AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında gündemin gelişmeleri değerlendiriyor.

Erdoğan, "Yatırım, istihtam, üretim ve büyüme; bu 4 başlık bize büyümeyi getirecek. Bizim tahminimiz asgari 10 ama bu 10'un üzerine çıkabilir" dedi.

TRT ortak yayınında gündemi değerlendiren Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Küresel salgın döneminde her şeyden önce Türkiye özellikle bu 3 çeyrekte de farkıl bir ayrışım ortaya koydu. Yıl sonu itibarıyla da pozitif ayrışmayı devam ettireceği inancındayım. Bunu sadece biz değil OECD’de söylüyor açıklıyorlar.

Beklentileri de aşarak böyle bir konuma gelmiş olması da özellikle aç kurtlar gibi bekleyenleri de şaşırttı. Biz şaşırmadık. İkinci ve üçüncü çeyrekte aldığımız sinyallerle beklentimiz 10’u bulacağız. Şüphemiz yok.

Şu anda performansa üzerinde durduğum hep söylüyorum diyorum ki faizi düşürmek suretiyle biz yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme. Bu dört ana başlık bize büyümeyi getirecek.

Bizim tahminimiz asgari 10 fakat bunun üzerine de çıkabilir. Bazı dostlarla yaptığımız özel görüşmelerde de bunun 10’un üzerine çıkabilir düşüncesini bizimle paylaşıyorlar.

SÖYLEMİNİ TEKRARLADI

Yıl sonu itibarıyla enflasyonda da kendisini gösterecek, buna inanıyorum. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi şu anda düşürüyoruz ve enflasyonun da inşallah düştüğünü hep birlikte göreceğiz.

Faiz zengini daha zengin yapar, fakiri de daha fakir yapar.

'DESTEK PAKETİ HAZIRLADIK'

Bizim şu anda ilave istihdama destek paketimiz nedir diye sorarsanız; 50 kişinin altında çalışanı olan firmalarımıza her yeni istihdam için 100 bin lira kredi fonu sağlıyoruz. Bu sayede faizsiz kredi imkanı sunmuş olacağız.

Amacımız kısa sürede 11 bin firmamızın toplam tutarı 10 milyar lirayı bulan krediden faydalanmasını sağlayarak, 50 bin yeni istihdamın önünü açmak.

Özellikle 3, 4, 5, ve 6. teşvik bölgelerinde yer alan 58 ilimizle ilçelerinde yatırım yaparak istihdam oluşturacak girişimcilere müjdemiz var.

'YÜKSEK FAİZ KAZANCI İÇİN KISA VADELİ OLARAK ÜLKEYE GİREN KÜRESEL FONLAR VAR'

Zengini zengin yapan model faizciliktir. Türkiye ne zaman yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa, döviz kuru üzerinden manipülatif bir baskıyla hep karşı karşıya kalmıştır. Bu kur faiz spekülasyonu ile karşı karşıyayız. bu spekülasyonu ancak biz engelleriz.

Yüksek faiz kazancı için kısa vadeli olarak ülkeye giren küresel fonlar var, bu sıcak para döviz kurunu geçici olarak düşürebilir. Ama bu ideal olan değildir.

Yükselen kuru düşürmek için her seferinde daha yüksek faiz vermek gerekir. Sürekli tekrarlanan bu süreç ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran ve ekonomiyi bağımlı hale getiren bir kısır döngüdür.

Salgın sonrası dünya ekonomisinde oluşan yeni dengelerde de bu süreci hızlandırmıştır. Bu olay Amerika’da, Almanya’da, İngiltere’de, Hollanda’da var. Hepsi de bu ciddi kısır döngüde kıvranıyor. Tüm bunlardan Türkiye olarak biz büyük oranda sıyrılmış vaziyetteyiz. Türkiye’ye uzun vadeli yatırım yapanlar her zaman kazanmıştır, bundan sonra da kazanacaktır.

İSİM VERMEDEN ALİ BABACAN'A YÜKLENDİ

Paradan altı sıfırı attık diye övünüyor. Ne sen attın ya. Dönemin başbakanı olarak ben attım