yasaklı bir eylem haline geldi.

Sıkıysa istifa et.

Yerini affedilmek aldı.

Çünkü istifa etmek bir irade göstergesi.

Af istemek ise tam tersi.

Af kapsamına alınan son kişi Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan oldu.

Şaşırdık mı!

Tabii ki, hayır.

Durmuş Yılmaz olmasa büyük ihtimalle geçen hafta gitmiş olacaktı.

Durmuş Bey’in “Resmi gazeteyi takip edin” demesi affı geciktirdi.

Ama Kara Salı’nın ertesi günü Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı'nın peş peşe attığı tweetler, zaten gidişatı gösteriyordu.

Bakan Elvan çoktan affedilmişti de, bizim haberimiz yoktu.

Ancak Ankara kulislerinden gelen bilgiler, Saray’ın Elvan’ın yerine ilk tercihinin Nureddin Nebati olmadığını söylüyor.

Bu görev için düşünülen ilk isim son zamanların kamuda popüler profesörü Erişah Arıcan.

Üniversiteden, Varlık Fonu’na kadar pek çok kamu görevini aynı anda yürüten Arıcan’ın Saray’da çok popüler olduğu bilinmeyen bir şey değil.

Bu popülarite, bu dönemde bir de “Bakanlık” ile taçlandırılmak istenmiş.

Erişah Hanım’a Hazine ve Maliye Bakanlığı defalarca ve de ısrarla önerilmiş.

Hatta bu konuda epey bir ısrara maruz kalmış.

Ancak Nuh demiş peygamber dememiş.

Bakanlık görevini kabul etmemiş.

Ve görev Nureddin Nebati’ye kalmış.

Hayırlı olsun:)))