Türkiye, emeğin mücadele günü olan 1 Mayıs’a ağır bir kriz ortamında giriyor. Emekçiler, ekonomik krizin etkilerine doğrudan maruz kalırken, aynı zamanda mevcut siyasi krizde de taraf haline getirilmeye çalışılıyorlar. Türkiye seçime doğru giderken muhalefetin ana kozu ekonomik kriz. İktidar ise, emekçi halka vermeyip koz haline getirdiği EYT, 3600 ek gösterge, asgari ücret zammı gibi başlıkları seçim öncesi yatırımı olarak kullanmaya hazırlanıyor. İşçi sınıfı ise başka bir çıkış arıyor.

1 Mayıs’a nasıl bir Türkiye’de ve de dünyada giriliyor, işçi sınıfı bu ortamda nasıl konumlanmalı, sınıfın örgütlenmesinde durum ne, sendikal mücadele ne noktada? Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye Komünist Hareketi, Sol Parti, Sosyalist Cumhuriyet Partisi ve Türkiye İşçi Partisi, Toplumsal okurlarına 1 Mayıs ve söz konusu başlıklardaki değerlendirmelerini Toplumsal okurlarıyla paylaştı.

Dizinin ilk parçası, DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu ile yaptığımız görüşme. Toplumsal’a konuşan DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, 1 Mayıs’a giderken Türkiye’de ve dünyada işçi sınıfının durumunun geçmişe göre çok daha olumsuz olduğunu söyleyerek söze başladı. “Sınıfın sorunları devasa bir şekilde büyüdü” diyen Serdaroğlu, iki yıllık pandemi sürecinin işçilerin iş ve ücret kayıpları ve sağlık problemlerini artırdığına dikkat çekti. Devletin sosyal yardımlarını da oldukça yetersiz bulduğunu belirten Serdaroğlu, Neoliberal sistemin salgını fırsat bilerek çalışanların durumlarını kötüleştirdiğini belirtti. Son dönemde dünyada emperyal bir savaşın ortaya çıkmasının emekçilerin koşullarını daha da olumsuz hale getirdiğinin altını çizen Serdaroğlu “Olabilecek en kötü dönemde 1 Mayıs’a gidiyoruz. Bu nedenle işçilerin yaşadığı olumsuzlukları protesto etmesi ve daha iyi bir yaşam için mücadele etmesi bakımından bu 1 Mayıs oldukça önemli” dedi.

‘YENİ BİR DÜZEN HEDEFİ ŞART’
Dünya genelinde yaşanan gıda krizi ve yoksullaşmanın en çok işçileri, emekçileri, emeklileri etkilediğini vurgulayan Serdaroğlu, dünyanın ve Türkiye’nin bütün emekçilerinin dayanışma duygusuyla ve daha iyi bir yaşam hedefiyle 1 Mayıs meydanlarında buluşması gerektiğini söyledi. Serdaroğlu, Türkiye’de de pandemi öncesinde bir krizin zaten yaşandığını, pandemiyle birlikte daha etkili olan bu krizin gelir dağılımını hepten bozduğunu ve yaşam koşullarını gerilettiğini ifade etti. “İnsanların hem sağlığını kaybettiği hem de işinden ya da gelirinden olduğu, zengin ve yoksul arasındaki dengenin bozulduğu bir dönem geçirdik” diyen Serdaroğlu, orta sınıfın tamamen yok olduğunu ve yoksullaştığını belirtti. “Bu şartlar altında emekçiler açısından yeni bir toplumsal düzen hedefi şart” diyen Serdaroğlu bu yeni düzen için mücadele etmek ve yoğun bir çaba içerisinde olmak ve bilinç yaratmak gerektiğini vurguladı.

BU DÜZEN YAMA TUTMAZ
AKP iktidarının hep zenginlerden yana politika belirlediğini ifade eden Serdaroğlu, bu durumun, işçiler açısından koşulları hepten ağırlaştırdığını söyledi. Serdaroğlu, “Hükümetin izlediği yanlış ekonomi politikası, zenginlerden yana olan bu strateji, ekonomik krizi derinleştirdi hem TL’nin değer kaybetmesine hem de enflasyonun artmasına neden oldu” diye konuştu. “Bu düzenin artık düzeltilecek bir yanı kalmadı ve yeni bir düzene olan ihtiyacı ortaya koydu” diyen Serdaroğlu işçilerin bu bilince ulaşması, yeni düzeni hedefleyen örgütlenmelerinin çok önemli olduğunun da altını çizdi. Serdaroğlu “Yeni bir düzen için temel şart işçi sınıfının birleşmesi ve mücadele etmesidir” dedi ve şu ifadeleri kullandı:

Çaylar, akarsular nehre dönüştükten sonra onun önündeki setler hiçbir önem taşımaz. İşçilerin baskı ve sindirme politikalarına teslim olmaması ve örgütlenmesi setleri yıkacak yeni bir düzenin inşasını sağlayacaktır.

SORUNUN KAYNAĞI HUKUKSUZLUK
Türkiye’nin en önemli sorununun hukuksuzluk olduğuna dikkat çeken DİSK Genel Sekreteri, iktidarın izlediği zenginden yana politikaların yarattığı adaletsizliğe vurgu yaptı. Serdaroğlu, “Bu nedenle biz, Türkiye’nin birinci meselesi olarak adaletsizliği görüyoruz. Son örnekler de hukuk sisteminin aydınlar ve işçiler üzerinde nasıl sopa olarak kullanıldığını gösterdi” dedi. Pandemi sürecinde insanların kod29 adı altında insanlar tazminatsız olarak işten çıkarılmasını, ücretsiz iznin bir patron sopasına dönüştürülmesini örnekleyen Serdaroğlu, Türkiye’de hukuk sisteminin tamamen değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Serdaroğlu hukuk sisteminin değişmesinin, işçi sınıfının örgütlenmesinin önünü açacağına, adil ve emekten yana bir düzen için de gereken koşulları oluşturacağına işaret etti.

TAKSİM TARTIŞMALARI
DİSK’in genel kurulunun bu hedefler etrafında kenetlendiğini ifade eden Serdaroğlu “1 Mayıs bu açıdan belirleyici bir gösterge olacak. Çünkü bu yeni düzen hedefinin temelinin atıldığı, öneminin kavrandığı bir adım olarak 1 Mayıs belirleyicidir” dedi. Taksim’de 1 Mayıs tartışmalarıyla ilgili olarak ise Serdaroğlu, “Taksim hedefimizi henüz gerçekleştiremedik. Ama Maltepe gibi alanlarda yapılacak 1 Mayıs’ları ara duraklar olarak görmeliyiz, emekçilerin bu duraklarda vereceği mesajlar oldukça önemli” dedi. DİSK Genel Sekreteri son olarak bütün emekçileri 1 Mayıs meydanlarında buluşmaya, dayanışmaya ve emekten yana yeni bir düzen için mücadele etmeye çağırdı ve sözlerini şöyle tamamladı:

Bütün yurttaşlarımızı 1 Mayıs’ta meydanlara bekliyoruz.


* Toplumsal editörlerinin dayanışmasıyla hazırlanmıştır. Birlik ve mücadele günümüz kutlu olsun!