İslam İşbirliği Teşkilatı Yatırım Konferansı’nda konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, şatafat ve kıtlıktan bahsetti. Emekçilere zam yapmamak için elinden geleni yapan, her şeyin pahalandığı ve alım gücünün düştüğü bugünlerde yaptığı konuşmada kendi yaşantısını unutan Erdoğan, "şatafat ve lüks sahibi olanların sadaka vererek fakirleri ortadan kaldırabileceğini" iddia etti. 

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

İslam ülkeleri arasındaki yatırımların artması için teknik ve fırsatları konuşacaksınız. Biz devlet adamları için ufuk açıcı kararlar alacaksınız. İstişarenin gayesine ulaşabilmesi için samimi olmasının yanında uygulamaya dönüşmesi de gerekir. Tartıştığımız bütün konuları hayata geçirmemiz son derece önemlidir. Bu konuda hassas olmamız gerekiyor.

Müslümanlar olarak 1,7 milyar gibi muazzam bir beşeri kaynağa sahibiz. Nüfus yanında, doğal kaynakları ve stratejik konumları nedeniyle büyük bir önem teşkil ediyor, İslam İşbirliği ülkeleri.

İslam ülkeleri coğrafi olarak stratejik konumda. Milli gelir ve gelişmişlik seviyesinde ülkelerimiz arasında ciddi farklılıklar var. Müslümanlar demek ki kendi aralarında zekat müessesini çalıştırmıyor. Zekat verilse İslam aleminde fakir kalmaz. Bir yanda lüks içinde yaşayanlar, bir yanda kıtlık için yaşamaya çalışanlar var. Sadece Müslümanlar kendi aralarında zekat verse, fakir kalmaz fakir. Kendi sorunlarımız için başkalarını suçlamak yerine önce kendi muhasebemizi yapabilmeliyiz. Neden ticarette dış politikada hak ettiğimiz konumda olmadığımızı, hassasiyetle düşünmemiz gerekiyor.

İstanbul Tahkim Merkezi'nin kuruluş prosedürünü tamamladık. İnşallah bu sene içerisinde Tahkim Merkezi'ni faaliyete geçireceğiz. Turizmde 2018'de 46 milyon ziyaretçiyle en çok turist çeken 6. ülke konumuna geldik. Bu sene 50 milyonu aşkın turisti misafir etmeyi bekliyoruz. Türk ekonomisinin makro göstergeleri ve temelleri son derece güçlü ve sağlıklıdır. Küresel ticaret savaşlarının ve finansal piyasalardaki dalgalanmaların etkilerine en hazırlıklı ülkelerin başında geliyoruz.

İslam ülkelerinin ekonomik büyümesi ve refah seviyelerinin artırılabilmesi için gerekli maddi ve tarihi şartlar son derece elverişlidir. Dünyanın neresinde olursa olsun kardeşlerimizin dertleriyle dertlenmek bizim ana vazifemizdir. Arnavutluk depreminin ardından Türkiye olarak gerekli desteği verdik. Orada 500 konut yapmak için çalışma sürdürüyoruz.