AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 6 saat süren görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu.

Suriye'nin İdlib bölgesinde oldukça gergin olan durumu ele aldıklarını söyleyen Putin özetle "Orada faaliyet gösteren terör unsurları faaliyetlerini artırmıştır. 1 Mart tarihinde bir saldırı girişimi daha yaşandı. Yılbaşından itibaren Hmeymim Üssüne saldırı sayısı 15 oldu. Her seferinde biz Türkiye'ye bilgi vermekten kaçınmadık. Türk askeri arasında da kayıplar vardı. Bu vasıtayla taziyelerimizi iletiyorum" dedi.

'ORTAK NOKTADA BULUŞTUK'
"İlişkilerimizin yüksek seviyesine dayanarak her zaman ortak noktada buluşabiliyorduk. Bugün de öyle oldu. Bugün Astana çerçevesindeki çalışamlarımızın devam etme niyeti olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyoruz" diyen Putin şunları kaydetti:

Görüşmelerimiz neticesinde bir ortak belge hazırladık. Bu belgeyi dışişleri bakanlarımız beyan edecekler. Bu belge İdlib bölgesinde çatışmaların durdurulmasına, sivillerin ızdıraplarına son verileceğine ve insani yardım konusunda ilerleyebileceğimize yardımcı olacak.

'SALDIRILARA YANIT VERİRİZ'
Erdoğan ise "Farklı görüşte olduğumuz tüm konuları ayrıntılarıyla görüştük. Türk Rus münasebetinin derin, tarihi kökleri vardır. 5 asrı aşan bu tarih, iki devletin ve halkın karşılıklı etkileşiminin de bir tarihidir. Bu tarihi ortak çıkar temelinde ilerletmek en büyük arzumuzdur. Bu sene üst düzeyli iş birliği konseyin toplantısı için Sayın Putin'i ülkemize bekliyoruz" dedi.

Erdoğan şunları kaydetti:

- Soçi mutabakatına göre İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi muhafıza edilecek ve statükonun korunması için gerekli tedbirler alınacaktır. Rejimin doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları, İdlib'de tesis ettiğimiz sükuneti bozmuştur. Birinci dereceden sorumlu, bölgedeki istikrarı hedef alan rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın terörist olarak ilan edilip bombardımana maruz bırakılmasını kabul etmemiz mümkün değildir.

- Gözlem noktaları sahadaki durumu kontrol etmek ve ateşkesi kontrol etmekle yükümlüdür. Rusya'yla tesisi korumak için vardığımız mutabakat nedeniyle sahada çok daha aktif şekilde yer aldık. Bölgede bulunan Rus güçleriyle koordinasyonu sıkı tutmaya özen gösterdik. Rejimin doğrudan askerlerimizi hedef alan saldırı nedeniyle yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmaz bir hale gelmiştir.

- Bu gece 00.01 itibariyle ateşkes yürürlüğe girecektir. Ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gereken çalışmalar hızla ve etkin bir şekilde yürütülecektir. İhtiyaç sahibi tüm Suriyelilere ön şartsız ve ayrım gözetilmeksizin yardım sağlanması için birlikte çalışacağız. Türkiye bu süreçte rejimin yapabileceği her saldırıya cevap verme hakkını saklı tutacaktır. Bu süreç içerisinde değerli mevkidaşımla irtibat halinde olacağız.

BU GECEDEN İTİBAREN ATEŞKES...
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından okunan ortak belgede, bu gece 00.00 itibariyle bölgede ateşkesin yürürlüğe gireceği, M4 karayolunun güneyinde ve kuzeyinde 6 kilometrelik bir güvenli koridor oluşturulacağı ve Türk ve Rus ortak devriyelerinin 15 Mart'ta faaliyetlerine başlayacağı belirtildi.

Ortak açıklamada şöyle denildi:

İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Muhtıraya Ek Protokol,

Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, ateşkesin uygulanmasına garantör olarak,

Suriye Arap Cumhuriyeti'nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra'yı hatırda tutarak,

Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,

Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek,

Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler'in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek,

İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,

Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:

1-İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01'den itibaren durdurulacaktır.

2-M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.

3-Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 km batısı) Ain-Al-Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.

İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer.

Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova'da imzalanmıştır.